Dünkü yazımda gün içi daha verimli olabilmek için bazı iç ve dış koşullardan bahsetmiştim.
Benden bağımsız dış koşullar:
- En büyük desteğim kocam. Evren şu yazısında şuracıkta ilanı aşk ettirmeyin demiş. Ben hemen, her yerde edebilirim. Kocam dünyanın en yakışıklı ve harika kocası ve en muhteşem babası olmakla kalmaz, dünyanın en iyi ev arkadaşıdır. Ortak hayatımızın yükünün yarısını o taşır.
- Annem annem bitanem. Kımılnaz’ın doğumundan beri senenin yarısı bizde olan annem geldiğinde yemek işini tamamen devralıyor. Bir mutfağa iki sultan fazla. 🙂 Allah sağlık sıhhat versin, azıcık oturacağım diye ödü kopar. Genelde, “Anne Allahaşkına otur”, “Anne yeter artık biraz bırak evin işlerini” şeklinde birbirimize giriyoruz.
- Ofise gitmediğim için trafikte zaman kaybım olmuyor. İşimde genelde pek mesai olmuyor. 8-5 idare ediyorum. Eğer gün içi çocuklara vakit ayırmam gerekmiş ve 8 saatlik iş yapamamışsam akşama tamamlıyorum.
- Çocuklar 3 ve 5 yaşında, kendi kendilerini oldukça yetkin bir şekilde idame ettirebilecek yaştalar.
Benimle ilgili koşullar:
- Ev işi olarak en çok önemsediğim iş sağlıklı ve düzenli ev yemeği yapmaktır. Kendi yoğurdumuzu ve ekmeğimizi evde yaparım. Yemek işinde vakitten tasarruf etmek için neler yaptığımı şu yazımda okuyabilirsiniz. Bir de önceden haftalık menü yapmak işimi kolaylaştırıyor. Amaaa…..
- Amasına gelince evimiz her zaman misafir kabul edecek şekilde mum gibi değildir. Ev temizliğini kendimiz yaparız. Hafta içi belli günlerde ufak ufak parçalar temizlenerek ev temiz tutulur. Ama evde genel bir dağınıklık hakim olabilir. Özellikle çocukların eşyaları. Bunları 3 günde bir falan toplarız. O gün güneş batar. Ertesi gün güneş doğduğunda ev tekrar dağılmıştır.
- Ütü yapmam. Bizim evde ütü yapılmaz diyeyim. Annem kendi evinde iç çamaşırlara kadar ütü yaptırdığı halde o da bizim evin düzenine uydu. Ben haftada bir gün çamaşır yıkar, kurutma makinasından çıkınca katlar yerlerine koyarım. Çamaşır makinasından kırışıksız çıkan çamaşırları anında katlayıp kaldırınca ütülü gibi oluyorlar. Ben evde çalıştığım, eşim de serbest kıyafetle işe gittiği için iş kıyafeti derdimiz de yok. Özel bir durum veya benim iş seyahatim olunca da ütüleri temizleyiciye yaptırıyorum.
- Televizyon seyretmem. Şu anda haftada bir seyrettiğim Glee dizisi dışında ne televizyondan, ne de internetten hiç dizi veya film seyretmem .
- Televizyon seyretmiyorum ama internette çok vakit harcadığımdan şikayetçiydim. Çok uzun zamandır internette gazete okumuyorum. (Zaten kafam bozuluyordu). Ayrıca Facebook kullanımımı son 10 gündür minimuma indirdim. (Abartmıştım) Bir haftada okuduğum kitap sayısı 3 e fırladı. Twitter kullanmıyorum. Internete zırt diye bağlanan akıllı telefonum yok. Tek kalan lüksüm blogum ve Reader’da takip ettigim bloglar.
- Eğer ortam uygunsa, çocuklar istiyor veya başka birşeyle oyalanmayacak şekilde sıkılmışlar ama benim iş yapmam gerekiyorsa onları da dahil etmeye çalışıyorum.
- Çocukları erken yatırıyoruz. 8.30 gibi yatağa gitmiş oluyorlar. Aslında okul zamanı 8 bile olabilir bu. Bu da akşam bize 2-3 saat vakit kalıyor demek. Blog yazılarımı gece yazıyorum.
Çalışmadığım dönemlerde:
- Gün içi belli zamanlarda ev işi yemek ve gönüllü çalıştığım dernek işi ile uğraşıp geri kalan zamanlarda çocuklarla ya evde ya dışarıda takılıyoruz.
- Genelde önceden kafamda bir plan oluyor.
- Çalışmıyorsam ev içinde her dakikamı çocuklara birebir adamıyorum. Sağolsunlar iki kardeş oyalandıklarından beridir idle parent modunda sadece ortam hazırlamak, yönlendirmek ve çığlık duyduğum zaman moderatör olarak olaya müdahale etmek için vakit ayırıyorum.
