Bu sene bizim bahçeye diktiğim yaban çiçekleri!!!. Başka küçük bir alana daha ekmiştim. Orada da gelincikler çıktı

Chicago’da çocuklu günler yazımda sonlara doğru özet geçtiğim ve hatta birkaç tanesini de unuttuğum müze, hayvanat bahçesi ve parklardan bahsetmek istiyorum.

Müzelerin senede 52 gün, yani çoğunlukla haftada bir gün bedava olma zorunluluğu var. Büyük müzelerde de bu genelde salı günü. Yani her hafta salı toplanıp bir müzeye gitseniz hep bedavaya gelecek. Yalnız park ücretleri biraz tuzlu oluyor. Özellikle müze kampüsünde parkta öpüyorlar.

Chicago’da Müzelerin Bedava Günleri Listesinden gün gün bulabilirsiz.

Resim Müzesi hariç çoğu müze zaten çocuk ve çocuklulara yönelik. “Koşma!, elleme!, dokunma!” derdi yok. herşey ellemelik, kurcalamalık.

MÜZELER
Chicago Children’s Museum: Chicago’yu çocuğunuzla ziyaret ediyorsanız, diğer müzelerden evvel gidilmesi gereken bir müze. Eğer burada yaşıyorsanız aile üyeliği almaya değecek bir müze. Diğer eyaletlerdeki müzelerde üyeliğiniz varsa karşılıklı indirim anlaşmasından faydalabilirsiniz, sorun.

Burası aslında adında müze geçmesine rağmen bildiğiniz müze değil. Burayı anlatacak tanım “kocaman bir oyun alanı” aslında. İçinde emekleyen bebeklerden, tahminen 8-9 yaşına kadar çocukları saatlerce (evet koca bir gün boyu) oyalayacak kadar aktivite ve alan var. Her iki ayda bir değişen oyun alanı, mini süpermarket (favori), mini otobüs ve araba yıkama, lastik değiştirme alanı, sulu alan (çocuklara yağmurluk var ama yedek kıyafet kesin şart), inşaat alanı, sanat, resim, heykel alanı, dinozor kazı alanı ve daha bir sürü oyunlar. Gitmeniz ve görmeniz lazım demiş miydim?

Field Museum: Kısaca dinozorlu müze. Afrika kıtası bölümü favorimiz. Bir de The Crown Family PlayLab adında çocukların girip onu bunu mıncıklayabilecekleri bir bölüm var. Bu bölümde çocuklar için her türlü fosilleri ve böcekleri vs inceleyebilecekleri bir oda var. Girince çıkılamıyor.

Museum of Science and Industry Burası da trenli müze. Kocaman trenler, uçaklar, Chicago şehrinin replikası var. Favorimiz Farm Tech kısmındaki biçerdöver. Çocuklar için Idea Factory odası tam bir cennet. Yanında toddlerlar için ufak bir alan da var. Ayrıca Toy Maker ve onun girişindeki duvara tırmanma kısmında da bolca vakit geçirebilirsiniz. Büyükler için U-505 Submarine kısmı enteresan olabilir. Çocuklarla girerken aman dikkat. Oldukça loş ve tabiki denizaltı çok dar.

Peggy Notebaert Nature Museum Senede bir kere uğradığımız bir müze. Yine çocuklara yönelik. Sulu oyun alanı var. Kapalı oyun alanı gibi kaydıraklı vs bir kısmı var. Children’s Museum üyelerine giriş indirimli.

Adler Planetarium: Şimdiye kadar bir kere gittik, Kıpırcan’ı pek açmadı. Ben kendim en çok gece açık olduğunda, bulutsuz bir geceyi yakalayıp teleskoba bakmaya gitmek istiyorum ama (kaç senedir) denk getiremedim.

Shedd Aquarium: Favorilerimizden. En kötü ihtimalle en ucuz girişi alıp sadece akvaryumdaki balıklara baksanız bile yeterince vakit alıyor. Bunun dışında malum yunus gösterileri, beyaz balina ve hatta komodo ejderhası bile var. Onları görmek isterseniz bilet biraz daha pahalı.

The Art Institute of Chicago: Benim bu müzedeki favorilerim tabiki empresyonist dönemi resimleri. (niye tabiki, orasını bilmiyorum). Alt katta çocuklar için yine elleyip, mıncıklayabilecekleri, kendilerinin birşeyler yaratabilecekleri bir alan var.

Kohl’s Children’s Museum Şehir dışında. Bir kere gittik, onda da Kıpırcan babasıyla girdi. Biz annemle yakındaki alışveriş merkezine gittik. 🙂

HAYVANAT BAHÇELERİ
Lincoln Park Zoo: Memleketin nadir bedava hayvanat bahçelerinden. Dedava deyip burun kıvırmayın, nicesine taş basar. Yanında bir de petting zoo) çiftlik kısmı vardır. Güzel havaların vazgeçilmezidir. Şehrin göbeğinde, göle yakın.

Brookfield Zoo: Şehirden uzak. Biz bir kere gittik. Ben San Diego Zoo yu da gördüğümden,(ukalayım ya) çok “vay anam” diye etkilenmedim. Yakın ve bedava olması dolayısı ile Lincoln Park Zoo’da bizi yeterince memnun ediyor.

Lambs Farm: Buradan daha evvel Gezilerimiz – Kuzu Çiftliği yazımda detaylı bahsetmiştim.

PARKLAR
The Garfield Park Conservatory: Şehrin oldukça abuk bir noktasına kurulu yeşil bir cennet. Üstelik bedava. Burasının (Chicago Botanic Garden dan farklı olarak) üstü kapalı. İçinde çok değişik bitkiler, çiçekler var. Çocuklar için bir oyun alanı mevcut. Biz ailecek çok beğenmiştik.

Chicago Botanic Garden Senede en az 3 defa gittiğimiz bir mekan. Her mevsimin çiçekleri var. Biri ölüyor, öbürü açıyor. Çocuklar için özel bir atraksiyon yok ama açık alanda koşuşturmaları bile yetiyor. Açı bir mekan karsız, yağmursuz bir günde gitmekte fayda var. Baharda laleleri, yazın gölleri insanın gözünü gönlünü açıyor.

DİĞER
Legoland Discovery Center: Yine Kıpırcan’ın babası ile girip, bizim mağazalara baktığımız bir mekan. Meraklısına güzel bir mekan sanırım. Kıpırcan daha çok araba yapılıp yarıştırılan bölümle ilgilenmiş ama yaş olarak onu biraz aştı.

14 tane mekan anlatmışım. Sezon başlıyor yine ama oğluş okulda olacak hafta içi (en azından öğleden evvel). Kızımla başbaza gezeceğiz herhalde artık.