Kendimi ne zannetiysem!!!

Jul 31, 2007 - 8 Yorum

Dün akşam çook uzun zaman sonra ilk defa TV seyrettim. Oturup kendim açtığımdan değil. Akşam evden çıkarken anneannem için açmıştım. Geldiğimizde hala açıktı ve enteresan bir program vardı. Kapamak yerine oturup seyrettim. Seyrettim de kendi kendime “pratik oldum ben” diyorum diye utandım valla.

İlk program önce ikiz, 3 sene sonra altız sahibi olmus gencecik bir çiftin hikayesi idi. Gosselin ailesi Şu anda 6 yaşın altında 8 çocukları var. Hepsi birbirinden şirin. Tabi anne Kate evde inanılmaz bir düzen oturtmuş. Kesinlikle hazır yemek yenmiyor. Kolaya da kaçmak yok, hep ev yapımı ve mümkün olduğunca organik. İnsan annenin dağılmış olmasını bekler değil mi Allah dağına göre kar veriyor demek. Kate hala çok hoştu. Bir tek 6 bebek taşımaktan karnı yamulmuş. Onu da hayırsever bir plastik cerrah adam etti. İnsan öyle ekrandan tabi çook küçük bir kısmını görüyor onların günlük hayatının.

İkincisi de TV de üçüncü programlarını yapan 16 (bu aralar 17. geliyormuş) çocuklu bir ailenin kendi evlerini yapmasını anlatan program. Daha evvel bu aile ile ilgili diğer programları da görmüştüm. Anne 38 yaşlarında olsa gerek. Duggar ailesinin en büyüğü 18 yaşında 16 çocukları var. 2 çift ikiz, gerisi tekil. Sistematiklik ve pratiklik konusunda tabi bu ailenin üstüne yok. İş ne kadar çoksa iş yapacak kuvvetler de o kadar çok. Herkesin evde bir vazifesi var. Bir de her büyük çocuğun sorumlu olduğu küçük bir çocuk var. Ama hani “ben sana göz kulak olayım” bab’ında değil. Bebek memeden kesildikten sonra abla veya ağabey tarafından büyütülmek üzere ona teslim ediliyor. Bu durumda anneye sadece ekip yönetimi ve hamile kalıp çocuk doğurmak kalıyor. Anne bir tek en küçük bebeğe bakıyor. Büyük çocuklarına ne kadar annelik yapıyor orası şaibeli. Çocuklar evde anneleri tarafından okutuluyor. Yani anne hem yönetici, hem öğretmen. Çocuklarına randevu sistemi ile tek tek vakit ayırıyor. Dün seyrettiğim program baba tarafından tasarlanmış 7,000 sq.ft. evin sadece aile fertleri tarafından yapılmasını anlatıyordu. En sonlarda artık yardım aldılar ama ilk üç sene sadece bir tanıdıklarının testeği ile kendileri öğrenip kız erkek 8 yaşından büyük tüm çocukların çalışması ile evi inşa etmişler. Aynı bizim tarımsal yerleşim yerlerindeki tarlaya işçi mantığında çok çocuk doğuran aileler gibi. Yani kısaca evdeki düzen oha dedirtsede 17 çocuk sahibi olmak ne anne ne de çocuklar açısından çok takdir ettiğim bir durum değil. O çocuklara kimse sormuyor günde “10 makina çamaşır yıkamayı tercih eder miydin?” (kızlardan birinin vazifesi) veya “10 yaşında, 2 yaşında bir bebeğe bakmak ister misin?” diye.

Neyse tek çocukla kendimi birşey zanneden ben şöyle bir boyumun ölçüsünü almış oldum.


Etiketler:
Kategoriler: Aklımdan Geçenler

«       |       »




"Kendimi ne zannetiysem!!!" için 8 Yorum yapılmış.

