Lazerli göz tedavisi hikayem

Aug 10, 2010 - 11 Yorum

Herhalde göz ameliyatını en tantanalı ve reklamlı yaptıran ben varım. Meraklılarına ameliyat, öncesi, süreci ve sonrasını anlatayım. Beni kobay ilan eden ve peşimden gelmeyi düşünen sevenlerime yol göstermiş olayım.

Öncelikle doktorumu yazayım: Dr. Emrullah Taşındı

Kendisini, doktor olan babam etrafında iyice araştırıp soruşturarak bolca referans ile buldu. Geçen salı şu yazımda yazdığım gibi doktor kontrolüne gittim. Doktor Bey gözleri iyice ölçtü, biçti. Ben derdimi anlattım. Özellikle sol göz lens tutmuyor artık. 15 senedir sert lens kullanıyorum. Gözlük bana göre değil. Çocuklarla aktif bir hayat sürerken gözlük kullanmak hayat kalitemi çok düşürüyor diye düşünüyorum. Denize girmek, güneşli havalarda dolanmak, yoga veya cimnastik yaparken abuk duruşlara girebilmek, gece çocuklara kalkmak gerekirse gözlük peşinde dolanmak. Bunlar benim gibi 4.5-5.5 miyop birinin kaldıramayacağı raddeye gelmiş.

Doktor bey yapılacakları anlattı. Benim göz yapıma ait bazı özel durumları konuştuk. Mesela korneamın çok düz olması ve loş ışıkta gözbebeklerimin çok büyümesi gibi. Bu durumlar için yapılması gereken özel bazı şeyleri belirtti. Hem eski traşlama yönteminden hem de yeni intralase lasic yönteminden bahsetti. Gözlerimin de intralasic için uygun olduğunu anlattı. Sorularımızı detaylı bir şekilde cevaplandırdı. Ben zaten bu ameliyatı olup da memnun kalan ve youm bırakanların gazı ile (herhalde) hazırdım ve ertesi güne randevu aldık.

Ameliyat Hisar Hospital* da yapıldı. Randevumuza gittik. Ameliyattan evvel bilgilendirme kağıdı verip imzalattılar. Kağıtta bu ameliyatın sağlık için zorunlu değil tercihe bağlı olduğu belirtilmişti. Doktorun da bahsettiği riskleri de sıralamışlar. İyice okurum ben.

Ameliyattan evvel pek heyecanlı değildim. Benden çok babam stres yapmıştı yanımda. Benden evvel iki bayan daha vardı. İlki sonradan nişanlısı olduğunu öğrendiğim bir beyin kolunda, güneş gözlükleri ile gayet rahat çıktı gitti. Benden önceki bayan girdi. O çıkmadan beni içerde bekleme odasına aldılar. Babam dışarıda tek başına kaldı yazık. Yanımıza da kitap vs almamıştık (göz ameliyatına kitapla gelmek??). Gazete de olmayınca babam cep telefonunda tetris oynarken ben içeri girdim.

Gözlüklerimi çıkarttırdılar. İki dakika sonra benden önceki bayan çıktı. Onu da yanımdaki koltuğa oturttular. Ben gözlüksüz olduğum için, o da ameliyat sonrası buğulu gözlerle etrafa bakıyoruz. Bir an “Nasıldı diye sorayım mı?” diye çıktı ağzımdan. Yoksa çıkınca sorarım diye düşünmemiştim hiç. Kız bana hayatının (ve hayatımın) iyiliğini yaptı ve çok kolay olduğunu, korkulacak hiçbirşey olmadığını söyledi. Lafı daha fazla uzatmadım ve çok rahatladım.

İçeri aldılar. Hazırladılar. Detaylara girmiyorum. İntralase lasik yöntemi ile gözlerimin miyopi kusuru düzeltildi. Acı yok, ağrı yok, his yok. Topikal anestezi. Biraz fazla ışık var. Ben her ihtimale karşı ellerimi popomun altına sokmuştum. İşlem sırasında derin derin nefes alıp veriyordum. 20 dakika kadar sürer demişti hemşire. Kısa sürede bitti.

Esas ameliyat sonrasına gelelim. Ameliyattan hemen sonra normal, gözler açık çıktım yine ara odaya. Etraf buğulu ama hassasiyet falan yoktu. Doktorla konuştuk. Doktor Bey babamı herşeyin yoluna gittiği konusunda rahatlattıktan sonra güneş gözlüklerimi takıp çıktım. Arabaya binince gözlerimi kapadım rahat olsun diye.

