Bu kış ne kadar çok salgın var, değil mi? Ve sanki bu virütik salgınlar her geçen sene daha beter oluyor. Virüs eve bir kere girdi mi, herkesi öpmeden gitmiyor. Hasta olan eskisi gibi hafif atlatamıyor. Bir de cins cins virüsler türedi. Envai çeşit gribal virüsle uğraştığımız yetmiyormuş gibi bir de mide gribi veya mide virüsü denen musibet musallat oldu; ki modadan geri kalmamak lazım diyerek gayet fuzuli bir şekilde biz de ailece bu sene siftah yaptık.
Bir başka anne ile konuşurken çok doğru bir tespit yaptı ki bunu sizinle paylaşmak isterim. Küresel ısınma ayaklarında çok memnun geçirdiğimiz ılık kışlar bu virüslerin ortalıkta cirit atmasındaki baş sebeplerden. Hava yeterince soğumuyor veya adam gibi kar yağmıyor ki. Camları açıp evi havalandıralım desek sıcaklık devamlı 0 C nin üzerinde. Güzide şehrim Chicago’da bile adam gibi kar görmedik bu sene.
Neyse sebep sonuç ilişkisi üzerine lafı fazla uzattım. Gelelim önlemlere. Son zamanlarda devamlı duyduğum en önemli değişiklikten sizleri haberdar etmek aslında yazımın amacı. Malum mikrop ondan buna, bundan şuna, şundan bize geçiyor. En yaygın taşıma aracı ise “eller”. Herkesin eşit oranda titiz ve dikkatli olup devamlı el yıkamadığını biliyoruz. En yakınlarımızın bizleri ve çocuklarımızı elleyip öptükten sonra “Ayy! ben de daha yeni grip oldum.” dediklerini ve bizim o anda cinnet geçirip birilerini gırtlaklamak istediğimizi de.
Büyüklerimiz biz ufakken bize, biz de çocuklarımıza öksürüp hapşurdukları zaman “çocuğum, elinle ağzını kapat.” diye öğretiriz. İşte bu geçersiz hatta ve hatta tamamiyle yanlış önlemi düzeltmemizin tam vakti. O mikroba bulanmış el nerelere ve kimlere değecek düşünmeyin bile. Siz iyisi mi hem kendi ağzınızı kolunuzla kapatın, hem de çocuklarınıza yakınlarında kullanabilecekleri mendil yoksa ağızları ile beraber burunlarını kolları ile kapatmalarını öğütleyin. Hatta öğretmenlere birer nazik not yazın; sınıftaki tüm çocuklara bunu tembihlesinler. O minik eller mikroba bulanıp biyolojik silah haline dönüşmesinler.
SÖZÜN ÖZÜ: ÖKSÜRDÜĞÜNÜZDE VEYA HAPŞURDUĞUNUZDA AĞZINIZI VE BURNUNUZU MENDİLLE VEYA MENDİL YOKSA KOLUNUZLA (DİRSEĞİNİZİN İÇ KISMI) KAPATARAK MİKROPLARIN YAYILMASINI ENGELLEYİN. AĞZINIZI AVUCUNUZLA KAPAMAYIN. ÖYLE OLSA BİLE HEMEN ELLERİNİZİ SABUNLA YIKAYIN.
Çok yaşayın!!!
Diğer pratik öneriler: Hasta olan evde herkes için ayrı havlu (hatta en pratiği kağıt havlu), ayrı yastık kullanın. Toplu yerlerde (ve okulda) çocuklarınıza kalem, yiyecek gibi şeyleri paylaşmamalarını tavsiye edin. Özellikle kışın uyuz ve pimpirikli anne olma özgürlüğünüzü kullanıp, her önüne gelenin bebeğinizi ellemesine ve öpmesine izin vermeyin. (Gerçekten nezaketten kırılmanız gerektiğini düşündüğünüz bir durumda, bebeğinizin yakınlarda grip olduğunuz söyleyip karşınızdakini düşündüğünüzü gösterebilirsiniz)
Iyi fikir! aliskanlik haline getirmek lazim hapsirirken agzimizi kolumuzla kapamayi. Duyarliligini cok takdir ettim yine.