Bizim yavruların en çok eğlendiği ve oyalanma sürelerinin uzun olduğu zamanlar ortada satın alınmış bir oyuncak olmadığı, paylaşma derdinin yaşanmadığı ve de daha evvel ellerine geçmemiş yeni şeylerle oynadıkları veya etrafı dağıtan, ıslatan veya hatta pisleten şeyler yaptıkları ve benim sesimi çıkarmadığım zamanlar. Bunların bir kısmı başka şeyler yaparken günün akışı içinde (ben evin dip köşesinden medet umarken) ortaya çıkar. Bir kısmı mutfakta yemek yapmaya çalışırken elleri boş durmasın diye mutfakta veya banyoda bulduğum şeyleri ellerine tutuşturup, bak bu da yeni sürpriz bir oyun diye yaratıcı olmak durumunda olduğumda.

Kıpırcan’ın en sevdiği oyunlar genellikle sulu veya ufak taneli şeylerle doldur boşalt oyunları. Uykusuz, huysuz olduğunda eline sulu birşeyler verdik mi hemen durulup yarım saat sakin sakin oturup oynuyor. Renkli sularla oyun bunlardan biri.

Başka biri de ütü yaparken veya çiçek sulamak için kullandığımız sprey şişesi ile oynadığı oyunlar. Aslında burada biz oyun türetmiyoruz. Sadece nerede oynayabileceğinin sınırlarını veriyoruz. O kendi başına birşeyler yapıyor.

• Küvet veya duş kabinini, tuvaleti veya lavoboyu suluyor.
• Lavoboyu doldurup, sprey hortumu ve başını şişeden çıkarıp, lavoboda dolu suya hortumu sokup oradan suyu spreyle lavoboya sıkıyor geri.
• Kovalara su sıkıyor, dolduruyor, boşaltıyor.

Hazır eli değmişken cam temizleme spreyini vereyim de duşakabin camlarını da silse diye aklımdan geçse de 🙂 zehirli olduğu için bunları uzak tutuyoruz.