  1. Minik Patikler says:

    Ne diyeceğimi bilemedim, gerçi benim bunun için çok uzağa gitmeme gerek yok annemi düşünmek yeter. Biz beş kardeşiz haliyle annem 5 çocuk büyütmüş\ büyütmeye devam ediyor (en küçük erkek kardeşim liseye yeni geçti), aile desteği almadan çünkü annemin de babamın da aileleri başka bir ülkedeler, ayrıca babamın yurtdışı bağlantılı işi nedeniyle senenin büyük bir bölümünü iş seyahatleriyle geçirdiğini düşünürsek iş daha da zorlaşıyor 🙂 Ayrıca kendisi edebiyat öğretmeni ve yazar. Çoğu zaman bütün çocuklarla dilini ve alfabesini sonradan öğrendiği bir ülkede öğretmenidir ve okuludur uğraşıp durur. Üstelik babam hepimizin türkçeyi iyi ve kusursuz öğrenmesi için bizim milletten olan diğer insanlarla yakın ilişkiler içinde de değildik, muhit olarak onlara oldukça uzak otururduk. Sonuç olarak annem bundan 10 sene önce ergen problemleriyle uğraşıyormuş hala onlarla uğraşıyor, 10 sene önce dersane- okul- öss oks üçgeninde uğraşırken hala bunlarla uğraşıyor. Kendisiyle ilgileniyor, internette hikayeleri yayınlanıyor, eşiyle ilgileniyor. Yardımcı yok mu diye sorarsanız da biz neredeyse hiç iş yapmadığımız için ben lisedeyken yardımcı gelirdi, şimdi haftada 2 gün gelen bir yardımcısı var, kardeşlerim bizim gibi pek zahmet etmezler evin işi görülsün diye.

  2. Açalya says:

    Seyrettim ben de bu iki aileyi. Ikinci ailenin annesinin sakinligi ve masumlugu dikkatini cekti mi? oyle olmak lazim belki de bunca cocugu idare etmekicin. Ama su da var ki, bir onceki kiz digerlerine ablalik yapiyor, anne gibi tum kizlar evde.

  3. zeynep says:

    pratik anne şok oldum desem yeridir. ben ahmede bakmayı bile zar zor becerirken ve ev ve kendim iyice dağılmışken bu anneleri görünce dumur oldum yaw..

    bu arada biraz geç oldu ama yeni bebişin hayırlı olsun:)

  4. AYSUN says:

    Oturup ağlayayım durumuma… Tek çocuğa bakıyorum diye kendimi birşey sandığım için…

  5. süpürgesizcadi says:

    Almanya’da da var bu tür programlar XXL ailem diye, ben her izleyesimde cocuklara aciyorum ne olursa olsun en büyükler en kücüklere bakmak zorunda falan , hicbiri cocuklugunu tam olarak yasayamiyor devamli birseylerden ödün vermek zorundalar, yani bana cok ters bi durum…

  6. archisugar says:

    Evet ben de su Alman kanalindaki XXL programlarini denk gelirsem seyrediyorum. Saskinlik icinde. Hele birinin 12 cocugu vardi “artik tamam” diyordu, 3 ay sonra cekime gitmisler, yine hamile. Herhalde insanlarin hayat felsefesi haline geliyor bir zaman sonra. 10.dan sonra herhalde artik ha 12 olmus ha 15. 🙂

    Uf.. dusunemiyorum. Ben ikinciyi yapsam mi diye kara kara dusunurken… :-)))

    Sevgiler
    Esra

  7. yummymummy says:

    1.5 yaş ve 5 aylık 2 bebek annesi olarak ben de kendimi bisey sanmamaliymisim valla :)) zoooor ama bir o kadar da eglenceli bi durum bunlarinki..

  8. malkoç says:

    doğurup doğurup el kadar çocukların sırtına yüklemekle, 17 çocuga bakıyorum diyemez bu aptal kadın. o da bizim gibi sadece 1 çocuğa,yani en küçüğüne bakıyor.ben ortada çok marifetli bi anne değil,vicdansız ve son derece bencil bir kadından başka birşey göremedim açıkcası.

Yanıtla zeynep