Psikopat Çocuk Kitapları ve Hikayeleri

Jan 18, 2011 - 21 Yorum

Eminim çoğunuz çocuklarınıza masal okumaya başladıktan sonra bizim anne ve babalarımızın bize okudukları ve hatta bizlerin okumaya başladıktan sonra okuyarak büyüdüğümüz masalların ne kadar psikopat masallar olduğunuz düşünmüşsünüzdür. Uyduruk masallar değil bunlar. Çocukluğumuzun 40 kitaplık Kurtuluş Yayınları dizisinden (hatırlayanlar el kaldırsın), gerçekten güzel olduğunu hatırladığım resimlemeler eşliğinde okduğumuz, yılların Hans Christian Andersen ve en psikopat yazarlar Grimm Kardeşlerin masalları bunlar.

Aşağıda kendi çapımda ufak bir liste yaptım. Disney’in Rapunzel filmine nasıl korkarak gittiğimi ise hiç sormayın. Asıl hikayeyi nasıl yumuşattıklarını görünce epey rahatladım açıkçası. Eşim bana “kötü cadıdan korktular mı?” diye text mesajı atıp durdu.

Bazen de kendi kendime soruyorum. Biz de bu masallarla büyüdük. Ben hiç korktuğumu hatırlamam. Her ne kadar masallardan iyi veya kötü hiçbir etkisi kalmamış olsa bile bu masalların beni korku dolu veya hasta ruhlu bir insan yaptığına inanmıyorum. Çok enteresan, Kurtuluş Yayınlarını çok sevdiğimi ve seriyi tamamlamak istediğimi hatırlıyorum daha çok.

Varmaya çalıştığım nokta, acaba biz mi çok abartıyoruz? Senelerdir anlatılagelmiş bu masalları ilk defa biz mi yadırgıyoruz? Biraz makyajlasak da mı anlatsak, yoksa hiç mi anlatmasak? Ezop Masalları ne güne duruyor? Ya bu masallarin Disney versiyonlarına ne demeli? Onlar sahneye ne zaman giriyorlar?

Sen ne düşünüyorsun sevgili okuyucum? Sen de benim gibi dilim “ölmüş”e alıştığı halde zoraki “yağ satarım, bal satarım, ustam gitmiş, ben satarım” diyenlerden misin?

Denk Gelirse Senaroda Değişiklik Yaptıklarım

  • Kırmızı Başlıklı Kız
  • Pamuk Prenses ve 7 Cüceler
  • Sindirella
  • Rapunzel
  • Küçük Deniz Kızı
  • Altın Yumurtlayan Kaz
  • Uyuyan Güzel
  • Hansel ile Gretel (en psikopatı bu)

Korkmadan (ve hatta severek) Okuduklarım

  • Kralın Elbisesi (Kral Çıplak)
  • Bremen Mızıkacıları
  • Prenses ve Bezelye Tanesi
  • Goldilocks and Three Bears (Türkçesi ne bilmiyorum)
  • Three Billy Goats Gruff (Türkçesi ne bilmiyorum)
  • Çirkin Ördek Yavrusu

Hansel ile Gretel’in alt anlamları ile ilgili yazdığım başka bir yazı

Dip not: Türkçedeki psikopat çocuk şarkısı ve tekerlemeler başka bir yazıya.


Etiketler:
Kategoriler: Kütüphane

«       |       »




"Psikopat Çocuk Kitapları ve Hikayeleri" için 21 Yorum yapılmış.

