Hergün sabah kalkınca bahçeye çıkıyorum. Derin derin nefes alıp verip mayhoş zambak kokuları ile uyanıyorum. Renk cümbüşü ile aydınlanıyorum.
Sonra kahvaltıda beyaz peynirli tostumun arasına koymak için biraz taze fesleğen,
salatama koymak için nane, dereotu, maydonoz ve kekik koparıyorum.
Kabak bitkisine bakıp, amazon ormanları gibi bahçemi işgal etmesini mutlulukla seyrediyorum.
Her sabah kocaman açıp, öğlene doğru kapanan sarı çiçeklere iştahla bakıp, demek “kabak çiçeği gibi açmak” böyleymiş diye bitki ve yiyeceklerle alakalı özdeyişlerimizden birini daha anlamış olmanın lüzumsuz tatminini yaşıyorum.
Patlıcanın o güzel patlıcan moru çiçeklerini seviyorum. Patlıcanların altı ayrık otu dolmuş gibi gözüküyor ama onlar semizotu.
Sonra akşam işten geliyorum. Bahçenin dört bir tarafından fışkıran leziz yabani semizotlarını toplayıp bir kısmını etli, bir kısmını sarımsaklı yoğurtlu yapmak üzere ayırıyorum.
Bu sabah böyle değildi, ne zaman büyüdü bu kadar, diye hayretle kopardığım kabak, patlıcan ve kabak çiçeklerini, türlü yapmak üzere annemin maharetli ellerine teslim ediyorum.
kıvırcık ve karışık bahar salatası mı karar vermeye çalışıyorum. Hepsinden biraz koparıp, akşam sofrasına salata yapmadan kumlarını bıraksınlar diye suya koyuyorum.
Heyecanla çıkan yeşil domatesleri çocuklara gösteriyorum. Kızarmalarını beklemeye sabrım yok neredeyse. Biberler domateslerin altında basılmışlar, ama belli olmaz.
fasülyelerin sabahtan akşama, tutuna tutuna nasıl büyüdüklerine şahit olup, garaj çatısını geçerek yoluna devam eden fasülyenin sihirli fasülye masalındaki gibi daha ne kadar büyümeye devam edeceğini merak ediyorum.
Mısırlara bakıp, her sene olduğu gibi, gelecek seneye biraz daha fazla mısır ekmeyi kendime not ediyorum. Büyük bir huzurla bahçeden topladıklarımızla akşam yemeği yemeye eve giriyorum. Bahçem bana huzur veriyor. Bana ve aileme sağlık ve mutluluk veriyor.
Herkese balkonda da olsa, ışık alan bir cam kenarında da olsa birşeyler yetiştirmesini tavsiye ediyorum. Çiçek, ot veya sebze farketmez. İnsanı inanılmaz rahatlatıyor, stresini alıyor, mutlu ediyor ve üretken hisssettiriyor.
Ne güzel…Özendim valla bahçenize.İnsanın kendi yetiştirdiği sebze ve meyveleri, kendi toplayıp yemesi de ayrı bir zevktir. Afiyet olsun :))
ufak şeylerden mutlu olmak budur! Ellerine emeğine sağlık canım, sevgiler .)
oooo bereketi bol bahcenin benimkiler bana kustu galiba kabaklar hep dusmus buyuyemeden soguk ve yagmurlu giden olaganusutu havanin etkiside cok tabi ne yapalim doganin bu sene az verdigi armaganlari genede sukranla kabul edecegiz:) olmadi atlar senin bahceye damlariz!
Merhaba
harika bir bahçeniz var,maşallah diyeyim:))
okurken çok mutlu oldum…
Yagmur suyu borusu gordum sanki, yagmur suyunu da hasat ediyor musunuz?