Önlem al, sakinleştir ve öğret

Aug 03, 2011 - 3 Yorum

Duyguları yoğun yaşayan ve tepkileri daha şiddetli olan bir çocuk ile sakin bir gün geçirmek bazen İndiana Jones (Last Crusade sanırım) filminin son sahnesindeki değerli kupaya giden kare taşlı yolda yürümeye benzer. Önünüzde bildiğiniz taştan patika yol varmış gibi görünür ama bastığınız taşın altından canavar mı çıkacak, taş ile beraber bir kuyunun derinliklerine mi düşeceksiniz orası şaibelidir.

Heyecanlı çocuklar ile istikrar, çocuğunu bilip önceden plan yapmak ve de gözlemleyip işaretlerine göre hareket etmek demektir. Bu en basitinden çocuğunuzun olumsuz tepki vereceğini bildiğiniz durumlardan kaçınmak, kaçınmanın mümkünatı yoksa çocuğunuzu sakınmak (çocuğu birine emanet edip tek başınıza halletmek) veya önceden çocuğunuzu hazırlamak. Bizimkilerden örnekler vereyim.

Kıpırcan’ın hassas olduğu belli yerler ve zamanlar vardır. Acıktığı ve susadığı zaman, yorulmaya başladığı zaAdd an Imageman veya çok sevdiği bazı arkadaşları ile bir araya geldiği zaman ayarı kaçar. Aşırı hareketlenir, beyincikten hareket etmeye başlar ve klasik tabirle coşar. Genelde çocuklar yorulup acıktıkları zaman siniyorlarsa, bizimkisi tam tersine patlamak üzere olan yanardağ misali duman sızdırmaya başlar. Bu gidişatı kontrol etmezsek sonu genelde acı bir patlama ile biter. Ya dikkatsizce düşer, çarpar, bir yeri acır; ya saçma bir hareket yapar ki bu uzaktan “yapmaaaaa” diye bağırılıp kafayı çevirecek bir olay olmadığı gibi Kıpırcan o anda bizi duyup dinleyecek durumdan da çıkmıştır zaten. Gidip olay anında müdahale etmek gerekir.

Sonuçta bu tarz patlamalardan kaçınmak, patlama anında sakinleştirmekten daha kolay olduğu için çocukları gözlemleyip vaktinde yedirmek, içirmek, sakinleştirmek ve yatırmak bize düşer.

Kıpırcan kaybetmekten hazzetmez. Bir oyunda vs kaybederse çok öfkelenir, ağlar. Bu konu üzerinde oyun öncesi ve sonrası çalışmalarımız devam etmekte. Bu konuda daha detaylı yazmayı düşünüyorum.

Duygu patlaması gerçekleşmişse farklı müdahele etmek gerekir. Umursamadan, müdahale etmeden bekleyeyim, “hayır, yapma” diyeyim, mantıklı açıklama getireyim çözümleri heyecanlı çocuklarda hiç işe yaramaz. Olay anında müdahaleyi eşim çok iyi yapar. Özellikle çocuklar ağlama ve öfkeli bir biçimde bağırma başladıkları zaman, eşim komik bir surat veya bir espiri yapar. O zaman çocuklar çabucak sakinleşir.

Olay anında müdahale açısından benim başka denediğim yol özellikle ev dışında veya başka kimselerle olduğumuz bir ortamsa, yaptığı şeyin ortamından alıp, sessiz ve yalnız başına sakinleşmesi başka biryere koymak ve sakinleşene kadar beklemek. Evdeysek odasına gider ama dışarıdaysak tek başına bırakmam. Bazen “bu yaptığınızdan sıkıldınız demek, hadi başka birşey yapın” der, muhakkak alternatif öneririm. Çocukların düşünecek kapasiteleri pek kalmamıştır çünkü.

Eğer gerçekten haklı bir sebepten dolayı yoğun bir şekilde ağlıyor ve öfkesini dışa vuruyorsa, o zaman kayınvalidemin çok işe yarayan bir tavsiyesini uykuluyorum. Kıpırcan müsade ettiği kadar birbirimize sarılıyoruz, veya ben kollarımı açıyorum, o bana yaslanıyor. Bu özellikle mantıklı birşey yapmak istediği ama olmadığında, veya “yok işte olmuyor” demek yangına körükle gitmek demek olduğunda işe yarıyor. Mesela, hasta ama hasta olmak istemiyor veya babası sabah işe gitmiş, birşey giymek istiyor ama kirliye atılmış, veya alışverişte çok istediği bir ayakkabının numarası yok. Ben de üstüne biraz daha sonra bahsedeceğim kitaplardan birinden öğrendiğim “anlıyorum oğlum. haklısın o ayakkabı çok güzeldi. evet baban işe gitmeyince ben de çok seviniyorum. haklısın.” gibi cümlelerle onu anladığımı belirtmeye çalışıyorum. Mümkün mertebe mantıklı açıklamaya girmemeye çalışıyorum. Bazen mantıklı bir alternatif sunmak da yardımcı olabilir. Benim tecrübem çoğumlukla “bügün yokmuş yarın gelelim”, “sonra başka dükkana bakarız”, “e ama cumartesi tatil baban evde kalacak” gibi gelecek zaman ve farklı mekana dair alternatiflerin çok işe yaramadığı.