  1. KEO says:

    Ceren'in okuluna ilk gelen tiyatronun Hansel&Gratel olduğunu duyunca baya endişelenmiştim.Acaba yumuşatacaklar mı?Cadıdan korkacak mı?Nasıl olacak derken akşam sorduğumda masalda kimler vardı diye; Hanseell, gratell, çirkin teyzeee(işte burda rahatladım) Sonradan da aa anne çirkin teyze değil "cadı bayan" dı galiba derken bile hiç korkmuş ifadesi yoktu yüzünde:)

  2. anne kaleminden says:

    valla haklısın pratik anne, ben de kendimde herhangi bir olumsuzluk hissetmesem de anlatırken sansürlüyorum. mesela portakalı soydum da geçen "yalan uydurdum" u bile "şaka uydurdum" şeklinde söylüyoruz, biraz da kayyudan gelen alışkanlıkla…

  3. BALLI LOKMAM says:

    Bizim zamanımız gibi değil sanırım masal yaşı biraz daha düştü. kızım 2 yaşında ve teyzesinin değiştirmeden anlattığı kırmızı başlıklı kız yüzünden bir gece boyunca kuyttt geliyoyyy diye ağladı.

  4. thalassapolis says:

    Bu konu son zamanlarda beni de düşündürüyor. Dediğiniz gibi biz bu masallarla büyüdük hatta büyümek zorunda kaldık bizim zamanımızda bu kadar alternatif yoktu. Elmer, Küçük Ayı Büyük Ayı Serisi gibi kitaplar yerine klasik masallarımız vardı. Bizde herhangi bir yıkıcı etki yaramadığına göre çok da tehlikeli değiller sanırım. Zaten şimdilerde güzel alternatiflerde mevcut örneğin Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız'dan kitabı küçük kurdun gözünden masalı anlatıyor. Adı üstünde klasik bu masallar. Ne kadar cadılı, zehirli, kurtlu olursa olsun bunların masal olduğunu anlayacakları yaşa geldiklerinde anlatılmasından yanayım. Zaten şimdikiler herşeyin gayet farkında olarak doğuyorlar. 🙂 Sevgiler

  5. Anonymous says:

    kesinlikle olumden veya ninesini yiyip yutan sonra karnı kesilip taslarla doldurulan kurttan hic bahsetmedim. hala uyduruk masum hikayelerimiz var bizim. mutlaka makyajliyorum kotu etkilenecegini dusundugum seyleri.. ama okula basladiginda anne bu boyle degilmis derse ne diyecegimi bilmiyorum :/

    burcu & can & cem

  6. SlingoMOM says:

    Aynı şekilde düşünüyoruz demek ki 🙂
    Geçen haftalarda Koray'a masal okurken fark ettiğim ve bunlarla ilgili yaptığım tespitlerim burada http://www.slingomom.com/coluk-cocuk/masallar-mi-bir-tuhaf-yoksa-ben-mi/

    Ben de hikayeleri anlatırken biraz saçmalıyorum bazı yerlerde ki korkmasın çocuk.

  7. Berna says:

    bizim prikopat masallar listemizin başında hansel ile gratel ve kibritçi kız bulunuyor. Ben okurken bile bu yaşımda fena oluyorum.

  8. zeynep says:

    ben çok da korkunç olduklarını düşünmüyorum ancak bu masallarda yanlış olan birşeler sanki .şunu demek istiyorum
    ,güzel prensesler şatolarında prens bekliyorlar.prens gelecek kızı öpecek ya da prens gelecek kızı kurtaracak..bu sanki kızlarımıza inceden inceye sen kızsın evde otur yakısıklı prensi bekle diyor.çok mu paranoyakça yaklaşıyorum acaba..

  9. Selcen says:

    BENCE BİZ BİRAZ ABARTIYORUZ,YAĞ SATARIM BAL SATARIMI YILLARCA OYNADIK AMA USTANIN ÖLMÜŞ OLDUĞUNU ŞİMDİ SEN SÖYLEYİNCE FARK ETTİM 🙂 OLAYIN HİÇ O KISMINA ODAKLANMAMIŞIM KÜÇÜKKEN DEMEKKİ. MASALLARI O KADAR DİNLEDİM AMA CADININ VAR OLMADIĞINI HER ZAMAN BİLİYORMUŞUM GİBİ GELİYOR BANA OLMAYAN BİRŞEYDEN HİÇ KORKMADIM YANİ ÇOCUKKEN.