(Burası tercihli bölüm. Ameliyat ile alakalı değil. Ameliyattan sonra hastaneden – semt ümraniye civarı – Moda’daki teyzemin evine gideceğiz. Babam Bursa’da malum. Arabada GPS var. Babamın güzel bir mahareti vardır. GPS de kadının belirttiği çıkıştan ya bir önce ya bir sonra çıkar. Benim gözlerim kapalı. Kadın habire oradan çık, buradan çık diyor. Ben herhangi bir sapma hissetmiyorum fiziken. Babama soruyorum arada. Dur kızım diye cevap geliyor. En son kadın “beylerbeyi çıkışından çıkın” diye inliyordu. Baba çıktın mı? çıkıyor musun? Geçtik mi? diye GPS teki ümitsiz kadınla kısa bir düetten sonra gözlerimi zorla açtığımda buğulu bir boğaz manzarası ile karşı karşıya kaldım. Sustum ve gözlerimi kapadım. Beşiktaş üstünden Moda’ya geri döndük)

Yolda anestezinin azaldığını farkettiğim anda bir adet Novalgin aldım. (Önemli not: babam doktor. siz de doktorunuza sorun.) O geceyi nispeten kolay atlatmamda faydası oldu diyebilirim. Eve gelir gelmez yattım. 3-4 saat kadar hafif bir sızı (diş operasyonundan sonra anestezinin geçmesi ile kalan sızı gibi) ve biraz sürtünme/tahriş hissi vardı ama inletecek veya yerimden kaldıracak kadar hiç olmadı. 3.30 da ameliyat bitmişti. 9:00 pm de bende ne sızı ne ağrı vardı. Maaşallah. Doktorun ameliyat öncesinde almamızı söylediği damlaları damlattım düzenli olarak.

Bu arada bir yaptığım bir de yapmadığım ama yapsaydım dediğim iki tavsiye:

1. Ameliyattan sonra Kıpırcan ve Kımılnaz’ın kaldığı evden farklı bir yerde geceledim. Neyle karşılacağımı bilmediğim için, hem çocuklara travmatik olmasın diye, hem de eve gelip tahammül sınırım düşükken çocuklar bana yapışmak isterler veya devamlı soru sorarlar da ben de hırlamayayım diye böyle bir organizasyon yaptık. Çok iyi etmişim. Sakin, sessiz bir ortamda gözlerim dinlenmiş oldu.

2. Ameliyattan onraıs için keşke yanıma gece maskesi ve kulak tıpası alsaydım dedim. iPod umu almıştım müzik dinlerim diye fakat vucüt dış uyarılara karşı çok hassas oluyor. Klasik ve lounge müzik dinlemeye çalıştığım halde rahatsız etti. Dışarıdan gelen ses falan da yoktu. Ama tüm uyaranları kapatıp derin uykuya dalmak, ilk 4-5 saati geçirmek için en iyi yöntem.

Bütün akşamüstü ve akşam gözlerim kapalı uyur uyanık arası yattığım halde esas uykuya 10:30 gibi dalmış olmalıyım. Sabah 6 da kalktığımda uzaktaki detaylar net ama etraf buğulu idi hala. Damlalarımı damlatıp geri uyudum. Bir daha kalktığımda karşı köşedeki havalandırmanın kırmızı ışıklı derecesini okuyabiliyordum.

11:30 da doktor kontrolüne gittik. Gözlerin ikisi de sıfırlanmış. Herşey olması gerektiği gibi. Damlalara devam. Buğulu veya puslu hal gözdeki kuruluktan. Damlalar dışında bol bol Refresh damlat…

Derken resmen tam 24 saat sonra o buğulu hal de gitti ve ben gözlüksüz ve lenssiz uzağı görür oldum.

Gerçekten çok rahatladım. Normal görüyorum. Acı, herhangi bir rahatsızlık, his veya ışık hassasiyeti yok. Buğulanma hissettiğim anda damla damlatıyorum ama kuruluk hissi de yok. (Lensin son zamanlarında inanılmaz kuruluk olurdu sol gözümde gözümü açtım mı kapayamam, kağadım mı açamazdım.)

Yaptırsam mı yaptırmasam mı diye düşünenlere şunu diyebilirim. Eğer lensinizle ve gözlüğünüzle rahatsanız ve kafanızda soru işaretleri ve içinizde korku veya şüphe varsa öyle devam edin. Ben şu anda eski lensli halim gibi hissediyorum. (Gece lens çıkarma, lense toz kaçma, gece gözlük arama durumları hariç). Eğer lens ile bir problemim olmasaydı ve gözlüğe gıcık olmasaydım hala daha bu operasyonu düşünmezdim diye hissediyorum. Ama yukarıda bahsettiğim gibi benim için bu operasyonun vakti gelmişti. Şu anda da yaptırdığım için gayet memnunum. İmzaladığım kağıtta yazdığı gibi zorunlu bir işlem değil, hayat kalitesini yükseltmek amacı ile yapılan tercihe bağlı bir işlem.

Dr. Emrullah Taşındı Bey’in ve ekibinin** çok güvenilir, çok cana yakın, çok profesyonel bir ekip olduğunu belirtir, gönülden tavsiye ederim.

*Not düşeyim: Hastane ve personel pek iyi ve güzeldi ve fakat Türkiye’de artık her açılan hastaneye Hospital diye isim verilmesine feci gıcığım. Hisar Hastanesi daha güzel değil mi?

