Kitap Değerlendirme – Kişisel Gelişim Kitapları

Jan 25, 2012 - 10 Yorum

Ben kişisel gelişim kitapları okumayı çok seviyorum. Senede en az 2-3 tane okurum. Bunlar pozitif enerjiden tutun, potansiyelinizi artırına, çekim gücü ve görsellestirmeden tutun hedeflerinizi gerçeklestirine çeşitli yelpazede kitaplar olur. İlk okuduğum kitap üniversite yıllarındaydı herhalde. Okuduğum kitap da, uygulamaları yazdığım defter de Bursa’da duruyor hala. Kitabın ismini tam hatırlamıyorum ama “rüyalariniz gerçek olsun” gibi birşeydi. Rhonda Bryne’in Sır veya onun kardeşleri Çekim Yasası kitabının aynısıydı. Sunum daha janjanlı ama işin özü pek değişmedi.

Bunları kötü durumda veya olumsuz düşünceler içinde olduğumdan değil, daha ziyade hayatımda neleri daha iyi yapabilirim düşüncesi ile okurum. Okuduğum donemlerde gaza gelirim, enerjim artar, herşeyi yapasım gelir, kaç zamandır sağda solda sürünen işler hallolur.

En sevdiklerim tabiki kolay okunanlar, ikincisi beni oturup plan yapmaya ve onları uygulamaya zorlayanlar. En sevdiklerimin üstünden geçip, bence en can alıcı kısımlarını paylaşacağım.

Personal Power – Anthony Robbins

Anthony Robbins kişisel gelişimin babası olarak gördüğüm adamdır. İlk okuduğum kitap içinizdeki Devi Uyandırın‘dı. Sonra Personal Power CD lerini indirdim internetten. Amcanın dediği, hayatta yaptığın veya yapmadığın herşey “Acı” ve “Zevk”e bağlı. Yapıp da aslında yapmak istemediğin veya yapmadığın ama yapman gerektiğini düşündüğün şeyleri ya acıdan kaçınmak, veya zevk almak için yapıyorsun (veya yapmıyorsun). Bunu değiştirmek için de kafanda bu şey neyse, onunla ilintilendirdigin acı/zevk programını tamamen değiştirmen gerek. Bunu çok kolay başarabilirsin. Hem de kendin, tek başına. Ama önce bunu gerçekten istemen lazım. Kendini buna istediğine ikna etmen lazım. Bunun için kendine doğru sorular sorman lazım. Bu sorduğu sorulardan en güzeli, kendini 5 sene sonra nerede nasıl görmek istiyorsun hayal et, 10 sene sonra nerede nasıl görmek istiyorsun hayal et. 30 günlük bir program ama bulursanız, dinlemenizi tavsiye ederim. Dediğim gibi egzersizleri ile tüm kişisel gelişim ve istediklerini başarma konusunda kendini motive etme yöntemlerinin özü bu programda var.

Passion Test – Janet Atwood

Hayatınızda yapmak istediğiniz, olmak istediğiniz, gerçekleştirmek istediğiniz şeyler var ama siz bunların yerine başka bin turlu fani şeylerle ugraşıyorsanız, kendinizi doğru yola koymak için Passion Test kitabını okuyup, metodunu uygulamaya koymanızı tavsiye ederim. Benim gibi, ADD ve gereğinden fazla şey yapmaktan hoşlanan insanlara, gerçekten tutkuyla yapmak istediği şeyi buldurma konusunda çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. Ya da ben birşeyleri doğru yapmadım. Seçemiyorum kardeşim, herşeyi yapmak istiyorum. Ama olmuyor işte. Vakit yok. O yüzden hiçbirşey adam gibi olmuyor, yarım yamalak. Geyiği biraz fazla ama test kısmı, mantıklı ve güzel.

