Kıpırcan’dan tecrübeliyiz artık pıt diye yatağa koyduk mu, uyuturuz bu hatunu diye rahattım ama kazın ayağı öyle değilmiş. Öncelikle, Allah için Kımılnaz’da abisi gibi hatta ondan daha sakin bir bebek. Yine, Allah bana acımış, uyku vakti kaçınca Kıpırcan gibi huysuzlanan ve hiper olan bir çocuk değil. Yani şöyle bir bakınca BW’ın Angel Baby kategorisine giriyor.
Ancak üç derdimiz var. Birincisi, Kımılnaz diğer kız bebeklere kıyasla ve de en az Kıpırcan’ın bebekliği kadar gazlı bir bebek. Hala süt içtikten ve de yemek yedikten sonra, şöyle sağlam gaz çıkarmazsa ne uyutmak ve oturmak mümkün. Bir kere gaz çıkardı mı da bittiğinin garantisi yok.
İkincisi, Kımılnaz çok seyrek kaka yapıyor. Detayları aşağıda.
Üçüncüsü, Kıpırcan var. Bütün düzen Kıpırcan’a göre ayarlanmış ve doğduğundan beri zavallı Kımılnaz sepet misali abisinin rüzgarına göre yaşıyor.
İlk iki hafta Kımılnaz devamlı emdi, uyudu; emdi, uyudu. Bu arada kaka ve çiş düzeni süperdi. Kışın en deli dönemi olması sebebiyle annem ve anneannemin “Kızım poposundan soğuk kapacak” tezahüratları eşliğinde tuvalete tuttuğumda kaka yapıyordu. Bu dönem düzen müzen hak getire zaten. Önemli olan benim (annenin) ve bebeğin uyuyabildiği kadar uyuması idi.
Üçüncü haftaya girmemizle hiç beklemediğimiz bir darbe aldık. Kımılnaz kaka yapmamaya başladı. Tabi ne anneannem, ne annem, ne kayınvalidem ve nede ben Kıpırcan’dan böyle birşey görmediğimiz için nakavt olduk hep birden. Ne uyku düzeni kaldı ne birşey. Tuttuğum çeteleler de sadece emzirdiğim saati kontrol edebiliyordum. Kaka yapamadıkça Kımılnaz huysuzlanıyordu. Hem mideden, hem bağırsaklardan gaz basıncı ile gündüz uzun uyuması mümkün olmuyordu.
Gece düzenine çabuk alıştı. Dördüncü ve beşinci hafta biz bu seyrek kaka yapma olayının normal olabileceğini kabullenmeye çalışırken o gündüzleri daha fazla uyanık kalmaya ama gece süt için uyandığında sütü emip hemen geri uyumaya başladı. Geceleri emzirirken veya alt değiştirirken ışıkları tamamen açmamaya, konuşmamaya ve bezi, süt emmeden evvel değiştirip sonra emzirmeye dikkat ettik.
Birinci ayı bitirir bitirmez artık Kıpırcan ve biz evde durmaktan patlamıştık. Böylece yaklaşık 6-7 haftalık (Ocak-Şubat) bir gezi dönemi başladı. Bu dönem Kımılnaz hep arabada ana kucağında uyudu. Çoğu zaman saatleri düzensiz olarak günde iki defa uzun uyuyordu sepetinde. Sadece süt saatleri düzenliydi. Uyanık olduğunda da anası (ben) gibi gezenti ruhlu olmasından dolayı (herhalde) hiç gıkı çıkmadan etrafı seyrediyordu.
Bu dönem evde uyuduğu zaman bazen emzikle uyuyordu. Emzikle uyuması güzeldi, özellikle uykuya dadlıp uzun süre uyuduğu zaman. Ancak sonra uykuya daldıktan kısa süre sonra emzik ağzından düşünce uyandığı için emziği bıraktık. Başka sakinleştirme yöntemlerine yöneldik.
