Size daha evvel Berber Pire Tellal Deve kitabını tanıttığım Gülsevin Kıral’ın, İstanbul’u Çalıyorlar adlı, çocuklar için yazdığı dedektiflik/macera kitabından bahsedeceğim.

İstanbul’u Çalıyorlar 5-6 yaş ve üstü çocuklar için bir büyüğün çocuğuna okuyabileceği, kitapta yazdığına göre 8+ yaş çocukların kendi başlarına okuyabileceği bir kitap. Kitap, İngilizce’de “chapter book” denilen, kısa kısa bölümlerden oluşan uzun hikaye kitabı. Biz bunu Kıpırcan ile, her gece uzunluğuna ve bizim yorgunluk durumumuza göre yarım veya bir bölüm okuyarak bitirdik. Ben okudum, o dinledi. Kımılnaz da (3.5 yaş) yanımızdaydı ama o biraz sıkıldı doğal olarak.

Bu kitabı gerçekten çok sevmemin ve her kütüphanede olmasını tavsiye edecek olmamın iki ana sebebi var.
1. Kitabın içeriği
2. Kitabın dili

Kitabın içeriği dedektiflik demiştim. Ancak kesinlikle şiddet barındırmıyor. Ana kahraman yaz tatilinde yardımcı (çırak) dedektif olan Mustafa. Hikaye istanbul’da geçiyor. Adından da anlaşılacağı üzere İstanbul’un önemli eserleri çalınmaya başlıyor ve tesadüf ya Çırak dedektif Mustafa da maceranın göbeğine düşüyor. Hikaye çok akıcı. Bir geceden öbür geceye Kıpırcan’ın aklında kalacak kadar da basit. Hikayenin istanbul’da geçmesi, ve beraber gezdiğimiz Ayasofya, Galata Kulesi, Galata Köprüsü, Yerebatan sarnıcı gibi yerlerin de bahsedilmesi kitabı Kıpırcan için çok ilgi çekici kıldı. Ama sadece o değil. Kitapta benim dahi bilmediğim ama Kıpırcan ile beraber öğrendiğimiz ve bir daha hiç unutmayacağımız genel kültür bilgileri de vardı. Mesela Manisa’nın isminin Magnesia’dan geliyor olması ve Manisa’daki Spil dağının en büyük doğal mıknatıs yatağı olması gibi, ve benzeri birçok bilgi kitabın akışı içerisine öyle güzel serpiştirilmiş ve parçaları birbirine bağlamış ki insan keşke coğrafya ve tarih kitaplarını da Gülsevin Kıral yazsa diyor. Bu ve benzeri genel kültür bilgilerin Kıpırcan tarafından İstanbul’a geldiğimizde en uygun yerlerde kullanılarak bilimum anneanne, babaanne ve dedenin şoka uğratıldığını eklemeden geçemeyeceğim.

Kitabın dili ise ayrı bir güzel. Gülsevin Kıral beni Berber Pire Tellal Deve kitabındaki şiirleri ile kendine hayran bırakmış bir yazar. Daha azını zaten beklemiyordum. Bu bir dedektiflik hikayesi olduğu için kesinlikle batmayan, akıcı bir konuşma dili ile yazılmış. Çocuklarınızın günlük deyişleri ve kelimeleri, ve mecazi kullanımlarını mı öğrenmesini istiyorsunuz. Bu kitabı almalısınız. Bu kitap ile Kıpırcan’ın günde güne duymadığı ama Türkçe’de çok kullanılanılan koluna yapışmak, kulağına çalınmak, yüreği ağzına gelmek ve daha onlarca benzer deyişi öğrenmesine vesile oldu.

Bölüm bölüm kitabı okumak, dikkatini, anlatılan uzun bir hikayeye vermek konusunda da ilk adım oldu. Arada okurken hikayenin detaylarını sorup kafasının ucup gitmediğinden emin olmaya çalıştım. Çünkü 5-6 sayfa resim dışında resimli bir kitap değil. Gözlerini kitapta tuttuğu zaman da benim okuduğum yerler dışında bazı kelimeleri okuyup beni dinlemeyi kesiyordu. Fakat hikaye çok ilgi çekici ve eğlenceli olduğu için toparlaması kolay oldu.

Bu kitabı 5.5-6 yaş civarı sizin çocuğunuza okumanız için, 8 yaşından sonra çocuğunuzun kendi başına okuması için almanızı tavsiye ediyorum.

Biz de pek yakında Gülsevin Kıral’ın dedektiflik serisinden “Ablamı nereye kaçırdılar?” isimli kitap ile maceralara devam edeceğiz.

İstanbul’u çalıyorlar Gülsevin Kıral

Ablamı Nereye Kaçırdılar? Gülsevin Kıral