Sevgili Özgür Anne ortada dolaşan bir mim’i bana paslamış. Sonra baktım Günün Çorbası, Ceren’in annesi KEO da çook evvel bu mimi yollamışlar bana.
Konu 7 adet ilginç özelliğimizi yazmak. Aslında ben normalde kendimden bahsetmeyi çok seven bir insanım, ama sizi kendi garipliklerimle sıkmayayım dedim. Ben çocuklarımın matrak, garip ve enteresan (en azından bana göre) olan yönlerini yazacağım.
İki çocuğum da birbirinden bu kadar farklı olabilir. Kız ve erkek olmalarından kaynaklanan farklılıklar bir yana tamamen farklı yapıda insanlar. Hep tip, hem de karakter olarak oğluş eşime, kızım da bana benzer.
Kıpırcan’dan başlayalım; kendisi 4.5 yaşında
1. İnanılmaz hızlı koşar. Ben iyi koşarım diyen yetişkine tozunu attırabilir. Kendisini her gün açık alanda koşturuyoruz. Üniversite eğitimi için atletik bursa bağladım ümidimi.
2. Türkçe’yi çok düzgün ve hatta neredeyse bizden daha düzgün konuşur. Şimdiki zamanın -yor ekini -r yi hiç yutmadan ve vurgulayarak söyler. Ör: Araba gidiyo değil, gidiyor der.
3. Sebze yemeklerini çok sever. Bir dönem uyku vakti yatağına gitmemek icin enginar istiyorum, barbunya istiyorum diye bahane uydurmuşluğu vardır.
4. Türkler arasında ve Türkçe konuşurken kardeşinin adını doğru telaffuz eder ama Amerikalılar ile konuşurken onların telaffuz ettiği gibi ederek kardeşinden bahseder.
5. Biz kullanmasına izin verdiğimiz için tüm elektronik eşyaları kullanmayı bilir ve iyi kullanır. Güzel fotoğraf çeker. Mesela Paris tatilinde babası ile benim fotoğraflarımızı hep o çekti. 2.5 yaşında biz Kımılnaz’ın doğumu için hastaneye gittiğimizde biraz komplike olan TV, tuner ve DVD player sistemini kullanabilsinler diye annem ve kayınvalidemlere kullanım klavuzu hazırlamıştım. Kıpırcan DVD seyretmek istediğinde beklemiş, beklemiş sonunda “ben yaparım” diye DVD yi kendi koyup, tuner dan sesi ayarlayıp kendi çalıştırmış.
6. Beni sevdiğini ifade şekli: Durup duruken saçımı okşayarak “Anneciğim, seni çok seviyorum. Sen çok güzel bir kızsın.”
Kımılnaz’a gelelim; kendisi 22 aylık
1. Limon yemeyi sever. Ne kadar ekşi olursa olsun yüzünü ekşitse de kıtır kıtır portakal yer gibi limon yer.
2. 15 aylıktan beri ayakkabılarını alırken kendi seçer. Kendi seçip almadığı ayakkabıyı kesinlikle giymez. Evden çıkarken hangi ayakkabıyı giyeceğine sadece ve sadece kendi karar verir. Sandalet hastasıdır. Yazın iyi güzeldi de sonbahara zor geçiş yaptık, çünkü mağazalarda hala sandalet vardı ve o başka ayakkabı denemiyordu. Geçen hafta zar zor kışlık bot aldık. Denemesi için eline çukulata vermek durumunda kaldık. Sonunda yine iki finalist bottan hangisini alacağımızı o seçti. Çünkü kendisi seçmezse giymiyor, biliyoruz.
3. Abisinin giysilerini giymeye çok meraklıdır. Raflarından t-shirtleri, atletleri alıp alıp evsizler gibi 4-5 tanesini üstüste giymeye bayılır. Bazen onun kilotlarını giymekte ısrar eder. Zaten artık kendi soyunup giyinebildiği için yeri geliyor, üstü değişmiş olarak bulabiliyoruz. Yazın nüdist takılıyordu. İyi oldu, tuvalet eğitimini aradan çıkardık. Sonbahar gelince tekrar giyinmeye alışması biraz zor oldu.