Benim Şubat sonunda annelik iznimim bitip işe geri dönmemle düzen tekrar değişti. Kımılnaz gündüzleri Papasan Cradle salıncağında uyumaya başladı. O zaman üç saatte bir emdiği için uyandıktan 1.5 saat sonra uykuya yatmaya gidiyordu. Oda işık almasına rağmen salıncağın etrafına battanşye örtünce uyku vaktş geldiğini anlıyordu. Gece uykusunu yatağında uyuyordu. Bazen bana soru geliyor: “Gündüz anneannesi/babannesi veya bakıcısı başka türlü uyutuyor, ben akşam başka türlü uyutmak istiyorum.” diye. Tecrübemden söyleyebilirim ki bu mümkün. Annem Kımılnaz’ı salıncağında iki dakikada uyutuyordu gündüz. Ben de akşam hava karardıktan sonra yatağında uyutabiliyordum. Ben salıncakta uyutamıyorum mesela. Annem de yatakta uyutamıyor. Herkesin kendi uzmanlık alanı var. Belki de Kımılnaz uyku yeri ve zamanı ile beraber aynı zamanda insanları da bağdaştırıyor. Özetle, tecribeden, gündüz uykusu rutinleri akşam uykusundan farklı olabilir.
Uyutma çalışamalarında gazın mühim etkisine değinmeden geçemeyeceğim. Kıpırcan’ı orta gazlı bebek olarak hatırlıyorum. Ne kolik veya çok gazlı seviyesinde, ne de gazsız. Gazı oldu mu 15 dakika içinded uykudan uyandığını da hatırlıyorum. Fakat Kımılnaz sanki ondan da gazlı gibi geliyor. Gurku bitse pırtı bitmiyor. Kaka olayı seyrek olmasının etkisi de var. O yüzden Kımılnaz’ı ister salıncağa ister yatağa yatırarak uyutmaya çalışalım, 5 dakikadan fazla direndi mi anlıyoruz ki gazı var. Alıp sırtına pat pat veya bacaklara bisiklet. Çıkarsa tekrar yatır. Yine sabretmeye çalış yine al yine gaz çıkar. Yani özet olarak bebeğinizi iyi dinleyin, iyi tartın. Uykusu geldiğinde gecikmeden yatağa götürüp uyku rutinine başladığınızda ters sinyaller veriyorsa gaz ve bez sinyallerini kontrol edin. Sütü 2-3 saat içinde verdiyseniz tekrar meme/biberon vermeyin. Daha fazla gaz yapar. Bir derdi olmayan bebek uykusu var ise hemen dalmaz ama ağlamaktan ziyade mızırdanarak uyur.
Tek çocuk olunca daha karı koca saatleri onun saatlerine göre ayarlayabiliyorduk. Ancak oğlanın öğle uykusu başka saatte kızın başka olunca iş karışıyor. Veya kızı oğlanın yemek saatinden önce banyo yaptırsan çok erken, sonra yaptırsan çok geç oluyor. Böyle bol bilinmeyenli denklem içinde, ilk dört ay, kız da fazla huysuzluk yapmayınca kızı saldık çayıra nerede uyursa uyudu açıkçası.
Dördüncü aydan sonra uyku bir sonraki yazıda…
Bebeklerde uyku – 2. Fasikül – 3. Bölüm
selamlar
ben de önümüzdeki ay anneler kervanına katılıyorum. artık pratik mi olur perişan mı bakıcaz:)
uzun zamandır(hamileliğinden beri) yazılarını takip ediyorum. çok öğretici oldu benim için. görüşmek üzere..
bneim kızım 3.ayını bitirdi bugün.
kabızlık sorununu biz de fena halde yasadık
bıraktığımızda 5 gün kadar yapmıyor..du.e dr.a gittik,ilaç verdi,kilosunu az buldu,bağırsak problemi vs. dedi,,,kullanmak istemedim.1aylık bebişime ilaç veremezdim!sonra dr umuz kulağımızı çekti,basladık.1ayın sonunda düzeldi. su anda düzenli bir sekilde yapıyor.allahım kabızlık bizi en önemlisi kızımı ne hale getiriyormus.şimdi sabahları ıkınarak-ağlayarak değil gülerek güne baslayan bi bebiş var..ilk 1,5 ayı pek hatırlamak istemiyorum ne yazıkki
neyse konustum işte..takipteyim sizi..ayşe
Hulya,
Yavru gelmis bile. Umarim hersey yolundadir.
Ayse,
Hem doktorlari dinlemek lazim, hem de icindeki sesi. Bebishin kac aylik oldu bilmiyorum ama bizim kaka olayi 4. ayda rayina oturmaya basladi. Shu an cok duzenli. İnsallah sizin de iyidir.