Çocukları yabancılar konusunda eğitmek

Jan 08, 2012 - 9 Yorum

Paranoyak olmaya zorunlu kaldığımız bir devirde çocuk yetiştiriyoruz. Annem ve babamın çok temkinli ebeveynler olduklarını düşünsem de onların bana izin verdikleri bazı şeyleri, ben çocuklarıma müsade edebilecek miyim emin değilim. (Bkz. Anne olunca anlarsın) Eskiden en azından bir grup tanıdık içinde insanlar birbirine güvenebilirdi. Artık o bile kalmadı. Dolayısı ile aslında “yabancı” kelimesinin anlamı da değişti. Böyle bir ortamda çocukları değişik durumlara karşı hazırlamak çok çetrefilli bir durum.

Bu konuda ne kadar küçük yaşta kitap, hikaye ve örnekle işe başlarsak o kadar iyi diye düşünüyorum. Özellikle çocuklar okula başladıktan ve günlerinin büyük bir kısmını anne babadan uzak geçirmeye başladıklarında bunu daha sıkılaştırmak gerek. Kullanmaya gerek olmasın ama biz hazırlıklı olalımç

Ben kullandığım iki kaynak da İngilizce. Türkiye’de benzer örneği var mıdır bilmiyorum. Ben araştırdım ama bulamadım. Varsa lütfen yorumlarda paylaşın. Yoksa filmci ve eğitimci girişimcilere hazır fikir olarak sunuyorum. Bence Türkçe böyle bir kaynağın olmaması, büyük eksiklik.

Birincisi yabancılar hakkında çocuk kitabı “The Berenstain Bears Learn About Strangers“. Evin dışa dönük, konuşkan kızına “yabancı nedir, neden yabancılarla konuşmamalıyız” diye anlatan resimli çocuk kitabı.
İkincisi, Baby Einstein DVD lerinin yaratıcısı ile Amerika’nın en aranılan programının sunucusunun ortaklaşa yarattıkları, çocuk odaklı, çok eğlenceli, uygulamalı, bazı içeriğinin benim bile çocuklara söylemenin aklıma gelmeyeceği faydalı şeylerle dolu bir film. The Safe Side – Stranger Safety

Bu iki kaynağın da özeti, çocuklara eğlenceli bir dille sokakta iyi, güzel giyimli, nazik bile gözükse “yabancı”nın “yabancı” olduğu, dikkatli olmak gerektiği. Üstüne üstlük, The Safe Side filminde bazen uzaktan tanıdık olsa bile bazı insanların hala yanacı oldugu ve anne babanın haberi olmadan bu kişilerle bir yere gidilmemesi gerektiği anlatılıyor ki aslında çoğunlukla tehlike hep yakından geliyor.

Bu da ilginizi çekebilir:  BEO - Evimizin Odaları

Biz çocuklara:

  • Onları bir yerden alıp, bir yere götürecek güvenilir yetişkinlerin sadece ben, babaları, anneanne/dede, amca, dayı ve yenge olduğunu. Bizim (anne-baba) dışımızdaki diğer güvenilir yetişkinlerin geleceğinden büyük bir ihtimalle önceden haberleri olacağını;
  • Güvenilir yetişkin dışındaki kişilerin “yabancı” olduklarını. Okulda, kampta, derste, kurstaki, mahalledeki, apartmandaki yetişkinlerin de bir nevi yabancı sayılabileceğini. Güvenilir ebeveynin haberi veya izni olmadan bu kişilerle okul, kamp, ders, kurs dışı bir yere gidilmeyeceğini;
  • Biz yanlarında yokken, yabancı kişilerle konuşmamaları ve bir yere gitmemeleri gerektiğini;
  • Yabancılardan, biz yanlarındayken veya değilken, yiyecek birşey kabul etmemeleri gerektiğini;
  • Yanlarına yabancı(lar) yanlarına yaklaşıp, birşey yapmaya çalışırlarsa uzaklaşmalarını, güvenilir yetişkinin yanına dönmelerini veya “YABANCIII” diye bağırmaları gerektiğini;

öğretip devamlı hatırlatıyorum. Önemli olan sadece neyin ne olduğu değil, değişik senaryolarda nasıl davranmaları gerektiğini de öğretmek. Film bu konuda hedefi tam 12’den vurmuş. Çünkü çocuğa yabancıyla konuşma deyince yetmiyor. Yabancı iyice yaklaşınca bağır, yabancı de, başka birini çağır, oradan uzaklaş diye ne yapması gerektiğini de önceden söylemek gerek.

Bu konuda okuduğum komik bir nokta, çocuklarınıza “bu annem değil” veya “babam değil” yerine “bu yabancı” diye bağırmasını öğretilmesinin tavsiye edildiği. Çocuklar kızınca silah olarak toplum içinde “sen benim annem değilsin“, “bu benim annem değil” demek akıllarına gelmesin diyeymiş. Onu kullanmayı akıl edecek kadar hin olan, “bu yabancı” da der.

Bu kitap ve DVD’yi düzenli olarak okuyup, seyrediyoruz. Bizimkiler daha 6 ve 4 yaşında. Çoğu zaman gözümüzün önündeler. İleride kendi başlarına okul dışında başka yerlere gitmeye başlayınca, dikkat edilmesi gereken şeyler daha da genişleyecek, kurallar daha da değişecek.

Bu da ilginizi çekebilir:  Kitap Değerlendirme - Anaokulu Dergi Serisi

Siz bu konuda neler yapıyorsunuz? Farklı öneri ve uygulamalarınızı yorumlara bırakırsanız çok sevinirim.