4. Resme, yazmaya ve boyamaya inanılmaz meraklıdır. Gün içinde en az 20 kere “boyaaa, boyaa” diye bağırır. Evin her köşesinde açık pasteller, ispirtolu kalemler, kurşun kalemler, tükenmez kalemler ve ona ait defterler mevcuttur. Abisi bile ondan feyz alıp resim yapıyor.
5. İnanılmaz tiz bir cırlaması vardır. Kıpırcan ile anlaşmazlıkları olduğunda kendi hallerine bırakamamanın tek sebebi bu dayanılmaz cırlamadır. Bazen dışarıda da canı sıkılıp, keyfi kaçtığında yavaştan gıcırdamaya (resmen gıcırdama) başlar. Zamanında müdahale etmezsek dayanılmaz tonuyla cırlaması kaçınılmazdır. Çok etkilidır.
6. Ailemizde Kımılnaz hariç herkesin ismi aynı harfle başlar. Benim, eşimin, kardeşlerimizin, kardeşimin kayınbiraderinin, Kıpırcan’ın. Kımılnaz’a ise yengesi eşlik ediyor Allahtan, isimlerinin baş harfleri aynı. Enteresan olan kısmı ise, Kımılnaz’ın isminin başına, bizim baş harfimiz getirince çok fena bir manaya geliyor. 🙂
Böylece mim’i biraz manipüle ederek aşağıdaki annelere yolluyorum. Bakalım sizin yavrulardan ne gibi enteresanlıklar çıkacak. Sayı sınırı yok.
Açalya, Anne ve Bebişi, Kitubi, Defdef’in annesi, Crebro, Ayça ve mim’e takılmak isteyen herkes.
Kıpıcan ve Kımılnaz nasıl aynı harfle başlamıyor anlamadım:))??
Eeee! Cunku onlar cocuklarımın gercek isimleri degil. Blogda kullandigim takma isimleri. :))
Adsizin yorumu hakkaten komik olmus:))
Adsiz'a cok yuklenmeyin. Cocuklarina ne garip isimler veren insanlar var. Neler duyuyoruz. Beni de onlardan biri olabilirim diye dusundu belki.
Hos bunlar cocuklarinizin gercek isimleri mi diye soran cok oluyor e-maille.
Yazıyı okurken 6 numaraya gelince çok güldüm, çok da beğendim bu ifade biçimini. Ama sonra Adsız'ın yorumunu okuyunca koptum. kesin lazdır:) (ben de Karadenizliyim, aşağılamak için söylemiyorum, seviyorum bizim tuhaflıklarımızı da ondan yazdım).
bu mimi baldanadamın anneside yollamıştı size sanırsam,bir ödül eşliğinde. http://baldanadam.blogspot.com/2009/08/ilk-odulum.html
eli öpülecek annesin pratik anne!!hani brokoli ve bir takım sebzeleri bayılarak yiyen çocuklar duydum ama enginar sayıklaması işte benim bittiğim andır.süpersin ne kadar güzel alışkanlıklar kazandırmışşsın!!!işin tiyosunu bana da ver mutlaka.sevgiler
Yazdım 🙂
http://www.kitubi.com/2009/10/21/M%c4%b0M%c4%b0lgin%c3%a7%c5%9eeyler.aspx
:)) Keyıfle okudum ozellıkle..
4,5 yasında kı bıcırıgın.. sen cok guzel bır kızsın 🙂 anne lafına bıttım..
Doğa da 4,5 yasında… ara ara aynı cumleyı kuruyor :)Bunlar yaşları itibarı ile anneleri nasıl ele gecırırız yolunu bulmuslar 🙂 anladıgım kadarı ıle..
Allah bagıslasın her ıkısını de 🙂
Sevgıler..
dur bakayim ben ne yapabilirim…adsiz senin cocuklarin gercek isimlerini kesin biliyor 😉
ok :=) ilk fırsatta :=)