**Belirtmekte fayda var: Benim için doktor ile beraber ofis asistanı, hemşire ve tüm ekip çok önemlidir. Çünkü biri mıymıntılık yapsa, doktorun kuş kondursa da insanın burnundan gelir.

Type your summary hereType rest of the post here


Etiketler: ,
Kategoriler: Sağlık

«       |       »




"Lazerli göz tedavisi hikayem" için 11 Yorum yapılmış.

  1. derbay says:

    Geçmiş olsun 🙂 bak ne güzel oldu değil mi?

  2. banu says:

    Merhabalar,
    Tam da bugün eşim dünya göz hastanesinden bu ameliyat için randevu alacakken, süper bir paylaşım oldu. Teşekkürler.

  3. Neslihan Toker says:

    geçmiş olsun,
    ben de istiyorum ben de istiyorum.
    paylaşım için detaylar için çok teşekkürler
    gözlüksüz hayatta mutluluklar…
    çok korkuyordum önce ama şimdi, deprem olur da kızıma gözlüksüz yardım edemem diye DAHA çok korkuyorum.
    o yüzden hemen muayeneye gidip işlemleri başlatmak istiyorum
    sevgiler…

  4. enne says:

    Geçmiş olsun. Doktorumu seçmişsiniz, Emrullah bey gerçekten iyi bir doktor. Rahmetli anneannemi götürmüştüm muayeneye, ismini okuyunca "aa, Emrullah taşınmış" demişti:) Benim gözler hala sıfır numara, her zaman dua ederim Emrullah Bey'e.

  5. Pratik Anne says:

    Derya,
    Çok güzel oldu hakikaten. Senin blog yazının beni gerçekten gaza getirdiğini ve ilk nifak tohumlarını attığını da belirtmeliyim. 🙂

    Banu,
    Emrullah Bey'i siz de bir düşünün ve araştırın derim. Teyzem DGH hakkında pek olumlu şeyler söylemedi. Belki belli bir doktor vardır ve o iyidir bilemem.

    Neslihan Hanım,
    Kormak geçekten normal. Hem göz, hem bilinmeyen. Dediğim gibi bıçak kemiğe dayanmışsa iyi bir ön araştırma, güvenilir bir ekip ve sağlam muayene ile gerçekten hayat kalitesi yükseliyor insanın.

    Enne,
    Çok sevindim gözlerinin hala sağlıklı olmasına. Allah daim etsin. İnşallah benim de böyle devam eder.

  6. blogcuanne.com says:

    Geçmiş ve de hayırlı olsun.

    Hemen bu yazıyı uzun zamandır bu konuyu kurcalayan eşime gönderiyorum!

  7. Anonymous says:

    Bu doktorda gozluklu???

  8. Ozge says:

    gecmis olsun…yazini bir nefeste okudum:) ben de bu ameliyati dusunuyorum, gozlerim 6 miyop, 15 yasimdan beri lens kullaniyorum…amerika'da yasadigimdan pek firsat olmadi bu konuyla ilgilenmeye, cesaretlendirdin beni simdi:))

  9. cenap says:

    Bende Sayin Tasindi’ya 2 sene once ayni sekilde ayni yontemle ameliyat oldum. Yaziyi okurken tamamen ayni hisleri ve ayni durumla karsilastim, Su da onemli kisim arkasin yazdigi “Eğer lens ile bir problemim olmasaydı ve gözlüğe gıcık olmasaydım hala daha bu operasyonu düşünmezdim diye hissediyorum”. Evet buna da katiliyorum. Ayrica sunu da belirtmem gerek: ben 45 yasinda 4,5 miyop, 4 astigmat ile ameliyat oldum

  10. yüksel says:

    HANIMEFENDİ DOKTORA SORDUNUZ MU HİÇ KENDİSİ NEDEN AMELİYAT OLMAMIŞ VE HALA GÖZLÜK KULLANIYOR DİYE. HİÇ MERAK ETMEDİNİZ Mİ
    BU KADAR İYİ BİR ŞEY İSE ÖNCE DOKTORLARIN AMELİYAT OLMASI GEREKMEZ Mİ. ONLAR HALA BR ŞEYLERİN DAHA GELİŞMESİNİ BEKLİYORLAR ,KENDİLERİNİ RSKE ATMIYORLAR AMA HASTALARA RAHATLIKLA UYGULUYORLAR. GERÇİ HERKESİN ÖZGÜR İRADESİ AMA SAKINCALARINI DA ANLATMALARI GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

    • Pratik Anne says:

      Evet sordum. 🙂 Bazilari ameliyat olmayi gerektirecek kadar ileri olmadigini soyledi. Bazilari kendilerini baska doktora emanet edemiyor sanirim. Ameliyat ustunden 10 sene gecti. Ben memnunum Allah’a sukur.

Yanıtla banu