  10. tomurcuk says:

    Bence bizim nesil çocuk yetiştirme konusunda fazla düşünüyor, fazla analiz ediyor. Sonuçta çocukları biraz fazla pamuklara sarmalıyoruz sanki. Finding nemo filminin başını yani anne balığın öldüğü kısmı atlatan ebeveynleri duymuştum. O zaman filmin geri kalanı ne ifade ediyor? Annem bana sık sık yavrularını kurdun karnını deşmek suretiyle kurtaran anne keçinin masalını anlatırdı. Korktuğumu hiç hatırlamıyorum. Bence masallar değiştirilmemeli ya da değiştirme gereği hissediliyorsa hiç anlatılmamalı.

  11. Selen says:

    Ayni konuyu dusunup, arastirirken su yaziyi bulmustum:

    http://nilayyilmaz.com/index.php?option=com_content&task=view&id=28&Itemid=

    Buradaki orneklere bakinca masallar cok hafif kaliyor. Ben de bu masal konusunu biraz abarttigimi dusunuyorum, ama icerigindeki vahset disinda beni en cok rahatsiz eden sey empoze edilen kadin/erkek rolleri aslinda.

  12. beste says:

    bende sansur edenlerdenim:) ama Hansel ile Gretel en psikopati kesinlikle haklisin. Acaba ben mi abartiyorum dur bir anlatayim dedim ki buda benim ne kadar psikopat oldugumu gosterir agladi leonardo ya, annesi cocuklari birakti diye. saatlerce sordu annesi ne oldu anesi sonunda anne geldi cocuklari aldi oyle birseyler uydurdum ama zor yatisti.Manyak bir sey bu.Cocukken hatirliyorum bende cok uzulmustum bu ise. Ayni kemalettin Tugcu kitaplari gibi agla agla hep agladim ben o kitaplardaki zavallilara ve Asla oglum okumayacak! Birde Noel bab'nin gercek hikayesi filmlerinden uzak durun. Noel baba 78 yaslarinda bebek kardesi hastalaniyor noel babayi evde birakip doktora gidiyorlar yollar buzlu bir kazada hepsi oluyor, noel babaya koydeki her aile birer sene bakip komsuya devrediyor. Koye gelen kotu kalpli tuccar bunun minik tahta heykeller yaptigini gorunce yanina aliyor sonrasini seyredemedim birde cocuga seyrettirdigini dusunsene…

  13. Ozgur says:

    ben abarttığımızı düşünüyorum. uzunca zamandır bu konuda yazma planım var ama yapamadım. kaynaklarımı toparlayıp yazayım vesile olsun bu yazı…

    önemli bir konu, teşekkürler.

  14. içimizdeki karnaval says:

    Ben masallarla tanıştığımda ilkokul 1.ci sınıftaydım.annemin masal anlatmaya vakti yoktu açıkcası masal kültürü de yoktu.Ama çizgifilmlerden bildiğim masallar vardı.Sonrasında okuyarak hepsini öğrendim ama hep kötülerin kaybett iğini iyilerin iyilik ile eninde sonunda kazandığını bilerek büyüdüm.Şimdiki çizgifilmeler öyle değil.Kazan ama nasıl kazanırsan kazan mantığında.Kötüler kazanıyor , arada iyiler kazanıyor.iyi ve kötü yarışıyor hangisi daha çok çalıştıysa veya hırs yaptıysa o kazanıyor.Mesajalr değişti galiba.Endişem ondan kaynaklı.Önemli olan kazanması değil iyi ve doğru olması.Belkide bunalrın farkındayız , abartmıyoruz bence , mesaj kaygımız var.haklıyızda , Batının kültürünü ve Amerikann bakış açısını beğenmiyorum ve mnemsemiyorum.Çocuğumu da kendi kültürümle büyütmeye kararlıyım..Sevgilerimle

