Çok çiçekli böcekli, püfür püfür, hatıra ve huzur dolu bir haftasonu tatili yazacakken bu sıcakta kanımı beynime çıkartan şu resimleri zaman aşımına uğramadan koymam gerekiyor.
Pazar günü, 8 Ağustos’ta Bursa, Karacabey ile Balıkesir, Bandırma arasında bir yerde çekilen bu resimde, balıkçı şahsiyetlerin avlanma yasağını ne kadar ciddiye aldığını görüyorsunuz.
Bu kareden 15 dakika sonrasını size ancak yazı ile aktarabiliyorum. Babam eve girdi ve homur homur Kemal Unakıtan’ın olduğumuz yer ile Bandırma arasında, zaten yol da geçmediği için resmen el değmemiş, dağlardan denize akan pınar sularının haddi hesabı olmayan, çam ve kekik kokularından insanın başının döndürdüğü yerin tam içine Termik santral kuracağını söyledi.
Arazisini ve teşviklerini almış. Termik santrale Ukrayna’dan kömür getirmek için roroların yanaşması için de fazladan arazi almış ve liman yapımına da başlamış.
Bir arkamızdaki ormana baktım, bir av yasağına rağmen ağlarını toplayan balıkçıya. “Dinsizin hakkından imansız gelir” mi , “böyle başa böyle traş” mı demek daha uygun olur karar veremedim. Pek yakında “Termik santral kuruldu da, Marmara’da balık kalmadı vıy vıy” diye viyaklamaya başladıklarıda karar veririz artık.
Kendimiz içinse “Termik santralde, yaş da yanar” demek pek uygun düşüyor.
Dip not: Gözler süper. Sonraki yazı, şu acı manzarayı lenssiz ve gözlüksüz görebilen yaşlı yeşil gözlerime gelsin. 🙂
Fotolar: Bana ait. Fakat logo evdeki bilgisayarda olduğu için damgalayamadım.
Çok üzüldüm, söyleyecek söz bulamıyorum. Bakmak değil görmektir asıl olan. Bu gaflet içindekilerin değil gözlerine, beyinlerine lazer ameliyatı gerek!
Gzö ameliyatının iyi sonuç vermesine sevindim, geçmiş olsun.
Bursalı olarak, yüreğim kan ağlayarak alıyorum haberini..bende pazar günü dönedüm Bursadan İstanbul'a …güzel eski yeşil Bursayı arkada bırakarak, ama sanırım artık gerçekten arkada bırakarak..
Gözlerinin iyi olmasına çok sevindim,darısı benim başıma artık..
Acalya,
Sorma. Ne gaflet, ne dalalet, ne hıyanet sorma.
Kaymacina,
Tanışıyor muyuz acaba? Merak ettim şimdi.
Ah ah Yeşil Bursa'nın adı kaldı yadigar. Traşlaya traşlaya ne zeytinlikler kaldı ne şeftali bahçeleri ne dağ yolundaki çam ağaçları. Sonra herkes yandım Allah sıcaktan diyor. İlkokulda öğretilen orman etkisini yetşkin olunca unutuyor herkes.
hey gıdı hey bu daha ne kı.. her yerden sömüren sömürene.. herkes kaşığı kadarını.. 🙁
gözlerini güle güle kullanasın 🙂