Posts Tagged 'Subjektif'

Tarihte bugün

Dec 02, 2008- 25 Yorum

3 sene evvel “Başlangıçlar Güzeldir” diyerek bu bloga yazmaya başlamıştım. O zaman aklımda olan annemin bütün gün çalışırken bir taraftan bizi çekip çevirmek, öbür taraftan evin yemek, temizlik işlerini halletmek için yaptığı pratik çözümleri paylaşmaktı. Sonra kendim çalışırken bebek ve anne bakımı ve ev işleri ile ilgili öğrendiğim veya kendi yaptığım şeyleri paylaşmaya başladım. Bu […]

Yazının Devamı

Çocuk istismarına son

Nov 20, 2008- 1 Yorum

Tepedeki bannerı gördünüz mü? İnanılmaz derin bir konu. Neresinden başlayıp, nasıl toparlayacağımı bilemediğim bir konu. Hem Türkiye’de hem diğer ülkelerde neresinden tusan elinde kalan bir konu. Medenileştiğimizi zannettikçe insanlıktan çıktığımızın göstergesi bir konu. Dünyanın her köşesinde din iman naraları atılırken, aslında ahlakımızı tamamen yitirdiğimizi bas bas bağıran bir konu. Kendilerinin birer çocuk olduğunu, ileride çocukları […]

Yazının Devamı

Pratik Anne "www.pratikanne.com" da

Oct 28, 2008- 7 Yorum

Blogger’ın kapatılması (ve kısa bir süre önce açılması) olayı ile beraber tembelliği bırakıp bloğumu uzun zamandır elimde olan www.pratikanne.com adresine geçirdim. Eskiden sadece yönlendirme vardı. Şimdi www.pratikanne.com‘de kalıyorsunuz, bir yere gitmiyor. Blog içeriği hala Blogger.com da. Sadece domain ismini taşıdım. Blog ve sitelerinizden verdiğiniz linkleri http://www.pratikanne.com/ olarak güncellerseniz sevinirim. http://pratikanne.blogspot.com/ hala çalışıyor ve yeni domain […]

Yazının Devamı

Ne iş olsa yaparım Abi

Oct 23, 2008- 7 Yorum

Kıpırcan’dan kalan bu oyuncak bozulmuştu. Düğmelerine basınca ses seda ve ışık çıkmıyordu. İlk başta Yard Sale’de üç beş dolara sağlam olan gövdeyi satıp yenisini alayım diye düşündüm. Sonra açmayı denemeden atmamaya karar verdim. Çinli adamların (veya kadınların) taktıkları minik minik vidadları çıkardım. Açtım ve serdim. Bir halt anladığımdan değil. Devre kartından çıkan kablolara baktım. Maviyi […]

Yazının Devamı

Sonbaharın ilk günü

Sep 22, 2008- 16 Yorum

Bugün sonbaharın ilk günü. Doğru düzgün içerikli yazı yazmayalı 1.5 ay olmuş. Sadece bir anne mail atıp iyi misiniz dedi sağolsun. Onun dışında ya yazılarım herkesi meşgul tutuyor ya da bu kadın nasıl olsa kendi hal çaresine bakıyordur diye merak edenim yok. 🙁 Sitemimi edeyim. Günler inanılmaz meşgul geçerken ben de diğer bloglara bakmaya vakit […]

Yazının Devamı

THY’de ön sıralara kurulan erkek kılığındaki öküzler

Jul 30, 2008- 15 Yorum

Okuyuculardan kaba dilim için özür dilerim ama bu adamlardan dilemem. Çok daha fazlasını hakediyorlar. Biliyorsunuz her uçakta ön sıralar bebekli anne ve babalara ayrılmıştır. Öncelik – sözüm ona – onlara aittir. Çünkü buralara puset takılabilir, anneler bebeklerini burada uyutabilirler, oynatabilirler. Buna rağmen ben aylar önceden yerimi ayırırım ama şimdiye kadar yerimin değiştirildiği de olmuştur. Hatta […]

Yazının Devamı

Happy Hour

Jul 28, 2008- 8 Yorum

Şu an bizim evde Happy Hour. Hem Kıpırcan’ın hem Kımılnaz’ın uyuyup, evde fırtına öncesi sessizliğin hakim sürdüğü iki saat. Ben de fırsat bu fırsat bloguma el atıyorum. İki veletle (hem de biri 3 yaşında biri 8 aylık) tek başına okyanus ötesi 15 saatlik yolculuğu kazasız belasız atlatan ebeveynlere nişan mı veriyorlar, madalya mı plaket mi […]

Yazının Devamı

Dönüş Vakti

Jul 25, 2008- 9 Yorum

Yolcu abbas, bağlasan durmaz misali biz yine uçmaya hazırlanıyoruz. Bavul toplamakla bitmiyor. Toplansa da kapanmıyor. Bir ay nasıl uçtu gitti anlamak mümkün değil. Uçuşumuz pazar günü sabahtan. O zamana kadar internet durumum kısıtlı olur. Kıpırcan ve Kımılnaz ile tek başıma okyanus ötesi ilk uçuşumu gerçekleştireceğim. Dile kolay, uçuş 11-12 saat, havaalanında beklemesi vs ekleyince toplam […]

Yazının Devamı

Ek işler ve bir proje

Jul 23, 2008- 7 Yorum

*Çok fazla boş vaktim vardı. Kıpırcan’ın Öyküleri Böyle birşey yaptım.   Eve geri dönmeden Türkiye’de yapmak istediğim birşey var. Şöyle iri kıyım iki üç delikanlı abiyi alıp İstanbul ve Bursa sokaklarında, bebeğimi, onun ve benim iznim olmadan elleyen, öpen, mıncıklayan, metroda bilmem nerde etrafa tutunduktan sonra çocuğumun yüzüne ağzına burnuna ellerini süren, teklifsiz izinsiz şap […]

Yazının Devamı

Valla helal!

Jul 20, 2008- 2 Yorum

Her sene Türkiye’ye gelişimizden önce, önce kendim adına sonra da çocuklarım (kronolojik olarak bir sıralama bu) adına iki şeye çok endişelenir ve sinir olurdum. 1. Trafik (canavarları): Tabi trafik arabalardan oluşuyor ama canavarlar yolun altyapısını yapmadan araba satanlar ile canavarca kural ve kaidelere uymadan araba kullanan şöförlerin ve de kural ve kaideleri uygulamayan trafik ekiplerinin […]

Yazının Devamı