Bu sene ektiğim blueberry’lerden ilk mahsül

OİP’in Nehir için tasarladığı t-shirtler bitti biliyorsunuz. Anne Cafe’nin hazırladığı panolar hala duruyor olabilir. Evine dekorasyon malzemesi arayanlar varsa bir taşla iki kuş vurmuş olurlar.

5 Haziran 2010 Cumartesi günü, Saat 12:00-14:00 arası, Small Hands Preschool/Küçük Eller Anaokulu Rumelihisarı Kampüsü’nde Nehir yararına düzenlenen ‘Bit pazarı’, ‘Kukla tiyatrosu’ ve ‘Piyango’ yapılıyormuş. Hem aileler, hem çocuklar, hem Nehir için. Bugünden elde edilecek tüm gelir Nehir‘in tedavi fonuna aktarılacaktır. Beni takip eden diğer blog sahipleri de duyurursa sevinirim.

Program:
Saat 12:00 Bit Pazarı
Kukla tiyatrosu
Nehir’in leziz büfesi
Saat 13:00 Piyango- nefes kesen armağanlar

Adres: Small Hands Preschool/Küçük Eller Anaokulu
Rumelihisarı Kampüsü
Kaleağası Sokak No: 8
Rumelihisarı,İstanbul
Tel:0212 287 1568 0212 358 3544

Yazıma geçmeden evvel bir de Nurturia‘nın Babalar Günü Fotoğraf yarışmasını duyurmak isterim. Fotoğraf yarışması, 1 – 19 Haziran arasında. Anneler “Babalar ve çocukları”nın beraber fotoğrafları yüklüyorlar ve en beğenilen fotoğraf sahibi Nintendo Wii kazanıyor. Herkese bol şanslar.

Bu arada bloga ayırdığım vakıt gitgide azalıyor. Yazı yazayım diyorum. İki kendini idame ettirebilen çocuk ve bir anneanne olunca bana pek yapacak birşey kalmıyor. Maaşlı işime bakıyorum. Anne ve Bebişinin yazdığı gibi çocuklarla kalitesiz vakit geçiriyorum. Yani onlar kendi başlarına oynuyorlar, takılıyorlar, ben de bahçede takılıyorum. Yazın gelmesi de cila oldu. Yaz rehaveti mi desem, yaz tatili mi? Normalde iş vaktinden yerdim ama işler de yoğun.

Bahçe aldı başını gitti. Bu yaz burada çok sıcak. Yalnız gece çıkıp fidelerimi yiyen hainler var. Ben onları veya onların çaresini bulana kadar onlar bir sürü salatalık ve fasülye fidemi lüplettiler. Organik yapacağım diye kasıyorum. Tam ne olduğunu keşfedemediğim için abuk subuk birşey de yapmak istemiyorum. İlk defa geldi başıma bu yiyici nesneler. Neyse artık geri kalan sağlar benimdir.

Biraz mahsül fotoğrafı

Karışık salata. Şaka değil. Bahçeden kopar, tabağa at, üstüne zeytinyağı. Miss. Domates ve salatalıkları bekliyorum. Aslında daha bile erken ekebilirmişim salata tohumlarını. (mixed spring lettuce)

Hain mini sümüklüböceklerden kendini kurtarmış bir salatalık fidesi. 11 taneden 5 tane kaldı geriye.

Semizotları. Geçen senekilerden de tohum topladığım için abartı olmuş. Bütün yaz otla yaşayabilirim.

Bahçenin diğer tarafı. Biber, fasülye, mısır, patlıcan ve koca yapraklı fesleğen.

Biber tohumlarım tutmadığı için organik plant sale den aldığım biberler. İstediğim cins yoktu ama bunlardan çıkanları beğenirsem unutmayayım diye isimlerini önlerine sapladım.

Bodur (çalı?) ve sırık fasülyelerim. Sırık fasülyelerimin en arka sırasını birileri yedi.

Mısırlar. Ara ara çimlenmeyen tohumlar var, inşallah hepsi çıkar. Önde gözğkmeyen patlıcan filizleri var. Hayvancıklara akşam yemeği olmadan büyüseler iyi olacak.

Eski çicek kısmına en çok güneşi burası alıyor diye domatesleri geçirdim. Artık çok az çiçeğim kaldı. Domates fidelerim de büyük kaplara aktarırken hepsi ölmüştü. 15 tane gitti herhalde. Çok üzüldüm ama domatessiz bahçe olmaz. Gittim fide aldım. 4 değişik çeşit, 11 tane. bakalım nasıl çıkacaklar. Gelecek sene istediğim tohumları direk büyük kaba dikeceğim.

Bunlar da karpuz. Denemesi bedava 🙂