Tahıllarla başladığınızda hem kahvaltıda, hem de ikinci öğun olarak meyve ve sebze vermeye başlayabilirsiniz. Yine kural alerji ihtimaline karşı her çeşit için geçişleri 2-3 günde bir tutmak. Aşağıda alerji yapma olasılığı yüksek yiyecekleri listeledim.
İster kahvaltıdan sonra ayrı, ister kahvaltıyı tatlandırmak için bulamacın içinde meyve verebilirsiniz. En güzeli vaktiniz var ise cam rendede püreleyip vermek. Demir ile etkileşip yiyeceklerin içinde mevcut olan C vitaminin daha çabuk öldürdüğü bilindiğinden cam rende ile pürelemek ve hemen sunma daha iyi. Meyve buzdolabından yeni çıkmışsa hemen tahıl mamasının içine katıp mamayı soğutabilirsiniz.
Sebzelere gelince ilk 2-3 ayda kullanacağınız en faydalı ve basit yöntem Dondurulmuş Sebze ve Meyve Küpleri. Bu yöntem hayatınızı kurtaracak emin olun.
İlk başta (6. ayda) 1 küp miktarı ile başlayın. Bebeğiniz daha fazla istedikçe 2 kübe geçin. 9-10. aylarda 3 küp yiyecektir muhtemelen. Bebeğiniz daha fazlasını alabildiğinde öğlen sebze yemeklerinden sonra bir iki küp meyve de verebilirsiniz. Tabi bu arada çorbalar yapıp sebzelere pirinç, şehriye, makarna ve et katmaya başlayacaksınız. Bu safhaya geldiğinizde yine küplere devam edin. Karbonhidratları ayrı hazırlayıp püre yapıp, sebze küplerini içine ekleyin. Küp hesabı çok rahat oluyor.
“Bugün hangi sebzeyi versem?” sorusunun cevabını ise renklerde saklı. Sebzeler üç ana renk malum: Sarı, turuncu ve yeşil
Sarılar: Patates, sarı kabak, kereviz, karnıbahar
Turuncular: Havuç, tatlı patates (sweet potato), tatlı kabak (butternut squash)
Yeşiller: Bezelye, fasulye, brokoli, yeşil kabak, kuşkonmaz, bamya,
Tek küp yerken her gün tek farklı renk verip, üç kübe çıktığınızda her gün her renkten bir tane verirseniz denge sağlamış olursunuz. Bir önceki gün ne verdiğinizi unutmamanız lazım.
Meyvelerde de aynı renk kuralını kullanabilirsiniz. Meyvelerde muzu catalla ezmek en kolayı. Kayısı püresini günkurusu kayısıları iyice kaynatıp soğuk suya atarak kabuklarını çıkardıktan sonra püre yapabilirsiniz.
Alerji olasılığı yüksek yiyecekler: Çilek, narenciyeler, kavun karpuz cinsi, süt ve yumurtalar, balık türleri, fındık fıstık ailesi, hazır yiyeceklerdeki katkı ve koruma maddeleri
Bir döndün, pir döndün 🙂 İki yazı da harika, eline sağlık…
Bu buz kupleri gerçekten hayat kurtarıcı… Yıllar önce et tavuk tabletlerinin sadece ağzımızdaki tükürük miktarını arttırarak lezzet uyarısı yaptığını öğrendiğimden bu yana, evde et ve tavuk suyu küpleri yapıyordum. Sonra buzluğa Mira için sebze küpleri koymaya başladım. Bu günlerde ise Mira için küplerden hızlı çorbalar yapıyoruz.