Ağlama krizine girmişse çok ufakken Ana’nın yaptığı, benim önce nasıl yani diye baktığim ama o zamandan beri işleyen derin derin nefes alıp verme yöntemi süper işe yarar. Ufak çocuk demeyin, deneyin ve alıştırın. Siz de muhakkak onunla beraber nefes alıp verin, hatta kendinize yaslayın veya elinizle işaret verin. Nefes al, nefes ver. Hımpppf, fuuuuu.

Özellikle iki veya üç yaş sendromu diye tanımlanan sebebi tam anlaşılmayan krizlerde bu sarılarak sakinleştirme ve sarılarak derin nefes alıp vermeye yönlendirme yöntemlerini öneririm.

Son olarak artık Kıpırcan büyüdüğü için onu sadece benim veya babasının gözlemleyip kontrol etmesi yerine  kendisini kontrol etmeye çalışmasına yönlendirmeye çalışıyoruz. Çok bilinçli ve planlı değil ama özellikle coşacağı bir arkadaş grubu ile bir araya gelmişse, kenara çekip “bak oğlum çok sevindin, çok heyecanlanıyorsun; oynarken, lütfen dikkat et ki sonra bilmemne zaman olduğu gibi canını yakma.” diyorum. Hala daha bir kulağından girip bir kulağından çıkıyor sanki ama ben anne olarak söylemiş olayım.

Ayrıca Kıpırcan ve Kımılnaz’a kendi kendilerini sakinleştirmeleri için Örnek davranış kitapları yazımda bahsettiğim kitapları da okutmuştuk ve bir kısmını hala okutuyoruz. Ebeveynler için daha evvel değerlendirdiğim Çocuğunuzun Öfkesini Gidermek İçin 55 Öneri kitabı da faydalı bir kaynak olabilir.

Yoğun duygular için bizim kullandığımız bazı önlem alma, olay esnasında sakinleştirme ve sonrasında öğretme yöntemleri bunlar. Eminim her çocuğun farklı hassas noktaları vardır. Siz de, çocuklarınızın bam telleri neler ve önlemek ve sakinleştirmek için neler yapıyorsunuz paylaşırsanız sevinirim. Böylece okuyan herkes birçok yeni taktik öğrenmiş olur.


Etiketler: , , ,

«       |       »




"Önlem al, sakinleştir ve öğret" için 3 Yorum yapılmış.

  1. SlingoMOM says:

    Sarılmanın mucizevi olduğunu söyleyebilirim gerçekten de 🙂

  2. ElfAna says:

    Bahsettigin konuda yaz bir an once. Indiana Jones benzetmene hayranlik duydum; zira benzer seyleri sıklikla yasiyoruz. Nefes egzersizlerini okulda cok kullaniyorum. Ozellikle sene basinda yeni gelen cocuklarda gozledigim, cok rahatliyorlar.

  3. kirkabirkala says:

    Benimki genelde ağlamaya başlıyor bahanesi sonradan geliyor.Armudun sapını neden kopardın diyip yarım saat ağlayabiliyor. Şefkat, kızmak, anlayış, aklıma glen hiç bir çözüm önerisi işe yaramıyor en sonunda bi saniye ağlamayı bırak sonra devam edersin diyorum evet ağlamayı kesiyor “ağla bakalım biraz susmaya karar verince konuşalım tamam mı? diyorum. o da tamam diyip ağlamaya devam ediyor. Oynatmaya az kaldı doktorum nerde :)))) şımarıklık ağlamalarında hiiç ilgilenmiyorum 5-10 dakika sonra sanki ağlayan o değilmiş gibi şu çamaşırları katlayalım mı? ya da aaa yağmur mu yağacak acaba diyip devam ediyoruz. Nefes egzersizlerini ben de deneyeceğim. En önce de kendim için.

Trackbacks/Pingbacks

  1. Enerjik ve aşırı hareketli çocuklar | Pratik Anne

Yanıtla kirkabirkala

designed by GeCe for personal use of Pratik Anne