Evrenden Torpilim Var – Aykut Oğut

Aykut Oğut’a, en kolay ve en zevkli okunan kişisel gelişim kitabı dalında ödül verilmesi lazım. Bunu dalga geçmek için yazmıyorum. Cidden öyle düşünüyorum. Ama ETV kitabı kişisel gelişim alanında çığır mı açıyor derseniz, ı-ıııııh! derim. Kitap bana göre Çekim Yasası ile Anthony Robbins’in Personal Power’inin ortaya karışığı. Kitabın özünde her sabah yapmanız gereken egzersizler var. Geri kalanı Aykut Oğut’un otobiyografisi ile karışık çekim yasası kuralları. Egzersizleri yaparsanız ne ala. Bence şükretme, yaratım panosu, odak değiştirme gibi egzersizler, ki bunları tavsiye etmeyen kişisel gelişim kitabını artık basmıyorlar, her zaman işe yarar. Yeni kitabı çıkmış ve oldukca tuzlu. Okuyan varsa, yorumlarını bekliyorum.

Şimdi’nin Gücü ve Var Olmanın Gücü – Eckhart Tolle

Oprah destekli bu arkadaşımızın, bu kitapları yazmadan evvel uyuşturucu bağımlısı uçmuş bir müptelâ falan olduğunu düşünüyorum. Kullandığı her ne menem bir şeydiyse en sonunda 3. gözü açılmış, farkındalık üzerine aklına birşeyler gelmiş. Ayılınca da bunu kitap haline getirip ihya olmuş. Power of Now kitabının başında zaten öyle hallerini anlatıyor ki, günlerce kendinden geçtiği yerleri okuyunca “güzelim, kullandığın neyse onu yazsaydın. biz de uğraşmasaydık” diyor insan. Adamın Power of Now da yazdığı “geçmişi düşünme, geleceğe de endişelenme” mesajına katılıyorum. Her ne kadar her zaman şu anın farkında olmasam bile, gerçekten en rahat ve huzurlu olduğum zamanların sadece o anın tadını çıkardığım olduğunu sonradan farkediyorum. Bunun olduğu zamanlar genelde çocuklarla ve eşimle sevdiğimiz birşeyler yaparken, seyahat ederken, resim yaparken vb. oluyor.

New Earth ise insanlığın neden böyle gitgide yokuş aşağı vaziyette derin ve karanlık bir çukurun içine yuvarlandığını ve oradan çıkmak için gereken değişimi bireysel ve toplumsal olarak nasıl gerçekleştirebileceğimizi anlatıyor. Özellikle gelecek nesillere kaynakları tükenmiş bir dünya ve değerlerini kaybetmiş bir toplum bırakacağımızı düşünerek kafayi yiyen ve buna nasıl bir çare bulunur diyenler için güzel bir kitap. Ama işte zaten bu kitabı okuyan insan tam tersi istikametre akıntıya karşı kürek çektiği için, pek bir faydası yok. Esas olan dipsiz kuyuya gözü kapalı koşanları nasıl ikna etmeli, motive etmeli. Geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmeden nasıl topluca ayaklanmali. Oprah aslında bunu A New Earth serileri ile başlatmaya çalıştı (bence). Ama olmadı. Herkes günü kurtarma derdinde.

Sır ve Çekim Yasası

Sır kitabının DVD sini seyrettim. Çekim yasası kitabının da bir kısmını okudum. Baktım Sır ile aşağı yukarı aynı şey söylüyor, işim vardı devam etmedim. Bu kitabı özellikle devamlı herşeyden şikayet eden ve de her işi ters gidenleriniz var ise onlara tavsiye ederim. Blogumdan da az buçuk beni tanıdıysanız ben şikayeti seven bir insan değilim. Şikayet ettikçe, beterin beni bulacağını düşünürüm. O yüzden hep iyi düşünmeye çalışırım. Her şerde bir hayır vardır sözüne inanırım. Devamlı şikayet eden, olumsuz düşünen insanlarla bir arada olmayı sevmem. Böyle de bir özelliğim var. “Yaparız, ederiz, olacak, inanıyorum” düşüncesinde olanların da kuyruğunu bırakmam.

Sır da böyle bir kitap işte. Olmasını istediğin şeylere odaklanıyorsun, görselleştiriyorsun ve onlar gerçekleşiyor. Bence işe yarıyor. Eşimle bazen bu konuda anlaşamadığımız oluyor. Kendisi olumsuz bir insan değildir. Kendi tanımı ile gerçekçidir. Bense, önümüze ne çıksa, ne istesek, “olduğunu düşün olur” diyen bir cinsim. Birbirimizi idare edip, dengeliyoruz.

