Havadan sudan

May 14, 2009 - 1 Yorum


Bloglarınızın ayarları ile oynamayınız çünkü son üç yazımı internette yayınlandıktan sonra, içeriğini vaktinde yazamamamdan dolayı geri çekmek zorunda kaldım. Bu yüzden yazıya tıklayıp da böyle bir yazı yoktur mesajı aldıysanız, sebep benim.

Ben yazılarımı günlük şeklinde yazmadığım için aklıma geldikçe yazıp “Draft” olarak saklıyorum. Elim değdikçe akşamları bir çırpıda oturup yazıyorum. Sonra “schedule” ediyorum. Yani gün gün listeye koyuyorum, o kendiliğinden yayınlanıyor.

Hediyeleri de draft a atmak yerine Anneler Gününden evvel yazmam gerek diye schedule etmişim. Gel gör yaptıklarımızı vaktinde yazamadığım için yazılar yayınlandıkça tekrar draft a atmak durumunda kaldım.

Bu arada Decaf Latte Nilüfer‘in blogunda yaptıklarını okudukça ya benim yaptıklarımı yayınlamam ya da Nilüfer‘deki zevk, hayal gücü ve kabiliyetin bir zerresi kadarını bana bahşetmesi için her gece Allah’a dua etmem gerektiğine kanaat getirdim. (Ör: Tıklayınız Bakınız)


Bu blog dışı meşguliyet de, detaylarına gireceğim havadan sudan durumlar zaten. Havalar güzelken sebze bahçesini tamamlamaya çalışıyorum. Tam olmamış fidelerimi oradan oraya aktarıp, vakti gelenleri bellediğim ve gübrelediğim bahçeye yerleştiriyorum. Yardımcı kuvvetler varken zaten sırtım yere gelmiyor.

Havalar güzelken çocuklar o park senin, bu arkadaş benim gezip tozup buluşuyoruz. Kımılnaz Elmo hastası. Elmo müzikalini seyretmeye gittik. Yarın Dr. Seuss un kitaplarından esinlenerek yapılmış Seussical Musical ı seyretmeye gideceğiz. Amerikada iseniz Dr. Seuss un kitaplarını şiddetle tavsiye ederim. Bu kadar mı güzel çocuk kitabı yazılır? Yine bana bulaşması için dua etmem gereken bir yetenek.

Kitap okumaya çalışıyorum. Ne kadar başarılı olduğum şüpheli. iPod’uma sesli kitap yükleyip koşarken ve akşamları dinlemeye çalışıyorum.

Bütün bahaneleri bir kenara bırakıp zayıflamaya inat ettim. Kımılnaz’ın doğumundan beri üstüme yapışıp kalan 13 kilo var. Kıpırcan’dan sonra kolayca vermiştim ne güzel ama bu sefer ne yapsam gitmiyor. Son 1.5 aydır, haftada 3 kere koşuyorum ve egzersiz yapıyorum. Sorunlu bölge görsel olarak toparlandı fakat tartıda 1 kilo ya verdim ya veremedim. Doğumdan sonra başgösteren Hashimoto hastalığı ve de artık kendini aşmış annem bu durumun başlıca failleri. Haftada 3 kere 45 er dakika zayıflama şortu ile koşup da zayıflanılmaz mı hiç? Ben beceremedim. İnadım kırılmadı. Bu hafta hakikaten bir nefis sınavı vererek tüm zararlı karbonhidratı kestim. Haftasonunda durum değerlendirmesi yapacağım. Spora devam. Çünkü bütün fazlalıklar problem bölgede ikamet ediyorlar. Sadece diyet ile yerlerinden çıkmıyor bu meretler.

Kendini aşan annemden bahsetmişken, neye karşı koyamadığımı anlamak ve bahar değişiklinden nasibini almış yeni tasarımı görmek için Annemin Her Lokmada Bir Lezzet bloguna uğrayın derim. Son zamanlarda Haftanın Menüsü yapmadık çünkü annem içinden ne gelirse o an onu yaratıyor ve anında tüketiliyor. Hımm çok lezzetli. 🙂

Problem bölge = E kalça tabiki


Etiketler: ,
Kategoriler: Aklımdan Geçenler

«       |       »




"Havadan sudan" için 1 Yorum yapılmış.

  1. Rahsan Collyer says:

    Benim de karın ya!!! Sinir oluyorum, resmen 5 aylık hamile gibi oluyorum bazen. Diyet de yapamıyorum, malum emzrimeye devam. Ama yaz geldi bekardeşim, tatile gidicez, bikini giyecez:) Mayo mu giysem acaba bu yaz, şöyle siyah olanından:)

Bir Yorum Yazın