Bebişiniz doğmadan evel karar vermeniz gereken işlerden bir tanesi de kordon kanını saklatıp saklatmayacağınız. Bu işlem hem yeni, hem de ücreti yüklü bir miktar. Ben bu konuda kendi düşüncemi ve kordon kanını saklamak ve banka seçmek için dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşmak istiyorum. (Yandaki foto: Lennart Nilsson)

Kordon kanı saklanması ve kordon kanının kullanıldığı tedavi alanlarının henüz yeni ve çok kısıtlı olduğunu biliyorum. Ama bu konuda araştırma ve gelişmelerin de ışık hızıyla ilerlediğini de takip ediyorum. Kök hücre araştırmaları Amerika’da devlet eliyle kısıtlansa da hergün hücre çoğaltımı ve değişik yöntemler hakkında haberler okuyorum. Doktorumun söylediği, iki sene öncesindeki durum, bir bebeğin kordon kanından alınan hücrelerin sadece çocuk lösemisinin tedavisine ancak yeteceğini ve kordon kanının bankalarca 18 -21 yıl saklanmasına rağmen erişkine yetecek kadar olmadığı idi. Ama 18 sene, dile kolay. O sırada ne buluşlar olur. Keza Amerikadaki bankalardan bir tanesi kendi patentli hücre çoğaltma araştırmasını yürütüyor.

Ben bu kordon kanı saklanmasını sigorta olarak düşünüyorum. Arabamızın sigortasına 18 sene boyunca ne kadar ödeyeceğimizi, ev sigortamızı, sağlık sigortamızı düşünüyorum. Hepsini yaparken “Aman yapalım ama, lazım olmasın.” diye yapıyoruz. Sigortamız var, primini ödüyoruz ama Allah muhtaç etmesin. O paranın üstüne soğuk su içelim. Bir nevi “resmi belgeli başımızın gözümüzün sadakası”. Kordon kanı saklanması da böyle bir sigorta bence.

Doktorumun dediği “Eğer maddi imkanın elveriyorsa ve istiyorsanız yapın ama yaptırmazsanız da kötü anne baba olduğunuzu düşünmeyin.” Çünkü yaptırmazsanız da alternatifleriniz var. Allah göstermesin ihtiyacı olan için gerekli ilik ve hücre bu bankalarda da aranıyormuş. Aile de genetik hastalı geçmişi ve kanser türü hastalıkların yaygın olup olmaması da kararda önemli bir etken. Fakat bazı durumlarda çocuğun kendi kordon kanı hücresi zaten bu hastalıklı geni taşıdığı için kullanılması uygun olmayabiliyormuş. Yine genetikçiler bu konudaki çalışmalar yapıyorlarmış. Ayrıca kendi kordon kanından faydalanarak tedavi olan çocuk sayısı henüz çok azmış. Bu da bir gerçek.

Ben kendimi biliyorum. Yaptırmazsan içim içimi yiyecekti. Yaptırmak istediğimize karar verdikten sonra hangi banka olduğuna karar vermek gerekti. Amerika’da o zaman belli başlı 3 banka (CBR, Viacord, ?unuttum?) vardı. Bizim karar kriterlerimiz şunlardı:

1. Banka nın yeri: kasırga ve doğal afet bölgelerine yakın mı, uzak mı?
2. Doğumda kordon kanı alındıktan sonra bankaya gönderilme sistemi nasil?
3. Kaç sene saklanıyor?
4. Bankada kordon kanı saklama sistemi nedir?
5. Bankada daha önce bir terslik yamukluk olmuş mu? Eski haberler. (Mesela bu adını unuttuğum üçüncü bankanın dondurma tesislerinde, biz karar vermeden çok kısa süre evvel, elektrik kesintisi olup bir sürü kordon kanı kullanılmaz olmuştu. Belki de ondan sonra battılar.)
6. Bankanın maddi durumu, göstergeleri, hisse senedi varsa onun değeri, yatırımları vs neler?
7. Kendi çaplarında yaptıkları araştırmalar var mı?
8. Lazım olur da, saklanan kan açıldığında bir terslik olmuşsa garantileri veya eşleşebilen başka kordon kanı bulma sözleri var mı?
9. Daha önce bu bankalarla çalışanların düşünceleri (forumlardan, gruplardan vs.) neler?
10. Ücretleri ne? Kardeş için indirim, kupon vs var mı?

Sonuçta biz 2 sene öncenin koşulları altında CBR ı seçtik. Parayı ödedik, unuttuk. Allah kullanmak durumunda bırakmasın.

Konu ile ilgili bazı linkler:
Cord blood banking: An overviewPrivate cord blood banking: Is it for you?
Finding the best private cord blood bank for you
Google on Cord Blood Banking