1 küp Brokoli + 1 küp tavuk suyu + 1 küp anne sütü + biraz cheddar ile Broccoli Cheese…
1 et suyu + 1 küp kırmızı pancar + 1 küp Havuç ile mini Borç Çorbası…
Arada Mira’nın sebze küpleri ile aile boyu çorbalarımızı da yapıyorum 🙂
pratikanne,
Simdi grupta okudum, ne guzel, ne “comert” yaziyorsun. Iki cocuk deneyimiyle konusmak baska oluyor. “Gece depolamasi” lafini gorunce, Tracy’deki bunun gibi bir takim terimleri sen nasil kullaniyorsun merak ettim. Benim listem uzamaya basladi 🙂
Bu aralar purelerin uzun sure minik kuplerdeki plastikte bekletilmesinin pek iyi olmayabilecegini dusunmeye basladim. Gecen gun bir yazi gozume ilisti. Bebek puresi/yemegi yapmanin en kolay ve en saglikli yolunun duduklu tencere kullanmak oldugundan bahsediyordu. Aklima da yatti. Simdi minik bir duduklu tencere edinip sebzeleri Bennu ya gunluk pisirebilirmiyim diye dusunmeye basladim. Tabii genelde evdeki hesap carsiya uymaz ama yine de deniycem bir sure. Hos biz daha katilara da baslamadik, ben harala gurele hazirlik yapiyorum 🙂
Banu,
Valla bak o da iyi fikir. Ben tavuk hasladikca suyunu buzdolabinda kavanozda tutup hemen kullanmaya calisiyorum ama tabi olmadigi da oluyor.
Pancar i nasil yapsam diye dusunuyordum. Bir kenara not edeyim. Bende altyapi mevcut da cesitlilik icin bu hengamede illaki bir yerden ilham almam lazim, cok cok sagol.
Yapincak,
Senin ellerine saglik. Iyi uyuyan anneler ve cocuklar olarak (olabildiginin en iyisi diyelim) herkes icin aynisini istiyoruz degil mi? Terimler icin fikir paylasimi istersen bana pratikanne@gmail.com a yaz. Sen burada bulundugun icin guvenim sonsuz. Ama bir kere Elizabeth Pantley in Turkce tercumesini okudum. “Nap” leri ogle uykusu yerine “kestirme” olarak tercume etmisler. Her “kestirme” kelimesine gelince canim aciyordu. 😀
Redapple,
Valla iki cocukla hergun duduklude sebze haslayabileceksen ben seni tutmayayim. Tabi optimumu, hergun git tazecik al, hasla, purele koy. Ama yetmiyor, yetismiyor. Sabah kahvalti hazirlarken taze meyveyi purelemek bile vakit aliyor, Ela basliyor bas bas bagirmaya. Aksamdan veya sabah erken kalkip purelemek de mantikli degil, meyve oyle acik acik disarida bekleyecek. Ben de ondan bir beden kotu olsa da kotunun iyisi kup yontemini kullanmadan yapamiyorum.
Ben dondurma yonteminin en iyi koruma yontemi oldugunu dusunuyorum. Sebzelerimi de tazesini alamiyorsam donmus almaya calisiyorum. Kupleri hazirlarken duduklude buharda pisiriyorum hep. Duduklun yoksa, kesin bir tane buyuk boy, icinde steam basket i olan bir tane edin. hayat kurtarici. Bennu da katilara geciyor, vay anasini. Demek anneler ondan biz kocaman oldugumuz halde bebek muamelesi yapiyorlar bize. Biz annelerin idrak edebildiginden daha cabuk buyuyor cocuklar. Ozellikle ikinciler.
ben de düdüklü tencerecilerdenim 🙂 hatta o olmasa ne yapardım falan diye düşünüyorum. sebze yemeği / çorbası gibi şeyleri düdüklüde pişirip, pişirdiğim gün ve bir sonraki gün veriyorum. gerçi artık evdeki yemekler de efe’ye göre piştiği için sırf onun için yemek yapmıyorum desem yeri. dondurulmuş olayı da inanılmaz pratik olsa da, benim gönlüm bu şekilden yana. bilmeyenler için nacizane bir not: dondurulmuş gıdaları çözdürürken dışarıda ya da mikrodalgada değil, buzdolabının alt kısmında çözdürmek gerekiyor bakteri ürememesi açısından…
sevgiler
bu kup olayi sahane bisi.. gerci ben yemekleri dondurmuyorum ama tavuk suyu et suyu dondurup, donduktan sonra hepsini bir kaba alip buzluga oyle yerlestiriyorum…
oglumun doneminde de buharli pisirici kullanmistim… ve fakat artik ikisi de 1 yasini gectigi icin genelde biz ne yersek onlara da yediriyoruz… bazen onlara uymayacak yemek oldugunda da et ve tavuk sularindan faydalaniyoruz..
ayse ulker saygan solmaz