  15. blogcuanne.com says:

    Benzer endişelerimi dile getirmiştim:http://blogcuanne.com/2010/03/30/andersenin-neyi-var-allasen/

    Bu konuda Özgür Anne'nin yazdığı bir yazı vardı sanki diyecektim ama yukarıdan anladığım kadarıyla yazmamış, yazmayı düşünmüş 🙂 O halde bir yorumuydu sanırım dikkatimi çeken. Çocukların, aslında bizim sandığımız kadar kötü etkilenmediğini söylüyordu bu masallardan. Sanki.

    Bu arada korkutucu Türkçe şarkılar listesine Bir Küçücük Aslancık adlı şaheseri mutlaka almalısın.

  16. sanberk says:

    bu konuda benim de soru işaretlerim var.İlk önce masalalrın kötü bişey olmadığını düşünüyorum fakat böyle bişey var biz anneler sanki çok acele ediyoruz daha küçücük çocukları masalalrla tanıştırdık.sorun ordan çıkıyor bence.Eğer doğru yaşta masalalrla tanıştırsak sandığımız korkuları yaşmaaycaklar çocuklar.Benim oğlum 2.5 yaşında ve tilki çok sever e ona kurnaz tilki nasıl anlatacağım kabul etmiyor neden çünkü henüz çok küçük.bu yaşta okuması gerken şeyler gerçek ve pozitif olayları olmaladıır.Çünkü bu yaş duyguları öğrenme yaştır.
    Ama şu var biraz çocuk yaısına göre de hareket etmelidir.Küçükken dinlediğim masaları hep iyi bitmesini bekliyordum.Bir masal yüzkez okusalar bile iyi biteceğini umut ediyordum.Kırmız başlıklı kızı doğru yola gidip kurtla rastalmayacağını umut ediyordum..ve het masal öyleydi benim için bildiğime rağmen yapılan hatalır sonraki okunuşta değişecek diye umut ediyordum.
    Bence msala la tanışam yaşı çok geç bir yaş olmalıdır en erken 5 yaşştan sonra.Ondan öncesi pozitif ve eğitici hikayeler okumak dah doğru buluyorum.

  17. ÇokBilmiş says:

    Ben 2 yaşıma kadar hatırlayabiliyorum kendi hallerimi.
    Kurdu annesi sanıp da kapıyı açan 3 küçük kuzunun hikayesi beni çok çok korkuturdu. Hatta kurda yem olanlara değil de evde saklanmayı başarabilen kardeşin, anneyi beklerkenki halini düşünüp gerilirdim.
    Masalı anlatan Babaannem uyuyakalırdı ben hala uyuyamazdım korkudan.
    Ama bu tür hikayeler de yararlı bir yandan. Zİra açık mesaj nedir: Kapıyı asla bir yabancıya açma! Bu nedenle bu tür masalları kızıma anlatabilirim belki ama asıl kapalı mesajlı masalları anlatmak istemiyorum.
    Gerçi daha çok küçük ama en azından ben bu tür masallardan keyif almıyorum. Örnek vermek gerekirse:
    Prenses ile bezelye tanesi: Kapalı mesaj: Mavi (asil) kan
    Uyuyan Güzel: Ergenlik çağında uyuyakalan kız yani cinselliği yaşamak için kocasını bekleyen genç kız. Bazıları için uygun bir mesaj olabilir ama ben onaylamıyorum.
    Hansel ve Gretel: TYoksul olan anne ve babası tarafından ormana terk edilip, zengin olarak geri döndüklerinde kabul görüyorlar.
    Ben kendim hoşlanmıyorum bu mesajlardan!

