Happy Hour

Jul 28, 2008 - 8 Yorum

Şu an bizim evde Happy Hour. Hem Kıpırcan’ın hem Kımılnaz’ın uyuyup, evde fırtına öncesi sessizliğin hakim sürdüğü iki saat. Ben de fırsat bu fırsat bloguma el atıyorum.

İki veletle (hem de biri 3 yaşında biri 8 aylık) tek başına okyanus ötesi 15 saatlik yolculuğu kazasız belasız atlatan ebeveynlere nişan mı veriyorlar, madalya mı plaket mi neyse ben de ondan istiyorum. Dualarınızla ve dualarımızla – sağolun – tahminimden daha rahat bir yolculuk sonunda evimize vardık. Ne kadar hazırlık yaparsam yapayım önce Allah sonra THY sonra da çocuklar merhamet ederse ve de şansım yaver giderse iyi bir yolculuk geçireceğime kanaat getirdim. Ama yine de neler yaptım yazacağım. Geçen seneki yolcuğumuzun hazırlıkları ve detayları için buraya tıklayın. Ayrıca diğer blogger annelerin tavsiyeleri için burayı tıklayın.

Çanta hazırlığı:
A. Kımılnaz için
1. 5 adet bez.
2. 2 kat yedek çamaşır (yaz olduğundan az yer tuttu tabi)
3. Bir ince penye hırka
4. Bir biberon/suluk
5. Bir kalın kitap
6. Bir naylon poşet dolusu dişlenebilir ve salladığında ses çıkarabilir oyuncak.
7. Kavanoz mama
8. Emzirme örtüsü
9. Kangurusu

B. Kıpırcan için
1. Taşınabilir DVD Oynatıcısı
2. Arabalar ve Elmo DVD leri
3. 5 adet bez (Ah ah hala bezli oğlum)
4. Bir kat yedek çamaşır, sweatshirt
5. Atıştırmalık bisküvi, kraker vs.
6. Acil durumlar için lolipop
7. Bolca minik araba, kamyon (yeni hiç görmediği)
8. Bir takım başka ufak oyunlar, kitaplari boya kalemleri, aquadoodle, oyunhamuru.

Ortak mallar:
1. Islak mendil
2. Battaniye, ufak bir yastık

Uçağa binip defalarca önceden ayırttığım ve de defalarca arayıp kontrol ettiğim önceki pusetli yerlerimize yerleştik. Cam kenarında olmamız Kıpırcan için süper oldu. Ben kızı tutarken o dışarısını seyretti. Sonra THY’nin yeni her koltuk önunde ekranlı model uçağına denk geldiğimiz iiçin hemen Kıpırcan ‘a çizgi film açtım. Tek seçenek çocuklar için hiç uygun olmadığına anne olduktan sonra kanaat getirdiğim Tom ve Jerry idi ama zor zamanlarda çok da armudun sapı üzümün çöpü diyemiyor insan.

Kızın duvara takılan puseti de gelince iyice rahatladık. Hanımefendi tepede çok memnundu halinde. İki kollu ahtapottur kendisi, uzanıp uzanıp birşeyler yakalamaya çalıştı. Sonra yemek geldi. THY de uçağa binene kadar adama kan kustururlar (sistemler, rezervasyon, fiyatlar vs) ama binince de en rahat en konforlu uçuş THY dedir. İstisnasız her uçuşumda bize iyi hostesler denk düşmüştür. Kıpırcan’a özel çocuk menüsü getirmişler sağolsunlar. Kımılnaz!a da kavanoz maması verdiler. Karnımizi doyurduktan sonra öndeki geniş yere Kıpırcan’a yer yatağı yaptım. Garibim yorgundu herhalde. Hostes çocuğu öyle yatıramayacağımı, türbülans halinde çok tehlikeli olacağını söyleyince haklı olarak koltuğa alıp kemerini bağladık geri.

Seyahatin son iki üç günü veda ziyaretleri dolu olunca her iki veletin de uyku düzeni İngiltere saatine kaymıştı. Bir faydası her ikisinin de uçakta yorgunluktan kolayca baygın düşüp uykuması oldu. O sırada foto makinam tepede olduğu için görüntü alamadım ama her ikisine de güzel uyuma ortamı yarattım. Kızın pusetinin üstüne siyah kumaş getirmiştim. Ekrana tutturulabilecek şekilde lastik çengelleyip ekranın üstünden pusete sarkıttım. Böylece ona ışık gelmesi engellenmiş oldu. Kıpırcan’ın koltuğunun üzerine de THY nin kendi battaniyelerinden örtüp onu da Kımılnaz’ın pusetine uzatıp tente yaptım. O da karanlıkta kaldı. Sadece arkasındaki bayan uyuyamayınca bir ışığını, bir pencere kapağını açtı durdu. Ondan yastıklardan birini de cama tıktım ki arkadan parlak ışık gelmesin. Böylece Kıpırcan 4, Kımılnaz 3 saat falan uyudu. Tabi arada Kımılnaz’a meme verdim uyanmadan devam etsin uykuya diye.

Uyandıklarında bir daha uyumayacakları aşikardı. Ondan sonra elimde ne kadar oyuncak animasyon aleti varsa tek tek çıkardım. Allahtan Kıpırcan çok ama çok sakin ve uslu davrandı. Ne kalkıp dolaşmak istedi ne de tepinmeye çalıştı. Bir DVD bir ekran hipnoz vaziyette geldi yavrum.

