Sonunda yeni evimize taşındık.Yerleşme hala yavaş devam ediyor. Şu son 2 aydaki hız ve değişim beni bile serseme çevirmişken malesef Kıpırcan’da daha belirgin tepkiler mevcut. Kontratı Türkiye seyahatinden bir gün önce imzaladık dersem işlerin ne kadar ucu ucuna ve ardı ardına geldiğini tahmin edebilirsiniz. Kıpırcan’ın düzeni, benim iş seyahatlerim ardından Türkiye seyahati, ardından gelip toparlanma […]
Posts Tagged 'Subjektif'
Seçmece isim seçmece
Yazıma oğluşumun resmi adının Kıpırcan olmadığını ve kızımın da Kımılnaz olmayacağını vurgulayarak başlamak istiyorum. Günlük hayatta da çok kullandığımız için “çocuğuna ne garip isim koymuş.” diyenler çıkabiliyor. Kıpırcan oğluş yumurtayken ve daha ne isim vereceğimizi bilmezken göbekte devamlı kıpır kıpır olduğu için verdiğimiz takma isim. Hala daha kullanıyoruz o ayrı. Kımılnaz da abisi kadar (ve […]
Mehteran Takımı
İki ileri bir geri, mehteran takımı gibi ilerlemeye devam ediyoruz. Annelikte ve çocuk büyütmede “tek değişmeyen şeyin sürekli bir değişimin olduğunu” ispatlarcasına geçiyor günler. En son Türkiye’de tad farkından dolayı süt içmeyi tamamen kesen oğluşa döndükten sonra her türlü yöntemi denedikten sonra kaç ay evvel ortadan kaldırmış olduğum biberonları indirmekten başka çare bulamadım. Ve netekim […]
Türkiye’de neler öğrendik?
Kıpırcan Anne ve babasının ortadan kaybolmadan 2 hafta boyunca kendisi ile beraber yatıp kalkıp, oynayabileceğini Bir sürü büyük anneanne, babaanne, dede, teyze ve halaya sahip olduğunu Dünyada bu kadar çok kedi ve köpek olabileceğini Dünyanın herhangi bir yerinde bu kadar çok kamyon olabileceğini TV’nin gün boyu açık kalma olasılığını Anneanne ve babaanneye acındırık bir şekilde […]
Tatil Dediğin
Tatil dediğin bazısına göre deniz kenarında bazısına göre yayla veya dağ başında dinlenmektir. Bizim KÖ (Kıpırcan öncesi) tatilleri daha çok “komando tatili” kıvamında idi. Yani, hiç gidilmemiş bir şehre giderdik. Sabah 6 akşam 11, gezilip görülmedik turistik ortam bırakmaz, turist rehberinde yapılacak herşey yapılana kadar börter, sonra gelip bir hafta dinlenirdik. KS (Kıpırcan sonrası) iki […]
Konuşsa bir türlü konuşmasa bir türlü
Kıpırcan’ın son haftalarda uykuya yattıktan sonrakı hali aynen yukarıdaki gibi. Son zamanlarda bülbül gibi açıldı dili yavrumun malum. 27 aylık olmak üzere olduğunu düşünürseniz aslında muhtemelen kız ve tek dilli yaşıtlarına göre hala çok akıcı konuşuyor sayılmaz. En fazla Türkçe, sonra ispanyolca, sonra da ingilizce her duyduğunu tekrar ediyor ve patır patır kullanıyor. Üç kelimeli […]
Turkish Moms in Motion yine desteğimizi bekliyor
Bu yazı Emzirme serisinden sonra pek anlamlı gelecek. Geçen sene Türk Anneler Yürüyor yazımda bahsettiğim 3 can anne bu sene bir artarak 4 kişilik Turkish Moms in Motion ekibi olarak Avon Meme Kanserine karşı yürüyecekler. Benim de geçen seneki yürüyüşten tadı damağımda kaldı ancak bu sene mazeretim var. Amerika’da yaşayıp internet üzerinde bir forumda birleşen […]
Kendimi ne zannetiysem!!!
Dün akşam çook uzun zaman sonra ilk defa TV seyrettim. Oturup kendim açtığımdan değil. Akşam evden çıkarken anneannem için açmıştım. Geldiğimizde hala açıktı ve enteresan bir program vardı. Kapamak yerine oturup seyrettim. Seyrettim de kendi kendime “pratik oldum ben” diyorum diye utandım valla. İlk program önce ikiz, 3 sene sonra altız sahibi olmus gencecik bir […]
Cesaret üzerine ve Hamile Yastığı
Kocacığım son bir aydır yatağımızı ben ve bir üçüncü yaratıkla paylaşıyor. Benim gibi sadece yüzüstü uyuyabilenleriniz hamile olduğunuzda yatakta rahat bir uyku çekmenin ne kadar zor ve zahmetli olduğunu bilirler. Ondan Kıpırcan’a hamileliğimde aldığım ve kocaman yer kaplamasına rağmen sakladığım hamilelik yastığımı tekrar çıkardım. 3-5 yastığı yerleştirip gece dönenirken dağılmaktansa, bu tek yastıkla çok rahat […]
Okeye dördüncü
Yummy, Süpürgesiz Cadı, Annelog, Nilüfer, İnci, Nükhet, Sinem… Tutmayın beni! Ben de sizin saflara katılıp çifte dikiş gidiyorum. Evet evet! Okeye dördüncü yaptık. Kızımız “Kımılnaz” yolda. Kış başı gibi oyuna dahil olması bekleniyor. Herşey yolunda Allah’a şükür. Aslında hamileliği yarıladım. Ama Kıpırcan bir taraftan, ev ve iş bir taraftan o kadar meşgul tutuyordu ki beni. […]