Resmi olarak yazın son gününe uygun bir yazı olsun.
Kıpırcan bu sene kendi başına yüzmeyi öğrendi. Kendi kendine öğrendi diyebilirim.
Çocuklara yüzme öğretmenin başlama noktası onlara su yutmadan suda nefesini tutmayı öğretmek. Çünkü ne yaparsanız yapın kolluksuz ve simitsiz suda durmaya başladıklarında kafalarını tam suyun dışında tutamıyorlar. Su yuttukça da kendi başlarına yüzme istekleri büyük bir hızla geriliyor. Zaten yüzen ufak çocukları görürseniz ördek gibi suya dalıp suyun altında 3-4 kulaç atıp tekrar çıktıklarını ve böyle nefeslerini tutup dala çıka yüzdüklerini göreceksiniz.
Gerekli malzeme: Bir adet çocuk boy deniz gözlüğü ve şnorkel.
Kıpırcan kollukla başladı. Kollukla bile beni bırakmak istemedi bir süre. Kollukla kendi başına yüzebilmesine güvenince de gerisi çorap söküğü gibi geldi. Ama kafasını pek suya sokmak istemiyordu. Bizim çocuklara da istemedikleri birşeyi yaptırmak herkese zulüm. Ben de denemek için çocuk şnorkeli aldım.
Ve BİNGO!
O gün kendiliğinden kolluklar çıktı. Kendi çıkardı. Çünkü artık su yutmuyordu ve gözlerini rahatça açık tutabiliyordu. Kolluksuz kendi kendine yüzmesi ona çok gurur verdikçe gaza geldi. Kolluk, simit faslını böylece oldukça kısa geçtik. Derin denizde yüzüyorsak yine de simitle yüzdü. Ancak kendini güvende hissettiği havuzda şnorkelle kolluksuz ve simitsiz yüzmeye devam etti.
Sonunda geçtiğimiz hafta Ölüdeniz’de artık o kadar egzersiz yapmış ve alışmıştı ki şnorkelsiz yüzmeyi denedi ve başardı. Ben arada ona nasıl nefes tutulacağını, ona yaptıramasam bile karşıdan kendim yaparak çokça göstermiştim. Ayrıca nasıl doğru kulaç atılacağını, değişik kulaç şekillerini, ayaklarını nasıl kullanması gerektiğini de gösterdim.
Kendi kendine başardığı bu iş ona çok özgüven kazandırdı. Hiçbir şekilde zorlamadığım için (arada yapabiliyorum çünkü) ben de kendimle gurur duydum. Teşvik edip ittirmek ile zorlamak arasındaki çizgi anne baba için çok ince bir çizgi.
Bu sene oğluşa hem iki tekerlekli bisiklete binmeyi, hem yüzmeyi öğretmeyi çok istiyordum. Birini kotardık. Diğeri üstünde, Türkiye’ye gelmeden evvel çalışıyordu. Eve dönüşümüzde onu da becereceğinden eminim. Onu da sizinle paylaşacağım.
Bu sene benim oluşta kollukla tek başına yüzdü durdu. Kolluğunu çıkartmaya ikna edemedim. Bizimki kafasınıda suya sokup gözünü açıyordu ama kollukla olduğu için gerçekten dalamıyordu.şnorkel ve gözlük gerçekten işe yarar bir fikir. Artık seneye deneriz inşallah
en iyi yöntem bu bende birkaç yıl önce yeğenlerime bu şekilde öğrettim, nefes alma problemi çözülünce kendiliğinde su üstünde durmayı ve ilerlemeyi öğreniyorlar. Ve birkaç yüzmeden sonra tamamen snorkelsiz yüzmeye başladılar. Mesela şimdi biz büyükler ile birlikte 2-3 boy açılıyorlar. GeCe