Etiketler: ,
Kategoriler: Eğitim

Benzer Yazılar:
  • Çocukları acil durumlar için hazırlamak
  • Dikkate değer kampanyalar ve bilgiler
  • Bağımlılık yapan maddeler
  • Kitap Değerlendirme – Testi Kırılmadan
  • Anne ve babamın izinde

  • «       |       »




    "Çocukları yabancılar konusunda eğitmek" için 9 Yorum yapılmış.

    1. dilek says:

      çok zor bir konu, ben de 5 yaşındai kızıma yabancıyla konuşmamasını , kalabalıkda bizden ayrılmamasını vs. basit konuları öğretiyorum ama daha fazla şey yapmak gerekebilir…

    2. peri says:

      Benim kızım henüz çok küçük 21 aylık ama ben küçükken yaşadığım bir olayı çok net hatırladığım için bu konuda çok hassasım ve şimdiden onu yabancılar konusunda bilinçlendirmeye çalışıyorum. Bizim dışımızda biri kucağına almak isterse veya yanına çağırırsa gidemeyeceğini biliyor ve isteyen kişiyi reddediyor. Bu konuda nasıl davranmaya devam etmek gerektiğini bir pedagog ile görüşmeyi düşünüyorum, bilgi alınca sizinle de paylaşırım 🙂

    3. Esra says:

      Benim oğlum henüz 19 aylık fakat şimdiden bahsi geçen endişelerin çoğunu yaşıyorum. Maalesef öyle kötü hikayeler/haberler duyuyoruz ki belki de paranoyaklığa varan bir ruh halinde olmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Öneriler ve kitaplar çok güzel yine.

    4. oğlum dışardaki kimseye kendisini sevdirmiyor giiit istemiyorum diye bir çığlık atıyor.bu beni çok utandırıyordu ama geçenlerde bir psikolog çocuklara bağırmayı öğretin parkta şurda burda yanına bi yabancı yaklaştığında bağırsın diğerlerinin ilgisini çeksin diyordu.bende bunu duyduğumdan beri bıraktım yapma oğlum demeyi.tr de bu var sıcakkanlılığımızdan mı ne herkez başkasının çocuğunu sevmek istiyor.ama devir o devir değil sanırım

    5. Bezen says:

      Esimin eski patronunun basina gelmis o ‘bu benim babam degil’ olayi. Gittikleri bir restaurantta o zamanlar 6 yasinda olan oglu zivanadan cikinca adam cocugu disari cikarmis azarlamak icin. Cocuk avaz zavaz bagirmaya baslamis ‘bu adami tanimiyorum, bu benim babam degil diye’. Insanlar garip garip baktilar, biri polis cagisriyordu neredeyse, rezil oldum diye anlatmisti adamcagiz:))

    6. fethiye says:

      Harika bir konuya deginmissin.Cok tesekkurler.Seni hayranlıkla takip ediyorum.Ben de Labirent diye bir kitap okumustum.Gunlerce tesirinden kurtulamadım.Paranoyak olmustum.

    7. bahar says:

      Çok güzel bir konu. Ben de “tanıştığımız insanlar” ve “tanıdığımız insanlar” diye ayırıyorum. Anneanne, dede, teyze, hala, bakıcımız tanıdığımız insanlar. Komşularda bizim için “tanıştığımız insanlar” kapsamına giriyor. Tanışıyoruz ama tanımıyoruz diye anlatmaya çalışıyorum. Birilerine bağırdığı zamanda gizlice “aferin kızım sana, sevmesin seni yabancılar, tanımadığımız insanlar” diyorum.

    8. ltg says:

      bizim ufaklik (yas:4) cok disa donuk, konuskan ve bagimsiz hareket eden bir cocuk. yazdigin maddelere ek olarak benim buldugum cozum, hemen yaninda ben veya babasi varsa konusmasinda mahzur olmadigini soylemek oldu. eger ikimizden birisi konusmayi duyamayacak kadar uzaktaysak hemen bize donmesi gerektigini soyledik. disardayken ana kuralimizi, bizim onu -ama daha cok onun bizi- her an gorebilecegimiz kadar ve bagirmadan sesimi duyurabilecegim kadar uzaklasabilecegi seklinde koyduk.

      berenstein’larin kitabini diger kitaplarinda begenmedigim yerler olmasina ragmen ben de hevesle aldim, fakat ilk okudugumda kafasini karistirdi. daha onceden anlattiklarimla kafasinda yerlesmis olan yabanci tanimini biraz bulaniklastirdi. okurken ben de bazi resimlerden (ozellikle etrafindaki herkesin kucuk kiza kotu baktigi sayfadaki) rahatsiz oldum.

    9. Ozge says:

      Derin de cok konuskan, disarda tanimadiklariyla hemen basliyor muhabbete, insanlar da kibar kibar konusuyor:) ben mudahele etmessem uzatiyor genelde…Hatta gecen walmartta ben birseylere bakarken yanimizdan gecen gorevliye sordu istedigi seyi:) bu ne rahatlik bole diyorum…Ben hep yaninda oldum bu tur durumlarda, ben olmazsam sakin konusma yabancilarla diyorum ama pek orali degil sanki…sanirim daha cok bahsetmeliyim bu konudan.

    Trackbacks/Pingbacks

    1. Korkular ve dua | Pratik Anne

    Bir Yorum Yazın

    designed by GeCe for personal use of Pratik Anne