Yazımı ufak bir özeleştiri ve yardım ricası ile sonlandırmak istiyorum. Ben iyiyim, güzelim, olumluyum, pozitifim vesaire. Fakat bende, kendi kendime sabote eden odaklanma problemi var. Çok fazla ilgi alanım var. ADD gibiyim. Hatta gibi değilim, bence bende ADD var. Içten içten biliyorum ki gerçekten bir, hadi bilemedin iki tane zevkle tutkuyla yapmak istediğim şeyi bulsam ve diğerlerinden vazgeçebilsem, kalan şeylerde daha başarılı olacağım. Her yaptığımı yarım yamalak yaptığımı düşünüp, kendimden memnuniyetsiz olmayacağım. Seksenbin tane şeye koşturmadığım icin “vakit bulamıyorum” derdim ortadan kalkacak. Doğru düzgün zaman planlaması yapabilen gibi bir insan olacağım. Ama o bir iki şeyi seçip, diğerlerinden vazgeçemiyorum. Hepsini seviyorum diye düşünüyorum. Hepsini yapmaya uğraşıyorum. Bu konuda bir bilen, bir yol gösterecek olan, bir kaynak tavsiye edebilecek olan varsa duacınız olurum.

Başka eğlenceli (ve tabi faydalı gördüğünüz) kişisel kitap tavsiyeleriniz varsa onları da yorumlara eklemeyi unutmayın.

 


Etiketler: ,
Kategoriler: Kütüphane

«       |       »




"Kitap Değerlendirme – Kişisel Gelişim Kitapları" için 10 Yorum yapılmış.

  1. Selen says:

    Ben de cok severim bu tur kitaplari. Su anda Louise Hay’in Pozitif Gucun Buyusu diye bir kitabini okuyorum. Ama ben kitap tavsiyesinden cok, baska birsey soylemek icin yoruma basladim. Navajo yerlileri kritikci ic sese Loyal Vulture derlermis. Bu sadik akbaba, surekli omuzumuzda durup, beynimizi yiyor. Herhangi bir konuda cekince olusuyorsa, korku, pismanlik, yetersizlik, memnuniyetsizlik gibi hisler hissediyorsak akbaba isbasinda demektir. Akbabadan kurtulmak mumkun degil belki ama onun farkina varmak, kendi potansiyelimize ulasmamiz icin onemli bir adim. O yuzden kendini elestirme. Pek cok ilgi alanin olabilir, ne guzel. Yaptigin herhangi bir isi yaparken tamamen ORADA ve O ANDA isen, ne kadar vakit harcadiginin onemi yok bence. Kendini elestirmeyi birakip, yaptigin isin tadini cikar. Bir suru harika sey yapiyorsun, maymun istahli miyim diye sorgulamak yerine kendinle gurur duy. Hicbirseyden vazgecmen gerekmiyor, sadece ne yapiyorsan tamamen o anda ol. Odaklanma sorunu o zaman kendiliginden ortadan kalkiyor. Anda olma kasini meditasyon cok guzel gelistiriyor, bende cok ise yaradi.

  2. asortik krep says:

    Yazıya ve yoruma bayıldım 🙂 Bence de yaptıklarını kabullen.Onları sevmesen ya da seni mutlu etmeyeceğine inanmasan onları yapmazdın.Hem sen gerçek bir pratik annesin gördüğüm kadarıyla,biraz iç sesini yatıştırırsan belki sana başka kapılar açacaktır diye düşünüyorum.
    Ve okuduklarını yorumlarınla bizimle paylaş, çok güzeldi 🙂

  3. Bahar says:

    Ben de Louise Hay’in kitaplarını tavsiye edecektim, tüm farkındalık sürecim onunla başladı. Özellikle “Düşünce Gücüyle Tedavi” kitabını tavsiye ederim.
    Sendeki sorun bende de var diye düşünüyorum, fakat Selen Hanım’ın yorumu iyi geldi 🙂
    Sevgiler

  4. yeliz says:

    Aynı çekinceyi düşünüyorum kendim için. Fazla mı dağılıyorum? Neticede tam olarak hiçbir şeyi tam yapamıyorum. Ama yorumları çok sevdim. Kendime pay çıkardım. Kişisel gelişim kitaplarında bir tekrarlama gördüm mü soğuyorum. Secret’tan sonra uzun süre başka bu tür kitap okuyamamam bu sebeptendir. Bir ara bu tarzın enflasyonu vardı. “Yeniden Düşün” diye bir kitap tavsiye edebilirim.
    http://gununcorbasi.blogspot.com/2010/08/sen-kiiim-kisisel-gelisim-kitab-kim.html

  5. Cigdem says:

    Randy Pausch’un Time Management ve Last Lecture videolarini tavsiye ederim. Randy Pausch 3 cocugunu geride birakip, genc yasta kanserden hayatini kaybetmis bir Carnegie Mellon (computer science) profesoru. Bu presentasyonlari, kanserle mücadele ederken, guest lecturer olarak gittigi bir üniversitede sanirim, biraz da cocuklari icin yapmis. Akademisyen oldugu icin, o camiaya özel örneklemeler yapsa da, (bana o acidan cok hitap etmisti), herkes icin dinlemeye deger tavsiyelerle dolu. Videolara Pausch’un sayfasindan ulasabilirsiniz: http://www.cs.cmu.edu/~pausch/

    Bir de günlük blogumda bahsettigim bir Shawn Achor diye bir amca vardi, mutlu olma odakli bir seminerini izlemistim. http://www.fikir-savar.blogspot.com/2011/12/34-gun-me-time-baslasin.html

    Ayni tatda baska bir calisma da http://www.happiness-project.com/

    Tipler icin tesekkürler, ilk firsatta ben de göz atmak istedim bazilarina.

    • Pratik Anne says:

      Randy Paush’u seyretmistim. happiness project i biliyorum ama happiness la ilgili bir derdim yok diye bakmadim. Ben boyle kendi icinden mutlu bir insanim zaten.

      Diger yaziya bakacagim. Cok tesekkurler,

  6. VeryMe says:

    Merhaba! Son paragrafınızda tam benim hissiyatımı yazmışsınız…Kendim için geçenlerde süper bir tanımlama buldum: Jack of all trades; master of non! Ve bu çok utanç verici…Evde kutularca hobi malzemem var…Boncuklar, ahşap boyaları, kumaşlar, seramik karolar, pastacılık malzemeleri…Çok fazla ilgi alanım var, vaktim az ve hiçbirine odaklanamıyorum.Gün içinde de odak sorunum var.. Geçen gün mutfakta iş yaparken yatak odasına birşey almak için gittim ve kendimi eşimin giysi dolabını tamamen indirmiş eskileri ayıklarken ve dolabı temizlerken buldum..Kesinlikle planlı birşey değildi, bir anda mutfaktaki işi unutup bu işe daldım…Çok ciddi odak problemim var…ve de zamanlama…Çok son dakikacıyım, işlerimi yetiştirmekte, mesaiye yetişmekte zorlanıyorum..bana bi çare!

    • Pratik Anne says:

      Hahah, Siz de Lifetime’in 24 hr catwalk programinin tanitimini mi izlediniz? Ben de ayni sizin gibiyim iste. Bir isi yaparken, baska bir ise dalip oburunu unutuyorum falan. Son dakikacilikta ustume yok. Care bulursak paylasiyoruz anlastik mi?

  7. Aslihan says:

    Ne zaman sitenize girsem mutlaka faydalandığım, hem işin özü olan bilgiyi hem de kişisel yorumunuzu anlatan,zevkle okunan, belli ki üzerinde emek harcanmış yazılarla karşılaşıyorum. En azından blog işinde çok iyisiniz, kendinize haksızlık etmeyin;)..
    Birçok kişisel gelişim ve spiritüel kitap okumuş biri olarak “Tanrı’nın Doğum Günü” (Burak Özdemir) kitabını açık ara birinci sıraya yerleştiririm.

    Sevgiler…

  8. Aile Halleri says:

    Benim de elimde okumam gereken en az 10 tane kişisel gelişim kitabı var. Hepsini de arkadaş önerisiyle almışım. Bu listeden de birkaç isim ekledim alınacaklar listesine. Elimdeki kitap biter bitmez sırayla hepsini okumak için sabırsızlanıyorum!

Bir Yorum Yazın