Kımılnaz’a birkaç kez tur attırdım. Ama sakinleşmek bir yana dursun o kadar insan ve ekranı görünce aşırı heyecanlandı. Yine ahtapot misali kucağımdan atlarcasına sağa sola uzanmaya kalktı. Yerimize oturup oyuncakları çıkarmaya devam ettik.

Çıkışta çok yardım teklif eden oldu sağolsunlar. Kızı kangurusuna taktım. Kapıdan arabamızı aldık. Oğlan da ona bindi. Bavulla için de taşıyıcı tuttuk. Yanımızda götürdüğümğz araba koltuğu uçaktan en son çıkan parça oldu. O sırada acıkan Kımılnaz’a ayakta kangurudan meme verdim. Üstüne örttüm örtüsünü. T-shirtü sıyırdım. Ben araba koltuğu ararken o karnını doyurdu.

Sonunda babamıza ve evimize kavuştuk. Dönüşte jetlag’i çok çabuk atlattık diyebilirim. İlk gün 4 de kalktık. İki gündür normal saatlerdeyiz. Yalnız uzun seyahat sonrası malum ev kalkmış gitmiş, bizim peşinden koşmaya mecalimiz yok. İnsafa gelir lendi döner diyemi bekliyorum nedir. Pazartesi 6 parti çamaşır yıkandı, kurutuldu, katlandı. Bir kısmı dolana kalktı, bir kısmı bekliyor.

Eşim sağolsun yemek hazırlamış biz gelmeden. Ama üç gün oldu bile yeniden yemek. Tıngır mıngır, arada oyun, arada ev işi, arada uyku idare ediyoruz. Bedava çocuk işçim yardıma hazır sağolsun. Benimle çarşaf katlamama yardım ediyor, sofrayı kuruyor, yemek yaparken yardım ediyor.

Evde tek başıma ennelik şimdilik fena gitmiyor. Ben az vaktim daha varken biraz sızayım.


Etiketler: , , ,
Kategoriler: Seyahat

«       |       »




"Happy Hour" için 8 Yorum yapılmış.

  1. Anonymous says:

    Hakikaten en guzel ucak ici servis Turk Hava Yollarinda,yemekler guzel,aperatifler guzel,belkide yediklerimiz ve ortam aliskanliklarimiz oldugu icin oyle geliyor bize.Ama yer hizmetleri icin ayni seyi soyliyemiycem,gecen senelerde annem yalniz gelirken hic ilgilenip yardim etmemisler kadina ,cok uzgun ve kizgindi bu yuzden.

  2. KEO says:

    Yolculuğun rahat geçmesine sevindim Burcu.O kadar uzun yolu tek başına iki çocukla iyi atlatmışsın gerçekten.Evinize hoşgeldiniz…

  3. KEO says:

    bu arada o hatırlama çalıştığın yazı benim blogda olabilir:) senin linkini de eklemiştim en son…

  4. Nurdan Gencturk says:

    Merhaba,
    yazıyı okuyunca bile yoruldum :)) Geçmiş olsun ve bundan sonrası için kolay gelsin…
    sevgiler,
    Nurdan

  5. venture says:

    Hosgeldiniz pratikannem. Cesaretine hayran kaldim. TR ye gitmeyi o kadar istiyorum ki ama 2 cocukla cesaret edemiyorum. Tuvalet isini nasil hallettiniz? Almila yi tuvalate gotururken Bennu yu kime teslim ederim, herseferinde Almila icin tuvalete Bennu yu goturmekde olmaz. Almish e hadi sen git isini hallet hic diyemem. Sirf bu tuvalet olayini dusunmek bile vazgecmeme yetiyor. Kaldi bu sene TR, seneye Bennush yurumeye baslayinca daha kolay olur mu acaba?

  6. Magissa says:

    Vallahi bravo, ben daha okurken yoruldum, iyi başarmışsınız hap kadar iki çocukla…

  7. Pratik Anne says:

    Venture,
    Sana gecenlerde cevap yazdim. Blogger yedi. Tekrar deniyorum. Ikisiyle beraber gittim ben. Oglan hala bezli malum. Actim bebek alt degistirme rafini. Kizi oturttum iyice geriye dogru. Sirtimi ona verdim ki, olmaz ya asagi inmeye kalkarsa kafama gelsin ocne tutayim diye. O arada ben bir hizla oglanin altini degistirdim. Yine sonra kalcami kizin onune siper edip ellerimi yikadim, ciktik. Kizin altini degistirirken Kipircan’a uslu uslu yerinde oturmasini soyledim. O da TV ye hipnoz olmus sekilde takildigi icin oturdu zaten. Yandakilere de goz kulak olmalarini soyledim. Tek tehlike anne anne diye pesimden gelmeye calismasiydi ama cizgifilm askina beni pek sallamadi anlasilan. Sen Almila tuvaletini yaptigi icin, Bennu ile basinda beklersin. Bebek alt degistirme rafi olan tuvalet iki kisi girecek kadar buyuk.
    KEO,
    Sagol ekledim, linki.

  8. Açalya says:

    Ne iyi oldu yazdigin!

Bir Yorum Yazın