Kitap Değerlendirme – Karatay Diyeti

Dec 15, 2011 - 12 Yorum

Karatay Diyeti kitabı ile ilgili çok şey yazıldı. Bunları yazanların çok büyük bir kısmı kitabı baştan sona okumamıştır, eminim. Ben size Karatay Diyeti kitabını okumuş, kendime uygun gördüğüm kısımlarını beslenme düzenime adapte etmiş ve memnun kalmış biri olarak kitap hakkında bilgi verip yorumlarımı paylaşacağım. Çoğu kitap değerlendirme yazımda sizi yormamak adına ilk paragrafta özetlediğim gibi bu yazımda da aynısını yapacağım. Bu kitap bence bir diyet kitabı değil. Sağlıklı beslenme kitabı diyebilirim. Kitabın sonunda verilen iki haftalık programdan ziyade, detaylı olarak bizi neyin şişmanlattığını, nasıl şişmanlattığını, yediklerimizin neden ve nasıl yağa dönüştüğünü ve nasıl beslenirsek bunları bir daha geri almamak üzere yakabileceğimizi anlattığı için kitabı alıp satır araları dahil hepsini okumanızı tavsiye ederim.

Şimdi gelelim gazetelerde okuduğumuz “Hiiii! Canan Karatay günde 3 yumurta yiyebilirsiniz diyormuş.“, “Hiiii! Canan Karatay bir oturuşta beş pirzola yiyin diyormuş.”  safsatalarının ötesinde kitabın barındırdığı değerli bilgilere.

  • Dr. Karatay et ve yumurtaya geçmeden evvel önce vücudumuzda yağların nasıl oluştuğunu ve sonra bu yağların nasıl yakıldığının mekanizmasını anlatıyor. Bu bölümde özetle, diyetimizden kan şekerini çabuk artıran yiyecekleri, özellikle yapay ise tamamen çıkarmamızı, meyve gibi doğal besinler ise makul miktarda yememizi tavsiye ediyor. Bunlar da gazlı içecekler, meyve  suları, şeker, kurabiye, kek vb. Glikemiks endeksi düşük yani kan şekerini aniden yükseltmeyen yiyecekleri de listelemiş. Önemli olan yediklerinizi genellikle bu besinlerle sınırlı tutmak.
  • İkinci tavsiye vücüdun rezervlerdeki yağları yakabilmesi için ara öğünlerin kalkması gerektiği. Bunu da ara öğünlerin devamlı kan şekerini yüksek tutması ve leptin hormonunun salgılanmasına yer vermemesi ile açıklıyor. Yani rezervlerdeki yağların yakılması ile kilo vermek istiyorsanız ara öğünleri kaldırıp 3 ana öğün yiyorsunuz. 3 ana öğünde de kan şekerini aniden yükseltmeyen gıdalardan şaşmazsanız kısa bir süre sonra devamlı acıkma, aşerme ve şeker/tatlı krizleri kayboluyor. Ben ki ara öğüne inanan ve bağımlı biriydim. Şu anda ara öğün yemiyorum ve de stresli veya uykusuz olmazsam kesinlikle şeker krizim tutmuyor. Daha önceki yazılarıma insülin direnci olduğunu yazan arkadaşların reçetesinin de bu olduğunu ekliyor. Ayrıca selülit insülin ve leptin direncinin en önemli belirtisiymiş.
  • Üçüncü ve en önemli tavsiye ise vücudumuza giren tüm gıdaların doğal ve bütün olmasına dikkat etmek ve yapay ve işlenmiş, içine şeker veya yapay tatlandırıcı katılmış, hiçbirşey yememek. Bütün olay bu aslında. Pirzola ye, yumurta ye diyene kadar, Dr. Karatay önce sağlıksız ve yapay olan herşeyi mutfağınızdan çıkaracaksınız diyor.
  • İkinci bölüm tabiki sağlıklı bir vücut için spor ve hareketin gerekliliği üzerine. Zaten artık bir beslenme programında spor denmiyorsa yüzüne bile bakmıyorum ben.
  • Üçüncü bölümde yağları ele alıyor. Hem kendi başına yağlar, hem de yiyeceklerin içinde bulunan yağlar. Yine Dr. Karatay işlenmiş yağları yerden yere vuruyor. Akdeniz tipi diyet olan Karatay Diyetinde tabiki zeytinyağı öneriyor. Çoklu doymamış trans yağları ve bu yağları içeren her türlü hazır gıdayı hayatımızdan çıkarmamızı tavsiye ediyor. Bu tavsiyelerin çoğunu detaylı olarak okuduğunuzda, kilo vermekten de öte uzun vadede bu trans yağ, hazır gıda, işlenmiş besinlerin vücudumuzda yarattığı taribattan korunup, hastalıklardan uzak durmak gerektiğini vurguluyor. Omega 3’ün kilo vermedeki önemi ve Omega 6 ile olan ilişki de oldukça bilgilendirici.
  • Yumurtaya gelelim. Yumurta ile ilgili öğrendiğim en enteresan bilgi, yumurtanın proteininden ancak kayısı kıvamında pişmişse faydalanabiliyor olmamız. Yumurta katılaştıkça protein değeri düşüyor. Kırmızı et, yumurta ve kolesterol/damar tıkanıklıkları konusunu da açıklamış. Uzman değilim, “evet, çok doğru demiş” diyemem ama benim kafama yattı. Genel olarak anladığım esas tehlike arzeden yediğimiz gıdanın kendi saf halinden ziyade, onu hazırlayış ve pişiriş şekli ile yanında yediğimiz şekerli ve tatlı şeyler. Kitapta “otur et ye, devamlı yumurta ye” demekten ziyade, “etten, yumurtadan korkma, esas  şeker, şekerli ve işlenmiş gıdadan kork” diyor.
  • Akşam 7 den sonra yemek yemeyip vücudu dinlenmeye bırakmak ve bol bol su ve limonlu maden suyu içmek gerektiğini vurgulamış.
  • Çok sevdiğim kuruyemişlerin faydalarını özetleyip ve glikemik endeksleri düşük olduğunu da açıkladıktan sonra örnek iki haftalık program vermiş. Arkasında birkaç tarif ve sağlıklı beslenme için kitabın kısa bir özeti de var.

