Çocuğunuz kendisine birşey teklif ettiğinizde, birşey sorduğunuzda sorunun ne olduğu farketmeksizin ne cevap veriyor diye sorsam, özellikle 1.5-3 yaş arası çocuk annelerinin 90% ı, HAYIR diye cevap verecektir.
Bazı çocuklarda dönemsel olan bu durum, bazı heyecanlı çocuklarda doğuştan varsayılan cevap oluyor.
– Karnın aç mı? HAYIR
– Uyumak ister misin? HAYIR
– Dışarı çıkalım mı? HAYIR
– Eve girelim mi? HAYIR
– Denize girelim mi? HAYIR
– Kumda oynayalım mı? HAYIR
– Ağzını aç? HAYIR
– Suyunu iç? HAYIR
– Farklı birşey deneyelim? HAYIR
– Eski bildiğimizi yapalım? HAYIR
– Çikolata ister misin? HAYIR !?!?!?!? Eveeeeet
Bizde varsayılan ilk olumsuz tepkiler özellikle geçişlerde (oyundan uykuya, evden dışarıya, dışarıdan eve vb), ilk defa denenen şeylerde (yemek, spor, deniz, giyecek, okul vs) ve de kardeş ilişkilerinde ortaya çıkıyor. Anne olarak çocuğumun karakterini anlıyor ve kabul ediyorum. Fakat yine anne olarak çocuğumun denediğinde seveceğini tahmin ettiğim tecrübelerden de mahrum kalmasını istemiyorum. Bu durumda bana düşen görev:
- Cesaretlendirme
- Teşvik etme
Benim Kıpırcan’la konuşurken hep üzerinde durduğum şey benim onu direk yönlendirmemden ziyade, kendi kendini içten kontrol edebilmesi ve benim olmadığım durumlarda faydalanabileceği ve hoşuna gideceği tecrübelerden mahrum kalmaması. Bunun için devamlı kafasına (nazikçe) kaktığım olgu ise
- Denemek
- Uğraşmak
Özellikle her yeni sporu öğrenirken bir kriz yaşıyoruz. Önce ilk defa denemesi için CESARETLENDİRMEM gerekiyor. Kendi başına yüzerken, veya bisikletinin yan tekerleklerini çıkartırken veya roller blade denerken. Bunları yapmaya ben zorla itmiyorum. İlk adımı o atıyor ama sonra yan çiziyor. Biliyorum hoşuna gidecek. Takım antrenörü gibi Yaparsın oğlum, edersin oğlum gaz veriyorum. Genelde bir önceki en yakın tecrübesini hatırlatıyorum. Bak ilk başta bilmemne denemek istememiştin ama şimdi çok severek çok iyiyapıyorsun vs. Kolay ve çabuk olmadığını söyleyeyim. Prosedür böyle, ben de uyguluyorum.
İkinci darbe denediği şeyi ilk seferinde iyi yapamazsa geliyor. Buna çok sinirleniyor. Kendisine kızıyor, hırslanıyor ve yapamıyorum diye bırakmaya kalkıyor. Bu sefer o yaptığı şeyi iyi yapana kadar uğraşması için TEŞVİK adımı başlıyor. Oğlum biz de bunları yavaş yavaş öğrendik. Birşeyi iyi yapabilmen için çok çalışman, çok uğraşman lazım. Uğraşmazsan hiç yapamazsın, böyle yapamıyorum der oturursun. Ama uğraşırsan sonunda çok iyi yaparsın vs. Yapıyor da! Tevazü göstermeyeceğim, bu konuda profesyönel oldum sayılır. Çok fena gaz veririm.
Ciddiyim şimdiye kadar öğrettiğim ne varsa aynı prosedürden geçtik. Hala daha geçiyoruz ama en azından DENEDİĞİ şeyi sevebileceğini, UĞRAŞIRSA iyi yapabileceğini fazlaca tecrübe etmiş oldu ve koz olarak kullanabileceğim bir sürü tecrübe yaratmış oldu.
