Normalde çocuklara artık pek krem surmeye gerek kalmıyor. Kıpırcan huylu olduğu için çok sürdürmez. Kımılnaz ise boca edip bulanıyor, ondan ortalıkta bırakmamaya bakıyoruz. Geçenlerde Kıpırcan’ın sırtına güneşten sonra krem sürmem gerekti. Evde krem namına ya Sebamed yoğun pişik kremi var veya benim kremlerim. Malum yeni takıntımız paraben. Sebamed parabensiz, iyi güzel ama çok yoğun. Evdeki […]
Bu ürünü ilk keşfeden ben olamam. Eğer bensem, ne ala. Değilsem, neden kimse şimdiye kadar haber vermedi, açıklama talep ediyorum. Benim gibi tırnak bakımını evde yapmayı seven, kısa tırnaklı ama bakımlı gözüken elleri olmasını isteyen ve deeeeee, oje sürmeyi sevdiği halde sürmeye ve silmeye üşenen biri için mükemmel bir ürün. Peki nasıl mı keşfettim? Alışveriş […]
Aze’nin annesi, başka hamile bloğundan Sevgili Derya lohusalık üzerine bir mim başlatmış. Benim cevaplarım aşağıda: 1- Lohusalık denen hadise sizce tam olarak nedir?Yeni annenin doğum yaptıktan sonra vücudu toparlanana kadar geçen süredir. Bu Türkiye’de 40 gündür, Amerika’da 6 haftadır. Lohusa’ya muadil bir kelime yoktur ama postpartum recovery denebilir. Bir de maternity blues denen birşey vardır […]
Oyy!! Taze fırından çıkmış bebiş çoook güzel maaşallah. Bebiş hasretime birebir geldi. Çocuklar çok merak ediyorlardı. “Kafasını hızlı ellemeyin, uyurken çok gürültü yapmayın” talimatlarını verdikten sonra eve girdik. İkisi de merakla hemen bebişin yanına gittiler. Kıpırcan birkaç baktı, sonra etrafa daldı. Kımılnaz bebişe kilitlendi resmen. Yatağındayken seyretti. Biri kucağına aldığında illa kendisi de kucağa çıktı, […]
Mutlu olmak için neden mi aranır? Arayanlarınız varsa hemen yanıbaşınızda hatta Cem Yılmaz’ın dediği gibi içinizde bulabileceğiniz mutluluk için; üzülmeden, şikayet etmeden, evhamlanmadan, gerilmeden, endişelenmeden mutlu olmak için 10 neden: 1. Hayattasınız. Siz, çocuklarınız, aileniz ve sevdikleriniz sağlık ve sıhhatte (herkes sağlık ve sıhhattedir inşallah). Hep berabersiniz. Her zaman beraber olamasanız ve aranızda mesafeler olsa […]
2008’e girerken bunları,2009’a girerken şunları dilemişim2010’a görerken böyle bir yazı yazmışım 2010 senesi ikinci yarısından sonra benim için dinginleştiğim, sakinleştiğim bir sene oldu. Gerçekten ne istediğimi ayırt etmeye başlamanın, basit şeyler istemeyi öğrenmenin güzelliğini yaşadım. Eşime hep sorardım, ne istiyorsun diye. “Sadece herkesin sağlıklı olmasını istiyorum” derdi. Ben de ısrarla “ama başka birşey istemiyor musun?” […]
Türk TV si seyretmiyorum dolayısı ile ne G.A.G. ne de Avrupa Yakası izlemişliğim var. Ancak Gülse Birsel’in kitaplarının çoğunu okudum. Velev ki ciddiyim! kitabı da Sabah’ta yazdığı köşe yazılarından güzel bir derleme. İnternetten Türk gazetesi de okumadığım için çok iyi etmiş bu kitabı çıkarmış. Gülse Birsel’in espiri anlayışı beni güldüren cinsten. Bu kitabı okurken de […]
Dünkü yazımda gün içi daha verimli olabilmek için bazı iç ve dış koşullardan bahsetmiştim. Benden bağımsız dış koşullar: En büyük desteğim kocam. Evren şu yazısında şuracıkta ilanı aşk ettirmeyin demiş. Ben hemen, her yerde edebilirim. Kocam dünyanın en yakışıklı ve harika kocası ve en muhteşem babası olmakla kalmaz, dünyanın en iyi ev arkadaşıdır. Ortak hayatımızın […]
Bana e-maille sıklıkla gelen sorulardan bir tanesi “Bu kadar işi nasıl yapabiliyorsun?” oluyor. Tek tek cevap yazıyordum ama bir anne bu konuda bloga yazısı yazmamı rica etmiş. Sorunun cevabı sorunun içinde saklı. Siz okuyucularımın blogdaki yazılardan gördüğü kadarı ile benim gerçekte yaptığım “bu kadar iş” arasında bir fark olabilir diye düşünüyorum. Benim açımdan eğer (eşimle […]
Dünkü oyuncakları paylaşma konusundan, ilintili başka bir hikayeye atlıyorum. Hikayem hediye oyuncak istemeyen bir anne hakkında. Kendisi çok iyi niyetli, çocuklarını ve ailesini çok seven ve gayet arkadaş canlısı bir insan. Fakat gel gör, 6 senede 8 doğumgünü, yılbaşları, uzun aralıklı ziyaretler vb sebeplerle eve doluşan oyuncak güruhu bu anneciğin bunalıma girmesine neden oluyor. Aile […]