Dediğim gibi bu kitap “alayım, iki ay yapayım, çabucak 10 kilo vereyim, sonra kaldırıp koyayım” kitabı değil. Bol protein, az karbonhidrat ve şeker içerikli akdeniz tipi sağlıklı beslenme klavuzu. İçinde beslenme ile ilgili birçok detaylı bilgi barındıyor.

Benim şu anda yediğim içtiğim, Mehtap Hanım’ın programı ve Karatay diyetinin bir karışımı. Mehtap Hanım’dan ara öğünü ve ekmekleri çıkardım. Karatay’dan da kırmızı eti. Genel olarak inek sütü yerine badem sütü kullanıyorum. O da sadece kahvaltılık için. Sebze, salata ve baklagili doldurunca zaten geriye pek de yer kalmıyor. Ayrıca buna benzer, hem cilt güzelliği, hem de sağlık için yazılmış, aynı MPG ve Karatay çizgisinde, Akdeniz tipi Perricone Reçetesi kitabından öğrendiğim menü ve tarifleri de ekliyorum. Bu tip programları hem damağımıza uygun olduğu için benimsemek kolay, hem de mutfakta yaptıklarımızdan oluştuğu için uygulaması.

Hafif Tarif Blogunda Karatay Diyeti ile ilgili yazı

Mucize İksirler’de Dr. Karatay ile Röportaj

Karatay Diyeti
Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si

Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay

Etiketler: , ,

«       |       »




"Kitap Değerlendirme – Karatay Diyeti" için 12 Yorum yapılmış.

  1. Fadiş says:

    Güzel özetlemişsiniz pratik anne, teşekkürler. Ben dukan diyeti yapmış biri olarak bu kitabı da beğendim. Size katılıyorum kitap bir diyet kitabından çok sağlıklı beslenmenin inceliklerini anlatıyor ve ne yediğimizin neye sebep olabileceğinin altını çiziyor. Doğrusunu söylemek gerekirse pek çok diyet kitabı okudum ve dukan diyeti ile karatay diyeti arasında benzerlikler var, dukan diyeti uygularken de zorlanmamıştım ama bir süre sonra tek düzelik sıkabiliyor insanı işte o zaman kendinize göre düzen tutturuyorsunuz ve yine işe yarıyor. Karatay diyetinde sağlıklı yağlara izin var, bunun içinde tereyağı da var ama dukan da yağ çok az hatta ilk aşamalarda hiç yok. Karatay light ürünlere karşı çıkıyor ama dukan light ürünlerle yapılan bir diyet. Her iki diyette de öğünlerde protein muhakkak var, karatayda sınırlarını bilmekle birlikte tam buğday ve kepekli ekmeğe izin var dukanda üçüncü aşamaya kadar ekmek yok. Bol su içmek, yumurta tüketmek, protein tüketmek ikisinde de var fakat karatay her şeyin doğalını yemekten yana, işlenmiş gıdayı tavsiye etmiyor ama dukanda işlenmiş gıda var az yağlı olmak şartıyla:) Ben şu anda 4. aşamadayım ama dediğim gibi bazı şeyleri kendime göre ayarlıyorum. Ara öğünler bana göre değil yapmıyorum, sık sık ve az yemek te bana göre değil. Her iki diyette de daha doğru nasıl beslenirimin tüyolarını almak mümkün.

