Bizim evde çocukları doğduklarından itibaren kendi besiklerinde veya yataklarında yatırdık. Her ikisinde de yatakları ilk 8 ay bizim odadaydı (ebeveyn odasında), sonra ayaklanmaya ve etraftan gelen uyarılara daha hassas olmaya başladıklarında aynı odada olmanın onların uykusunu böldüğünü ve farklı odalarda yattığımızda daha kesintisiz uyuduklarını farkettiğimizde (Odaları ayırmak için salon testi) yataklarını da kendi odalarına geçirdik. Kımılnaz 2 yaşına yaklaşırken kendilerinden gelen istek doğrultusunda (Çocuğunuz nerede uyuyor?) Kıpırcan’ın büyük yatağında yatırmaya beraberce başladık. Kımılnaz 3 yaşındayken de ranza alıp, ikisi de aynı odaya koyduk (Çocuklar için ranza dönemi başladı).
Çocukları kendi yataklarında yatırmamızın sebebi bir kural değil, bizim ve çocukların kişilik ve koşullarından ortaya çıkan bir orta yoldu. Ailemiz için en önemli nokta herkesin uzun, derin ve kesintisiz uyku uyuyabilmesiydi. Bunu da aşama aşama, önce kendi yataklarında ve bizim odada, kendi yataklarında ve kendi odalarında şeklinde başardık.
Bu süreçte acaba yanımıza yatırsak veya yanlarında yatsak daha kolay uykuya dalarlar mı, daha uzun uyurlar mı diye denemedik değil. Ama bize yaramadı. Şöyle ki:
- Ben yorgansız uyuyamıyorum. yaz kış üstümde yorganın ağırlığı lazım. Bizim çocuklar örtüsüz uyumaya alıştılar.
- Her iki yavru da minicik bebeklerken, daha dönemezlerken ve kıpırdamadan uyurlarken, malum uykusuzluğun tavan yaptığı dönemlerde “madem kolay oluyor diyorlar, emzirdikten sonra yanımda dursunlar”demiştim. Her iki seferde de, uyandığımda hareket etmemesi gereken yenidoğanları yorganın derinliklerinde bulup, yorganı açmam ve nefes aldıklarını teyid etmem arasında geçen milisaniyede şiddetli şekilde kalp krizi ve beyin kanaması geçirdiğim için bir daha hep otururken emzirdim ve uyutup yataklarına geri koydum.
- 1.5 – 2 yaş civarı Kıpırcan bizimle uyumak istediğinde bir dönem bizim yatakta erkenden onunla yatmış uyumaya çalışmıştık. Fakat uykuya dalarken yanındayız diye öyle sapıtıyor, öyle oyunlar oynuyordu ki, “ben uyumak istiyordum“, beni uyutmuyordu. Ayak parmaklarını burnuma soktuğunu bilirim.
- İlk çocukla beraber yatmaya başladın ve öyle devam ettin diyelim. Bizim ilk yavru 2.5 yaşındayken ikinci bebek geldi. Bebek gecenin 5 yarısı ağlayıp uyanıyordu. Bu durumda ilk çocuğa ne oluyor bilmiyorum.
- Çocuklarla beraber yatarak uyutmaya alışık anne ve babalar için ikinci ve belki üçüncü çocuk da aynı şeyi isteyince organize olmak gerekcekten zor.
Bu süreçte hep esnek olduk. Dönem dönem, özellikle hastalık zamanları, istedikleri zaman onların yanında yatarak uyumalarına yardımcı olmaya çalıştık. (Bu süreçte yorganın üstünde yatıyorduk ve ben uyumuyordum. Sonra yavruları kendi yataklarına geciriyorduk.) Bunu uykuya girişin olmazsa olmaz bir ön koşulu haline getirmemeye dikkat ettik.
Hala daha yatarlarken isterlerse ben veya eşim yanlarına yatıp, biraz sarılıp, hikaye anlatıp yumuş yumuş ve sakinlerken fırsattan istifade mıncırıp öpüyoruz. Sonra kalkıyoruz. Çok yorgunsak onlarla daldığımız da oluyor. 5. maddede bahsettiğim durum aynı odada oldukları için, biri uyurken yanına yetişkin isterse, diğerinin de benimle de yat demesi ile çok uzun bir seramoni haline gelebiliyor. Bunu seninle 2. dk yatacağım, seninle de 2. dk yatacağım sonra siz kendiniz uyuyacaksınız diyerek çözdük. Benim de canıma minnet pufulduk olmuş yavruların yanına yatıp mıncıklayayım ama uykuları varsa zaten zıbarıyorlar. Uykuları yoksa işte o zaman ne hikayesi kalıyor, ne oyunu.