Aynı şekilde ilk kez tadılan yemeklerde anahtar kelime DENEMEK. Denemeden bilemezsin. Dene, beğenmezsen kabul, ama beğenme ihtimalin de var. O zaman seveceğin şeyi hiç bilememiş olursun. (Nasıl oluyor bilmiyorum ama çocukların tatlı olan şeyleri karşı paket ve kabının içinde dahi tespit etme yetenekleri var. Bu gibi muzuratlarda bırakın deneme derdini, vazgeçirme derdi oluyor. Artık pazarlamacılar mı iyi iş yapıyor yoksa çocuklarda cidden içten bir sensör mü var ama kel alaka görünüşlü muzurak bir yiyeceği anında tespit ediyorlar ve hemen istiyorlar ya, pes diyorum)
Geçiş dönemlerinde ise rutin, önceden haber vermek ve süre tanımak varsayılan HAYIR cevabının önüne geçmek için çok önemli. Giysi konusunda beraber alışveriş yapmak kesin çözüm.
Kardeş anlaşmazlıklarındaki OLMAZ, HAYIR cevabına benim standart yaklaşımım ise “Kendi aranızda bir çözüm bulun, yoksa problem (paylaşılamayan) neyse onu ben ortadan kaldıracağım.” Çözüm önerileri: Ya sırayla yapın, ya beraber yapın, ya biriniz bunu yaparken öbürünüze alternatif sunun veya seçin. Ufak yaşlardaki çocuklara hemen işlemeyebilir. Ama 6 yaşında bir erkek çocuğu ve 3 yaşındaki kız çocuğunu, “Aranızda anlaşın yoksa….” dediğinizde hizaya girer kıvama getirebilmek uzun süre tekrar gerektiriyor.
Şunu belirtmeliyim ki, bu yazdıklarımın (uyguladıklarımın) meyvesini almak zaman alıyor. Çocuklar dediğiklerimizi hemen yapmasalar bile sabırla ve yumuşaklıkla uyguladığımız yönlendirmeleri dinliyor ve anlıyorlar. Belli bir süre sonra Hayır’lar azalıyor, yokolmasa bile süre kısalıyor. Hepsi dönüyor dolaşıyor alışkanlığa geliyor. Uyku alışkanlığı, tuvalet alışkanlığı, yemek alışkanlığı, konuşma alışkanlığı. Azıcık itelemek (cesaretlendirmek ve teşvik etmek) ile zorla yaptırmak arasındaki hassas çizgiyi geçmeden bunu devamlı çocuklarımın damarlarına sokabilirsem, ileride çocuklarımın kendiliğinden yeni (tabiki uygun olmak kaydıyla) tecrübeleri ilk seferinde HAYIR demeden DENEYECEKLERİNİ ve sonuna kadar götürmek için vazgeçmeden UĞRAŞACAKLARINI ümit ediyorum.
Teşvik edici ve bilgilendirici yazılarınız için cok teşekkürler…
Merhaba Pratik Anne,
2 yasinda bir oglum var devamli hayir’layan.Bu yazi serinizden de epey faydalanacagimi umuyorum.
Benim sorum biraz farkli. Bir yildan fazladir Amerika’dayiz. Gitmemize birkac ay kalmisken aklimda TR’ye neler goturmeliyim (oglum icin egitici kitap-oyuncak-aktivite ekipmanlar???) sorusu var. Bunun icin en iyi kaynagin siz oldugunuzu dusunuyorum:) Zaman ayirip cevaplarsaniz cok sevinirim. Sevgiler
Bahar Hanim,
Amerika’da bulunan hersey Turkiye’de de var ama daha pahali dusuncemden yola cikarak, fiyat farki cok olan ve yukte hafif (nasil tasinacaginiza bagli olarak) seyleri almanizi onerebilirim. Kitap, DVD gibi seyler olabilir, ileri yaslara yonelik kaliteli kiyafet olabilir, bazi oyuncaklar veya egitici materyaller olabilir. Ben biraz daha dusuneyim. Bana hep burada olan hersey tr’de de var gibi geldigi icin tam liste yapamadim.