  2. ceylan says:

    Aklın yolu birmiş gerçekten. Sağlıklı beslenme ve spor ile ilgili tüm yazdıklarınıza katılıyorum ancak “et kısıtlamasının” nedenini tam olarak anlayamadım. Sevmediğiniz için mi kırmızı et yemiyorsunuz ve beyaz eti/balık etini kısıtlı yiyorsunuz? Çünkü protein bakımından etin yerini doldurabilecek gıdalar bildiğim kadarıyla az.

    • Pratik Anne says:

      Ceylan Hanim, O kadar detaya girmedim ama Prof. Karatay eti yenen hayvanlarin, ozellikle yurtdisinda cok kotu sartlarda yetistirildigi, beslendigi ve dogru kesilmedigi icin zaten faydasindan cok zarari olacagini yazmis. Tavuk da organik ve free range denen acik alan tavuklarindan alinmazsa ayni sekilde faydasindan cok zarari olur. E kaliteli balik da ucuz degil. Onu da ailece haftada bir kere yiyoruz. Boyle olunca proteini bitkilerden ve baklagillerden almaya calisiyorum. Quinoa diye tahilgillerden bir bitki var. Onu tuketiyorum.

  3. Esra says:

    Ara öğünlerin neden yenmemesi gerektiğini anladım karatay diyeti hakkında okuduklarımdan sonra fakat bu durumda meyveyi ya da sağlıklı kuruyemişleri hangi aralıkta tüketeceğiz? yemekten iki saat önce ya da sonra tüketilmesi gerekiyor meyvenin ama bu da ara öğün olmuyor mu o zaman?

    • Pratik Anne says:

      Kuruyemisleri kahvaltida veriyor. Meyve gunde bir tane zaten. Onu da yemeklerin, salatanin icine katabilirsiniz. Veya yemek sonrasinda.

  4. Deli Anne says:

    A-aaaa, bu işte bir hikmet var.. Herhalde benim bir de Karat’ı denemem lazım işareti bu.. Az önce, öylesine araştırma başladımbu diyeti. Sonra çok şey çıkınca önüme sıkıldım, bir ara vereyim bloglara bakayım dedim veee.. senin yazın:)

    ben 2 öğün taraftarıyım hatta. Sanırım bundan sonra ben de bir karma yapacağım kendime. Sabah güzel bir kahvaltı (zaten ben kahvaltıdan korkmam hiç) dediği gibi şekeri, tuzu, ekmeği keserek. Sabah iyi yiyince öğlen hemn acıkmıyorsun zaten.. arada bir saatte öğlen yemeği ve akşam haffiiif bir geçiş.. hah tamam buldum:)

    • Pratik Anne says:

      Aynen, kadin da onu diyor zaten. kahvaltiyi siki edin diyor. Nasil pazarlari mukellef sofradan tika basa kalkicna aksama kadar acikmiyorsun. E tabi mukellef kahvaltilarda sucuktu, pogacaydi bir suru ivir zivir oluyor ama. Bence de sen buna bir bak. Sana uygun olabilir.

  5. Deli Anne says:

    Pratik annem, meraktayım sonuçta sen kaç kilosun şu an?

    • Pratik Anne says:

      65.5 kiloya indim ama su anda daha evvel 63 kiloda oldugum zamandan daha inceyim ve az yagliyim. Daha kasliyim. Su anda pantolon bedenim 8 bol, yakinda 6 ya girerim. Ideal kilom 62-63 civari.

  6. ayse says:

    pratikannecim,
    benim workout buddyim (ki kendisine bundan sonra S. diyelim), eylulun basinda sporla birlikte bir de weight watchers’a katildi… 11 hafta (saniyorum) icinde toplamda 235lbs dan 219lbs’a dustu… Herhangi bir sekilde sıkılmadığını, mahrumiyet cekmedigini soyluyor… gunluk ve haftalik belli bir puanin var, ve yedigin mamalari log edip puanlarini goruyorsun (mesela 1 half and half kremali ve aromali kahve 20puanmis ki, bayagi yikildik gorunce). Eger spor yaparsan bu puanlarin uzerine puan kazaniyorsun ve ekstradan mamalar yiyebiliyorsun…

    Mehtap hanimi biliyorum, onun felsefesine cok benziyor aslina bakarsan… eger S. bir gun WW’dan cikmak isterse yine ne yapip yapmamasi gerektigini bilecek, bir hayat tarzi degisimi oldu onun icin…

    Kolay gelsin!!!