  18. Bezen Hindistan says:

    bizim biraz abarttigimizi dusunuyorum ben. su anda ben de laraya anlatirken degistiriyorum onlari ama 5-6 yasina gelince artik oldugu haliyle okurum diye dusunuyorum. ne bende ne de kardesimde kotu bir etki birakmadi bu masallar. fazla bilgi var bizim elimizin altind artik, o yuzden herhalde cok kurcaliyoruz diye dusunuyorum.

  19. neselihaller says:

    ben biraz abarttığımızı düşünüyorum. biz bu masallarla büyüdük ve hadi hiçbirimiz demeyeyim ama çoğumuz psikopat olmadan bu yaşa geldik. Neden çocuklarımızın bizim kadar sağlam ve dayanıklı olmadığını düşünüyoruz? acaba onlara fazla mı korumacı davranıyoruz. Biz mesela bahçede oynayan bir nesildik. Şimdikiler ev kuşu..biz haftasonu parka götürüp başlarında bekleyeceğiz de azıcık park yüzü görecekler…mazeretimiz " ama devir kötü"…devir bizim zamanımızda da çok iyi sayılmazdı…çocuk kaçırmalar, trafik kazaları o zaman da vardı…ama biz kendi başımızın çaresine bakabiliyorduk..şimdi neden çocuklarımızın kendilerini koruyamayacaklarını düşünüyoruz?

    Bu ahkamı kesiyorum ama ben de masalları yumuşatarak anlatıyorum…nedense? bir de yumuşatmadan, bize anlatılan şekliyle anlatayım, bakalım sonucu ne olacak? bence çocuklarım korktuğum kadar etkilenmeyecekler…hem çocukluk çağı korkuları da normaldir aslında..hatta sağlıklı bir psikolojik gelişim için bana göre uygun dozda olması da lazımdır.

  20. Berceste says:

    Ingiltere'de arkadaslarin cocuklari ninnilerle, cocuk sarkilari ile buyuyor, bizim de ninnilerimiz var deyip, ilk Anadolu Ninnileri cd'sini aldigimda sok yasamistim! Yeni dogum yapmis, Turkiye'de olan ve esini Ingiltere'ye yollamis bir anne psikolojisi ile ne cici ninniler seklinde bir dinleyeyim dedim, butun ninnilerde babalar askere gitmis, olmus, evde cocukla anne onu bekler, agit… Icim karardi, dayak yemise dondum!

    Ben masal konusunu abarttigimizi dusunmuyorum. Su anda o kadar saf ve islenmeye hazir birer elmas gibiler ki, minicik dusunce gucleri olum kavramini, terkedilme kavramini kaldirmayabilir. Gun icinde negatif ne olursa bizimkinin ruyasina cikiyor ve gece hepimize zehir oluyor. Biz de masallarla buyuduk evet ama daha gec yaslarda tanistik. En az 5 yasinda idim ben masallarla tanistigimda. Gunluk hikayelerle buyudum dedemin, babaannemin anlattigi. Icinde komik seylerin oldugu. Masal kitabi falan okumaya gerek kalmazdi. Babaannem kendisi ya da babam cocukken ne yapardi onu anlatirdi. Icinde ogutler olurdu, komik olaylar olurdu. O yuzden masal korkusu tatmadim ben. Kendim okumaya basladigimda da herseyi ayirt edebilir yasa gelmistim. O yuzden kirmizi ve yesil liste icin kendi adima tesekkur ediyorum 🙂

  21. Eren says:

    Bu konuda pek çok değişik görüş olsa da sanırım en iyi kılavuz kendi çocukluğumuz. Ben hiçbir masaldan korktuğumu, kötülerin çezalandırılmasından dolayı kaygılandığımı hatırlamıyorum. Çocuklar hayatı da fantezi dünyasını da başka gözlerle izliyor. O nedenle ben o kadar da endişelenmemek gerektiğini dşünüyorum.

    http://www.kitapteknesi.com

Bir Yorum Yazın

designed by GeCe for personal use of Pratik Anne