Merhaba Bahar,
Ben 1.5 sene önce Amerika’dan Türkiye’ye dönüş yaptım. Gelmeden indirimleri de takip ederek oğluma pratik kıyafet, pijama, çamaşır, ayakkabı gibi temel şeylerin yanında kitap, oyuncak da aldım. Ayrıca odasında kullanmalık anti alerjik kalın foam yer matı, yatak örtüsü gibi detay sayılabilecek ekstraları da getirdim.
Burada kıyafetler (alışveriş merkezi mağazalarından bahsediyorum) oraya göre çok daha pahalı. Ayakkabılar da aynı şekilde. Dolayısıyla örneğin spor ayakkabı, dört mevsim giyilebilecek pediped tipi ayakkabıları (yeriniz varsa) depolamanızı tavsiye ederim. Oyuncaklarda da seçenekler var ancak yine pahalı ve nispeten daha az. Tahmini fiyat farkı 1.5 – 2 katı diyebilirim. Ama Turkiye’de de Salı Pazarı gibi alışveriş mekanlarında ve sezon sonlarında daha uygun fiyatlı alışveriş yapmak mümkün.
Ben gelmeden 3 yaşa kadar kıyafet aldım, çok faydalı oldu. Tavsiyem amazon.com gibi yerlerden review’ları da okuyarak ürünler seçmeniz. Taşınmanızda size kolay gelsin. Başka sorunuz olursa http://girisimcianne.com ‘dan bana mesaj yollayabilirsiniz.
Her ikinize de tesekkur ederim. Kesinlikle cok cok ciddi fiyat farki var her urunde. Ben de valiz limitimizi biraz zorlayarak goturmeye calisacagim. amazon elim kolum burada. Her ne aldiysam amazon’dan kontrol etmeden, review’leri okumadan almadim:) Ozellikle tavsiye ettiginiz, ismen belirtebuleceginiz kitap, DVD ve benzeri egitim-eglence araclari/oyuncaklari varsa cok sevinirim. Tekrar tesekkuler…
Merhaba Pratik anne,
yazılarınızdan çok faydalanıyor dikkatle takip ediyorum.Teşekkür etmek istedim. Sevgiler
harika bir yazi, bu bilgileri bizimle paylastiginiz icin tesekkurler. 4 aylik bir oglum var ve hamileligimden beri ben de iyi bir takipcinizim, eminim zamani gelince tecrubeleriniz cok isime yarayacak, sevgiler
Pratik Anne, Bu yazına kesinlikle katılıyorum, bizde de huzursuzluk çıkaran oyuncak her neyse uzlaşmaya gidilmezse bir süreliğine ortadan kalkıyor. Artık kızlarım da biliyorlar, tamam annecim sen alarm kur 5 dakika ben, 5 dakika kardeşim diye bana seçenek sunuyorlar. Bu arada alarm diye fırının alarmını kuruyorum 🙂
Sevgiler,
Kesinlikle haklısınız, şuan sorulan her sorunun tek bir cevabı var: HAYIR. Bu kelimenin ne zaman kelime dağarcığımızdan çıkacağı ise merak konusu. Yazdıklarınızı zaman zaman ben de uyguluyorum, ama cidden özellikle gaz verme kısmı çok işe yarıyor, o ilk ön yargıyı yenmemizde başvurduğum bir yöntem, sevgiyle kalın..
ikizlerim 3 yasa yaklasiyorlar, HAYIR’lar daha da artti,guclendi. Onceki tesvikler,akil oyunlari ise yaramamaya basladi..12 aylik kucugumuz bile’i-iii’ deyip bas sallayarak itiraz etmeyi ogrendi.ozellikle ust degistirme,fid fircalama,cis yapma gibi uyku hazirliklari cok yorar oldu.gun sonundaki yorgunlukla yeni yontemler,oyunlar bulmak zor oluyor. sticker tablomuz vardi ama artik ise yaramiyor gibi.yeni sorumlululk tablolarinin zamani geldi sanirim..
kardeşim evde çok yaramaz.ama okula gittiğinde arkadaşlarıyla oynamıyor,konuşmuyor.bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinrim