“Anne Dostu Toplum”dan ne anlıyorsunuz?

Nov 15, 2011 - 1 Yorum

Son iki yazımı toparlayarak Blogcu Anne‘nin Anne Dostu Toplum’dan ne anlıyorsunuz sorularına cevaplarımı vereyim.

1. “Anne Dostu Toplum”dan ne anlıyorsunuz? Birkaç cümle ile tanımlar mısınız?

Bir toplumun anne dostu olması için bence

  • Bir çocuğun o toplumun geleceği olduğunu idrak etmiş,
  • Bir çocuğun temel eğitiminin -yuvada, okulda, bakıcıda  değil – ailede olması gerektiğini anlamış.
  • Bir çocuğun temel ihtiyaç ve eğitimim en başta anne tarafından karşılanması gerektiğini kabul etmiş.
  • Kadının bu görevinin çok elzem ve önemli olduğunu anlayarak, kadını, özellikle evde çocuğunu büyüten kadını 2. sınıf vatandaş olarak görme zihniyetinden kurtulmuş

olması gerekmekte. Çok mu ağır oldu?

Özetle, yumurta gelecek demekse ve çok önemli ise, yumurta da tavuktan çıkıp sonra tekrar yumurta yapıyorsa, kümesin ağası sadece horoz değildir. Tavuğa da gerekli ihtimam gösterilmelidir.

2. Türk toplumunun “Anne Dostu” bir toplum olduğunu düşünüyor musunuz?

Hayır, bence değil. Bence seviyesi değişik olmakla beraber çoğu ülke de değil. (Misal, resimde Avrupa’da çalışan anneler için daha iyi çalışma koşulları isteyen İtalyan parlamenter Licia Ronzulli görüşmelere kucağında 1 aylık bebeğiyle katılırken görülüyor) Yalnız Türkiye’de ekonomik şartlar bozuldukça ve kadına yönelik şiddet ve baskı arttıkça durum iyileşeceğine kötüleşiyor diye düşünüyorum.

3. Toplumsal hayatta annelerin karşılaştığı en büyük üç zorluk sizce nedir?

  1. Çocuklarını tek başına yetiştirmek zorunda olmak. Daha önce bahsettiğim komün aile yerine çekirdek aile yapısı yerleşik olan heryerde bence en büyük zorluk annenin (ve şanslıysa babanın)  çocukların tüm sorumluluklarını tek başlarına üzerlerine alıp, geri kalan tüm sorumluluklarını da aynen devam ettirmek durumunda olmaları.
  2. Yukarıdaki sonun üstüne bir annenin çocuklarına tek başına sunamayacağı imkanların çoğunun ücretli ve hatta pahalı olması.
Bu da ilginizi çekebilir:  Pratik Annelik budur

4. “Anne Dostu İş Yeri” deyince aklınıza gelen ilk üç kriteri paylaşır mısınız?

  1. Esnek mesai imkanı sağlaması. Planlı da olabilir, plansız da. Planlı olursa diyelim erken başlayıp, erken bitirebilmek mümkün olmalı. Mesai konusunda insani davranılmalı. Plansız durumlarda mesela çocuğun doktora gitmesi lazım veya okulda toplantısı var vs. başka bir gün yapılacak işi bitirdiğin veya çalıştığın sürece o gün erken çıkılmasına imkan tanınması lazım.
  2. Emziren annelere süt sağma ve emzirme odası, fiş priz, buzdolabı gibi imkanların ve emzirme molalarının olması.
  3. İşverenin iş ve özel hayat dengesinin sağlanmasının iş verimini artıracağının idrakinde olması.

5. Çalışan annelerin yaşadığı en önemli üç sorun size göre nedir?

  1. Annelik izninin kısa olması
  2. Emzirme/süt sağma imkanlarının kısıtlı olması
  3. Çocuğu ve hatta belki de hayatı olmayan bir çalışan gibi olması beklentisi. (Erkek eleman gibi olması demeyeceğim çünkü eminim babalar da uzun ve esnek olmayan mesailerden şikayetçidirler)

6. Elinize bir sihirli değnek verilse, iş ya da günlük hayatınızda yaşadığınız hangi sorunu/engeli değiştirmek isterdiniz?

  1. Makul bir annelik izninin olması. Burada belki bazı annelerle aynı fikirde olmayabiliriz ama ücretsiz de olsa daha uzun izin ve işe dönüş imkanı olması. İlk başlarda haftada az gün veya günde az saat şeklinde başlayarak geri dönüş imkanı.
  2. Emzirme ve süt sağma imkanlarının rahatlatılması.
  3. Anne ve babalar için iş ve aile hayatı dengesinin sağlanmasına çalışılması ve iş performansının çalışılan saatlere değil, başarı ile bitirilen işlere bağlı olması.
  4. Evden çalışma ve esnek mesai programlarının yaygınlaştırılması.

Aslında ben bunların çoğunu benim sıkıntı çektiğim alanlar olduğu için değil, aksine benim içinde bulunduğum çalışma koşulları bunları barındırdığı (annem yanımda, iş saatim nispeten esnek, her zaman emzirme, süt sağma ve saklama imkanım oldu, ikinci çocuğumdan sonra dönüş kapısı açık olmak üzere işten bir süre ayrıldım ve sonra yavaş yavaş geri döndüm vs) ve benim anne olarak işimi inanılmaz derecede rahat ve verimli kıldığı için yazdım.

Bu da ilginizi çekebilir:  Çalışan anne ve çocuğa etkileri

Bunun dışında eklemek istediğim çok önemli bir nokta ise blogumda da her zaman desteklediğim girişimcilik konusunda annelerin desteklenmesi gerektiği. Hem sağlıklı ekonominin temelinde küçük işyerlerinin olduğuna inandığım için, hem de girişimcinin kendi kurallarını kendi imkanlarını kendine göre ayarlayabileceği için, büyük şirketlerdeki işverenlerin (insan kaynakları) insafına kalmaktansa, kadınların hem çocuğunu büyütüp hem de  üretken birer toplum bireyleri olmayan devam etmeleri için en akılcı çözüm girişimci annelerin sayısının artması ve birbirlerine destek vermeleri.

Değişim görmek istiyorsan, değişimin kendisi ol demiş Mahatma Ghandi. Bu yazıları okuyan tüm anne ve babaların beyin ve kol kuvveti ile bu harekete destek vereceğini umuyorum. Blogcu Anne ve Emzirme Reformu ekibinin yolları açık olsun.


Etiketler: ,

Benzer Yazılar:
  • Düşünerek yorulmak
  • Bir eğitim ütopyası
  • Gelinin Türkçesi Projesi / Turkish of the Bride Project
  • Kitap Değerlendirme – Kadın Krallığı
  • Şafak Pavey, engelliler ve kadınlar

  • «       |       »




    "“Anne Dostu Toplum”dan ne anlıyorsunuz?" için 1 Yorum yapılmış.

    1. Ornegin Rusya`da 1.5 yasina kadar asgari ucret ile, 3 yasina kadar ucretsiz izin alabiliyorsun. Avrupada bildigim kadari ile izin uzun degil, ama calisma saatlerini yari zamanli yada esnetebiliyorsunuz.Turkiye`de isverenler cok gaddar maalesef

    Bir Yorum Yazın

    designed by GeCe for personal use of Pratik Anne