Bu yazmamın bir sebebi de, son zamanlarda yükselen attachment parenting akımının, sanki önkoşulu ve hatta tek koşulu çocuklarıyla beraber uyumakmış gibi sadece bu konu altında gündeme gelmesi. Bu da sanki farklı yatakta yatanlar çocuğundan kopukmuş gibi bir anlayış yaratabiliyor. Öyle ki çocuklarını farklı yatakta yatırmayı tercih eden bir anne olarak, yahu ben bu yazıları okudukça soğuk kalpsiz umursamaz bir anne miydim diye sorgular buldum kendimi. Çocuklarımı emzirmeyi, onları (uyanıkken) devamlı öpmeyi koklamayı mıncırmayı, onlarla k.çk.ça durmayı seven bir anneyim. Ama aynı yatakta uyuyamıyoruz. Farklı yataklarda daha rahat ve huzurlu uyuyoruz.
Sözü özü, iş uykuya gelince, anne, baba ve bebek(ler) en rahat, uzun, güvenli ve huzurlu nerede uyuyorlarsa, en doğru yer orasıdır. Çünkü uykusunu almış çocuk kadar, uykusunu almış anneden daha yumuş, daha pamuk birşey yoktur. Anne/baba ve çocuk derin bir uyku çekmek üzere ortak bir yerde anlaşmakta zorlanıyorsa, işte o zaman zor ama yine de araya deneye orta yol bulunabilir.
Bizim tarza olanlarınız varsa ve de bebek veya çocuklarınızın uykuya geçiş, uykuda kalma konusunda yardıma ihtiyacınız varsa Uyku kategorisindeki yazılarımı okuyabilirsiniz.
bizde de durum aynı şekilde vuku buldu, ben de yatakta attach edemedim yavrularımla:))
aynen dediğim bir yazı oldu yine:9 Zira hamileyken tesadüfen bulduğum pratik anne’nin tüm uyku serisi yazılarını okumuş ve mantıklı bulmuştum.Kendimize uyarlamam da nüans farklarıyla oldu.Çok fayda gördüm,çok şey öğrendim paylaşılan tecrübelerden.Çocuğumla ilişkimde olmazsa olmaz;sevgi,güvenlik,sağlık.Onlar bile kendi aklıma ve gönlüme yatanlar.Diğerleri zaman,mekana ve aileye göre değişebilir diye düşünüyorum.Takım tutar gibi,taraftarlık çocuk yetiştirmede diğer takım taraftarını yetersiz hissettirmekten ,zaman zaman suçluluk duygusu oluşturmaktan öteye geçmiyor.Bu vesileyle bir kez daha teşekkür ederim.
Biz de oglumla ayni yatakta yatamayanlardaniz bir yataga 3 karpuz sigmiyor napalim:)herkes kendi yataginda mutlu.Evet hastayken yanimiza almayi denemistik bir kereseinde ama ne oldu oglum hasta olmasina ragmen yatagina gitmek istedi cunku orda mutlu cunku kendi yataginda diledigi kadar ustunu acabiliyor ve donup dolaniyor ayaklari havada uyuyabiliyor! (Bu arada 3 aylikten beri kendi yataginda uyuyor suan 22 aylik.)
aynen ! ben katiyen uyuyamıyorum Arca ile. ama eğer hasta ise tabii ki yanına kıvrılıyorum. Kesintisiz uyku esas olmalı anne için de…
Burcu cum bizde de ayni hep beraber king yatakta hepimiz uykusuz sinirli bir kisir donguye girmistik ,yataklari ayirarak huzur bulduk,bencede herkes yataginda uyumali hem birde privacy var yani hep beraber uyuyan insanlar nasil cocuklari diplerinde sevisebiliyorlar ben anlamiyorum.(Bana pek de saglikli gelmiyor,hem kari koca iliskisi hemde cocuklarla olan iliski)Tabiki arada geldikleri oluyor daha cok biri yapiyor bu isi genelde gecenin bir yarisi gelir onu geri cevirmeyiz yada ben terkederim yatagi cunku benim uyumam mumkun olmuyor.
BEn yatağını 40 gün sonra taşımıştım odasına kızımın.Odalarımız yanyanaydı ve hiç sorun olmadı. Arada bizimle uyumak istediği zamanlarda sesimizi çıkarmadık.Dalınca alıp yatağına koyduk.Daha sonra kendisi yatağından başka yerde yatamaz oldu :)Böylece ne cinsel ilişkimiz ne de uykumuz bölünmüş oldu.Zaten akşamları uyuyana kadar yanına kıvrılıyordum benim sıcaklığımla hemencecik dalıveriyordu uykuya 🙂
Katılıyorum biz ilk çocuğumda farklı yataklar /oda da geç kaldık, odamızdaki park yatak ve bizim yatakta dolaşırdı. 2.cide ise erken davrandık farklı odaya geçirmekte, ranzalarında çok mutlular şimdi, biz de tabi. İşin bir de hastalık falan yönü var, aynı havayı soluyup duruyorsun birlikte yatarken bu da biri hastaysa diğerlerini de kaçınılmaz olarak hasta yapmakta