  7. Husra says:

    Pratikanne, madem bu isin icine bu kadar girdin :), hizini almisken Karatay Diyetinin devami oldugunu dusundugum (kitabi okumadim henuz) Tas Devri Diyeti, ve bu diyetlerin Amerika da ki uzantilari olan su kitaplara da goz atmani tavsiye ederim, baba kitaplardan birisi Nutrition and Physical Degeneration, Sally Fallon un Eat Fat, Lose Fat ve Nourishing Traditions. Bunlarda ana fikir senin de dedigin gibi oncelikle seker ve yapay gidalari mutfaktan cikarmak. Bence bizim kulturumuzde en yaygin kullanilan ve en yapay gida maalesef meyve sulari, ki evde kendi ellerimizle siktigimiz meyve sularini bile icerdigi yogun sekerden dolayi sulandiripta cocuklarimiza tuketmeleri icin vermemiz gerekiyor. Ben son 3 senedir bu konu uzerinde calisiyorum, zamanla ooyle bir noktaya geldim ki artik marketten aldigim organik makarna bile bana sagliksiz geliyor. Yani bu bakma ve gorme ile ilgili. YAvas yavas herseyi gormeye basliyorsun, gerceklerin senden saklandigini, aslinda bizim buyuklerimizin, ananelerimizin mutfaginda boyle sekerler, meyve sulari olmadiginin farkina variyorsun. Diger taraftan biz bu kadar cabalarken, karsindaki guclerin o “rolling eyes” hareketleri yok mu, iste bu beni cileden cikariyor, omuzlarimda ayri bir yuk tasimak zorunda birakiyor. Cunku biz utopik bir dunyada yasiyoruz, yapmaya cabaladiklarimiz gercek olamaz, efendim benim cocuklarim nasil olurda bakkaldan cikolata tuketmeden yasayabilirler, olur mu oyle sey, vs. vs. . Neden kek, pasta, tatli her yemekten sonra verilsin ki, ninelerimiz boyle mi beslenmis. Ben bu sene Nazilli Beydaglarinda kaldim bir hafta, orda koyluler hala aksam gezmesine gelen misafirlerine, kurutulmus yemis, ceviz, badem, ve kestane ikram ediyorlar. Tatli vs gibi bir kultur yok onlarda. Bizde elbet dogumgunu ve bir cok ozel gunler kutlayacagiz, pastamiz da olacak, boregimiz de, ama icinde ne oldugunu bilecegiz, bunlari tuketmeyi gunluk bir rutin haline getirmeden yasamayi ogrenecegiz.

    Haa bir de, ust tarafta bahsettigim kitaplarda ozellikle uzerinde durulan bir baslik da tursular ve onlarin faydalari, bu konu da ayri bir hassasiyet ve dikkat gerektiriyor, cok sansliyiz ki bizim kulturumuzde zaten yerlesmis. Tursu kurma kulturune bir el atmamiz sart 🙂 Ondan otesi tursu seven cocuklar yetistirmek sart. Kirmizi et konusunada soyle bir cozum bulduk. Sadece ve sadece %100 grass-fed et aliyoruz (marketten asla almayin ve guvenmeyin, civar ciftliklerden bulabilirsiniz), ve guvenle yemeklerimize katiyoruz (yemeklerimize katiyoruz, pirzola seklinde hominigirtlak tuketmiyoruz) . Turkiye de boyle et bulan varsa bana da haber versin, lakin ben 3 ay kaldim bulamadim. TEk yolu dag koylerine gidip (altini ciziyorum, dag koyleri, ova koylerinden medet ummayin, hersey mevcut oralarda) sadece kekik ve ot tukettigine emin oldugunuz, kuspe verilmemis hayvani satin almak.Zor ama imkansiz degil. Yoksa kasaplardan, marketlerden aldigimiz, 5 er 5 er pirzola seklinde yuttugumuz etler bize yol, su ve elektrik olarak geri donecektir.

  8. Şahin GÜLTEKİN says:

    Aslında çok uzun sözlere gerek yok, Karatay Diyeti kitaplarının her ikisini de bir kaç kez okudum ve halen başucu kitabı olarak bulunduruyorum. Hayatının son 20 yılı diyetlerle ve bir çok kez değişik oranlarda kilo vermiş biri olarak ancak şunu diyebilirim, şimdiye kadar yaptığım en kolay diyet budur. Aslında diyet bile sayılmaz ve ben bunun sayesinde 7 ayda 32 kilo verdim. Canan Hoca gözümü açtı resmen.

Trackbacks/Pingbacks

  1. Kitap Değerlendirme – Etobur / Otobur İkilemi | Pratik Anne
  2. Haşimoto ve gluten hassasiyeti / gluten alerjisi | Pratik Anne

Bir Yorum Yazın