Bebek, abla abi, okul ve diğer paylaşımlar

Jan 10, 2011 - 6 Yorum

Oyy!! Taze fırından çıkmış bebiş çoook güzel maaşallah. Bebiş hasretime birebir geldi.

Çocuklar çok merak ediyorlardı. “Kafasını hızlı ellemeyin, uyurken çok gürültü yapmayın” talimatlarını verdikten sonra eve girdik. İkisi de merakla hemen bebişin yanına gittiler. Kıpırcan birkaç baktı, sonra etrafa daldı. Kımılnaz bebişe kilitlendi resmen. Yatağındayken seyretti. Biri kucağına aldığında illa kendisi de kucağa çıktı, yukarıdan seyretti. Süt emerken, altı değişirken, omuzumda yatarken devamlı bebişi seyretti. Birkaç kere kucağına almak için izin istedi.

Kıpırcan o arada gelip gidip, bakıp tekrar koşuşturmaya devam ediyordu. İki buçuğunda neyse, beş buçuğunda da aynı. Allah için Kımılnaz’a yaptığı gibi, bebeğin kafasına pat pat vurmaya yeltenmedi.

Bu durumda, etrafımda gördüğüm birçok örnekten de yola çıkarak şöyle bir teori atmak istiyorum. Abla+kardeş kombinasyonu, abi+kardeş kombinasyonuna kıyasla daha kolay olabilir. Kız çocukları hem içgüdüsel, hem de bebeklerle oynamaya alışık ve meraklı oldukları için bebeğe bebek gibi davranmaya daha meyilli olabilirler. Belki kız çocukları erkeklerden daha çabuk olgunlaştıkları için erkek çocukları biraz daha ileri yaşlarda ilgili abi olmaya hazır olabilirler. Siz ne düşünüyorsunuz ?

Geçen hafta Kımılnaz okula başlamıştı. Maaşallah okuluna çok çabuk alıştı. İstek, ihtiyaç ve duygularını çok iyi ifade edebilen bir çocuk olduğu için bize memnun olduğunu söylüyor. Okulda (ingilizceye tam hakim olamayadığı için) pek konuşmuyor, ama sessizce katılıyormuş. 3 günde evde sarfettiği ingilizce cümleleri temel alırsam, 10 güne abisi kadar iyi ingilizce konuşur diye tahmin ediyorum.

O halinden memnun (Allahtan) ama ben evde böööyle yalnız kaldım şimdi iyi mi? Kıpırcan’a 3 aylık hamileyken başladığım bu ev ofis işimde hep evde bir hareket vardı. Hep. Şimdi sabah 8 ile öğleden sonra 3 arasında salt sakinlik ve ıssızlık hakim. Ev ofiste sıkılmamamın en büyük sebeplerinden biri olan çocuklar artık okulda. Anneliğin manik depresif hallerini yaşıyorum anlayacağınız.

İnanılmaz kötü tercüme edilmiş bir kitabı işkence çekerek bitirdim. Blogcu Anne’nin kulakları çınlasın. 130 sayfalık kitap 10 günde biter mi? Tercüme ne kadar kötü şöyle açıklayayım. Bilgisayarda TDK.gov.tr açık, “inanmıyorum, böyle bir kelime yok, bu kelimeyi de yanlış kullanmış” diyerek okudum son 20 sayfayı. Çevirmen olmayan kelimeler türetmiş kafasına göre. Şimdi kütüphaneden kitabın ingilizcesini bekliyorum. İspanyolcası books.google.com da parça parça mevcut. Hem yayınevine, hem de çevirmene güzel bir e-mail döşenip sonra yorumlarımı bloga koyacağım.

Iraz Toros Suman
‘ın AİLE İÇİ İLETİŞİM SEMİNERLERİ‘ni duydunuz mu? Buyrun burada.

Peki ya geçen gün Yılmaz Özdil’in yazısı sayesinde haberim olan, oğluşu göndermek için 9 yaşına gelmesini nasıl bekleyeceğimizi bilemediğim, NASA’nın çocuklar için dünyanın sadece 5 yerinde bulununan Çocuk Kamplarından birinin İzmir’de olduğunu biliyor muydunuz? Buyrun SPACE CAMP TURKEY de burada.

Bir Dolap Kitap‘ın çekiliş sonuçlarını heyecanla bekliyorum. Bakalım ben uyumadan yayınlayacaklar mı listeyi?


Etiketler: , , , ,
Kategoriler: Bebek / Çocuk, Eğitim

«       |       »




"Bebek, abla abi, okul ve diğer paylaşımlar" için 6 Yorum yapılmış.

  1. banushka says:

    Abla+kardeş kombinasyonunun daha kolay olabileceğini hissediyor ama henüz yaşamadan emin de olamıyordum. Sen yazınca tescillendi gibi oldu. Mira karnımda bir bebek olduğunun çok farkında ve dahası bebek çıkınca olabilecekler konusunda da gerçekçi – fikirleri var. Tabi yaz boyu bakıcısının minik bebeğinin de evde misafiri olmasının da etkisi sanırım 🙂

  2. gezicini says:

    ben bizzat kendime bakarak, abla+kardeş kombinasyonunun çok verimli olmadığını düşünüyorum. ben kendimden 2 yaş küçük erkek kardeşle büyüdüm. erkenden sorumluluk almak önce iyi gibi geldi, ama sonradan problem yarattı. bence abi+kardeş daha farklı sonuçlar doğurabilir.
    yine de her aileye göre değişir…
    sevgiler
    gorki

  3. blogcuanne.com says:

    Ah, prensesler ya! Nefisler!

    Sorma, kötü çevrilmiş kitap deyince yemin ederim tüylerim diken diken oluyor. Ne güzel de anlatacaktım o kitabı, hevesim kaçtı. Yayınevine iki tane mail attım, tabii ki geri dönmediler. Ne ayıp şey yahu!

  4. Taze Anne says:

    Bizim oglan 4 bucuk ay bende bebek gormek istiyorum dedim gecenlerde 🙂 Yuhh diyenler oldu :))
    Ceviri olayi cok hassas birsey. Bende bir ara o bolume girmek istedim, ama yok yapamadim. Cok zormus. Kafana gore ceviride olmaz. Adamin soy adini cevirmek daha komik. Ben yeni bir yonte izliyoruz artik. Mesela Sartre'in bir kitabini okuyacaksam, hem fransizcasini hem turkcesini aliyorum. O sekilde daha iyi anliyorum. Hic bri dil orjinali gibi cevrilmez kanimca. Sahsen almancayi cok ogrenmek isterdim.

  5. Anonymous says:

    merhaba
    bu abi yada ablanin karakteriyle ilgili bence. Biri 4 digeri 2.5 yasinda iki erkek cocugum var ve abimiz bu konuda inanilmazdir hatta harikadir. Kardesine bebekliginden beri cok ilgilidir. Sadece kardesine de degil gordugu her bebege diyebilirim. Mesela abimiz yedigi birseyden kardesine tattirmadan rahat etmez, abicim'siz konusmaz :), kardesinin guvende oldugunu gormeden hicbirsey yapmaz asansorden inmez, arabaya binmez, kapiyi kapatmaz vs., Iki numaramiz yeni yeni bebeklere ilgi gostersede ondan bir abilik bekleyemem cunku yapisi karakteri buna musait degil… uzun lafin kisasi cinsiyetten cok cocugun hamuru diyebilirim.

    melike / dubai

  6. roksan says:

    çok güzeller..

Bir Yorum Yazın