- Geri kalan vakit arada kitap okumak, sanat çalışması yapmak ve tepişmek ile geçiyor. Eşim evdeyken bu birebir oyun kısmının büyük bir kısmını götürüyor.
Çalıştığım dönemlerde:
- Şu anda olduğu gibi tam gün çalışıyorsam çocuklarla bakıcı veya annem ilgileniyor. Şu anda harika bir bakıcımız var. Çocuklar bayılıyorlar.
Bu benim vaktimi verimli kullanıp, “spor yapmaya vaktim yok”, “kitap okumaya vaktim yok”, “kocama ayıracak vaktim yok” diye kendi kendimi yememek icin sarfettiğim çabalar listesi. Otokontrolün cok kolay olmadığını da itiraf etmeliyim.
yazdıklarından çıkan sonuç şu ,bir şekilde düzenli,planlı ve kontrolü elinde tutan bir kadınsın.kişilik özelliklerin sayesinde bu kadar toparlayabiliyorsun hayatını.organize yeteneğin var.şans yüzüne gülmüş eş ve anne konusunda.bu da harika.tarzını tamamen uygulamak mümkün olmasa da birkeç maddesini hayataıma geçirmem gerekiyor sanırım.bu güzel yazı için teşekkür ederim kendi adıma.sevgilerr
Utu konusu tepki cekebilir 🙂 Sanirim Turkiye'de ic camasira kadar utulemek gerektigi ogretiliyor. Utu ben dey apmiyorum. Gerektigi zamanlarsa ise giderken utuluyoruz ama haftada bir gunumu utu ile harcamiyorum. Ayrica utu en fazla elektrik tuketen kucuk aletlerden birisi. Enerji tasarrufu yapmali degil mi? 🙂 Calisip cocuk sahibi olunca planli olmak gercekten cok onemli. Haftalik menuler cok buyuk bir kolaylik sagliyor gercekten.
formül sizde gizli diyorsun 🙂
haklısın kuzu 18 aylık ve o doğduktan sonra tv izlenme süresi azalarak devam etti. şimdilerde ben neredeyse hiç açmıyorum ve yapılacaklar için, kızımla ilgilenmek için çok daha fazla vaktim var, eksikliğini de hiç hissetmiyorum. blog tutan, hobileriyle ilgilenecek vakti bulan annelere hala imrenerek bakıyorum ama eskisinden daha organize hareket edebildiğim için gergin hissetmiyorum kendimi, bölüm3'ü bekliyorum
Sevgili Sitare,
Yanlis anlasilma olmasin, kesinlikle dogustan duzenli, planli ve kontrolu elinde tutan ve organize yetenegi olan bir insan degilim. Ama ipin ucu kactikca kendi kendime sinir oluyorum. Bu yuzden kendi kendimi biraz daha planli ve organize olmaya zorluyorum. Arada oldukca buyuk bir fark var aslinda.
Esim ve annem konusundaki sans icin ne kadar sukretsem az.
ycurl,
aslinda kisa kestim ve sadece utu konusunu belirttim ama utu yapmamanin disinda evime bilerek kumas perde asmadim mesela. Yoksa biliyorum senede 3 kere cikar, yika, utule, tak fasli olacak. Pencereleri senede bir kere sileriz. Allah icin cok toz duman degil ortalik. Dolaplar senede 3 kere bosalip silinmez bizde, tel askiliklar var elbise dolabinda. Annemin evinde cok gordum bunlari ve de cok yardim ettim. O yuzden simdi kendi evimde yapilmamasi icin ne gerekiyorsa yapiyorum. 🙂
Banudalgic,
Aynen oyle. kuzun buyudukce kendine ayirabildigin vakit zaten geometrik olarak artacak.
çok kısıtlı bir zamanda okumak zorunda kaldığım bu yazıyı çok sevdim ve en kısa zamanda dönüp bir daha okuyacağım.
utu ne? 😛
Ahahaha, helal olsun sana Pratik Anne :)) Izindeyim…
Su 2 cocuk olaylarina da her seferinde ozeniyorum, sonra tartisma cikiyor evde 😛 Televizyon-dizi-utu gibi seyler bende de yok ama internette ben de cok vakit geciriyorum, biraz daha kontrol etmem lazim kendimi. Ya da bir yardimci bulayim ben de, tez yazmaya da yardimci oluyorlar mi 😛
ahh ahh.. evlilik arefesinde bile donuna kadar herşeyi ütülenen bir koca var bende..adaptasyonu zor oldu..4 yılda kendi ütüsünü kendisine yaptıracak kıvama getirdim 🙂 çocuk,iş,ev ve koca arasında dolanıp duruyorum..ne annem var yanımda ne de kocam(devamlı çalışıyor kendisi merhabalaşıyoruz evde birbirimizi görünce:) ) o kadar yani..kadınların işi zor..ok zor..ama üstesinden geliyoruz!